Tariz (iğneleme-sitem) Sanatı
Tariz (İğneleme) Nedir Ne Demektir
Ta’riz, edebi sanatların tekniği olarak kinaye ile sıkça karıştırılan ancak farklı bir anlatım biçimidir. “Tariz“, genellikle eleştiri, alay, gerçeği gösterme veya bir durumu mizahi bir şekilde ifade etme amacı taşıyan sözlerle ilgilidir. Bu teknik, sözün neden olduğu tepkileri hafifletmek, eleştiriyi daha hoşgörülü bir şekilde iletmek veya muhatap kişiyi incitmeden bir durumu ifade etmek için kullanılır.
Tarizin aslında kinayeden farklı bir amacı vardır. Kinaye, kelimenin tam tersini veya başka bir anlamı ima etmek için kullanılırken, ta’riz daha çok sosyal veya edebi bir mesajı yansıtmayı hedefler. Örneğin, bir kişinin bir huyunu veya davranışını alaylı bir şekilde eleştirmek için ta’riz kullanılabilir. Bu sayede eleştiri daha nazik ve hoşgörülü bir biçimde ifade edilir.
Ta’rizin ayrıca kibarlık ve nezaket kurallarına uygun bir şekilde iletişim kurma amacına da hizmet ettiği unutulmamalıdır. Kişiyi kırmadan veya incitmeden eleştiri yapma veya bir durumu açıklama işlevi görebilir. Bu, iletişimde nazik ve saygılı bir yaklaşımı teşvik eder.
Tariz, kelime seviyesinde değil, bir cümle içinde gerçekleşir. Yani, bir kelimenin taşıdığı anlam yerine, bir ifadenin bütünüyle ifade ettiği anlamı hedefler. Örneğin, birisinin zararlı davranışlarına karşı kullanılan “İnsanların iyiliği onlara faydalı olandır.” ifadesi, bu kişiyi uyarmanın bir yoludur. Burada asıl amaç, belirli bir sıfat veya durumu açıklamak değil, bu sıfatın veya durumun kimliğini gizlemektir.
Tariz, iletişimde derinlik katma ve söylediklerinizin dinleyicileriniz veya okuyucularınız için daha anlamlı hale gelmesine yardımcı olabilir. Söz sanatlarından en sık kullanılan tariz, bir mesajı daha ince veya düşündürücü bir şekilde aktarmak istediğinizde kullanışlı olabilir. Bir insanı iğnelemek maksadıyla, bir sözü karşıt anlamını düşündürecek biçimde kullanmaya tariz diğer adıyla iğneleme sanatı denir.
Tariz Örnekleri
Araba o kadar hızlıydı ki, yürüyerek geçebilir.
Bu yürekli insan, tavşandan çok korkar.
Bu örneklerde “hızlı” sözüyle vurgulamak istenen “yavaş”, “yürekli” sözüyle de vurgulamak istenen korkaktır.
Bu büyük romancımızın hemen her yapıtında tarihsel gerçeklere aykırı birçok şey bulabilirsiniz,
Cümlede “büyük” sözcüğü karşıt anlamını düşündürecek şekilde kullanılıyor ve romancı eleştiriliyor.
* Aferin oğlum Ahmet, Bu yolda devam et!
* Herifçoğlu Sen Misel’de koyuvermiş sakalı Neylesin bizim köyü, Nitsin Mahmut Makal’ı.
(Bedri Rahmi Eyüboğlu)
Şiirde “Bu yolda devam et” sözü tarizli kullanılıyor. Ahmet, Fransa’ya gidince köyünü, ülkesini unutmuş; gününü gün etmeye başlamıştır. Şair, oğlunun bu tutumunu eleştiriyor.
Osmanlı’nın son dönem sadrazamlarından Âli Paşa, Girit seferinde başarı gösteremeden döner. Ali Paşa’yla arası hiç iyi olmayan Ziya Paşa bu olay üzerine şu dizeleri yazar:
“Vermedi ablukada şan-ı donanmaya halel
İngiliz devletine olsa sezadır amiral”
İlk dizede şair “Donanmanın şanına leke kondurmadı.” demek suretiyle Âli Paşa’nın, Türk donanmasının şerefini hiçe indirdiğini anlatıyor. İkinci dizede de “İngiliz donanmasına amiral olsa yakışır.” diyerek, Âli Paşa’nın bir donanmayı idare edecek kapasitesi olmadığını vurguluyor.
Mehmet Akif Ersoy, Mısır’da iken, yakın dostu Ferit Bey’ den hiç mektup alamaz. Ancak Akif’in annesi İstanbul’da vefat edince Ferit Bey’den bir tiziyet mektubu alır.
Mektuba cevap yazan Akif şöyle der:
“Yahu senden ses seda çıkması için bizim evden
cenaze çıkması mı lâzım?”
Şiirlerden Tariz Örneği
Duyarsa öldüğünü alacaklılar
Haklarını helal ederler elbette
Alacağına gelince
Alacağı yoktu zaten rahmetlinin
(Orhan Veli Kanık)
Dördüncü mısrada ölen insanın alacağının olmaması ile -ki bu da gerçek olabilecek bir haldir- aslında ölen kişinin çok fakir biri olduğu söylenmek istenmiştir.
Değirmeni döndürmek zor
Tek başına
(Behçet Necatigil)
Yukarıdaki şiirde, “tek başına değirmeni döndürmenin zor olduğu” cümlesi gerçek anlam olabilecek bir cümledir. Fakat burada şairin kastettiği, yani “meknî anh” olan “yalnız başına yaşamanın ekonomik açıdan güç olması”dır. Bu nedenle bu dizelerde kinayeli bir anlatım olduğu söylenebilir.
Tahir Efendi bize kelp demiş,
İltifatı bu sözde zahirdir,
Maliki mezhebim benim zira,
İtikadımca kelp Tahirdir.
Aşağıda Divan edebiyatının kaside türünün usta şairlerinden Nef’i‘nin Şeyhülislam Tahir Efendiye yazdığı hiciv türündeki şiir ile Türk edebiyatına damgasını vurmuştur. “Tahir Efendi bana kelp ( Türkçesi köpek) diyerek iltifatta bulunmuştur, çünkü benim mezhebim olan Malikiye göre köpek temizdir (kelp tahirdir). Nef’i bu şiirinde “tahir” sözcüğünü hem temiz, hem de insan adı olarak kullanarak Şeyhülislam Tahir Efendi’ye üstü kapalı olarak köpek demek istemiştir.