Hüsn-i Talil (Güzel Nedene Bağlama) Sanatı

Güzel Sebebe Bağlama Sanatı olan Hüsni Talil veya Güzel Nedenleme

Şiirde şairin ifade etmek istemediği, söylendiğinde şairaneliği bozacağını düşündüğü bazı durumların şiire has söyleyişin imkânlarından yararlanarak güzel bir sebep ve inceliğe nakledilerek yapılan söz sanatlarından biridir. Güzel sebep bulma da denebilir, ifade edilen husus gerçek bir duruma dayanmaktadır, ancak bu gerçeklikten ayrılmadan hayalî unsurların desteğiyle bu durumun daha güzel bir şekilde ifade edilmesidir. Bu edebi sanatlarda güzel nedenleme olarak da adlandırılmaktadır.

“Leyla gelin oldu, Mecnun mezarda,
Bir susuz yolcu yok şimdi dağlarda,
Ateşten kızaran bir gül arar da,
Gezer bağdan bağa çoban çeşmesi” (Faruk Nafiz Çamlıbel)

Yukarıdaki dörtlükte suyun doğal akışından kaynaklanıp farklı diyarları gezmesi ateşten kızaran bir gül aramasına bağlanmış, böylece gündelik söyleyişten farklı olarak sanatsal ifadeye varılmıştır.

Gerçek nedeni bilinen bir olay, olgu ya da duru­mu, daha güzel ve hayali bir nedenle oluyormuş gibi göstermektedir.
Diğer bir tanım:
Bir olgunun veya olayın gerçek nedenlerini bir yana bırakıp onu hoşa gidecek bir nedenle açıklamaya hüsnü talil denir.
Gözün kamaşsın diye güneş tüm doğayı kızıla boyadı.
Güneşin batışına yakın saatlerde doğanın kızıla bürünmesi nedeni bilinen bir fizik olayıdır. Ozan bunu, güneşin sevgilinin gözünü kamaştırması gibi hayali bir nedenle açıklamaktadır.
Çağıl çağıl akan ırmak, yalnızlığın türküsünü söylüyor.
Bu Örnekte ırmağın çıkardığı doğal sesi, ozan yalnızlığın türküsünü söylemek gibi güzel ve hayali bir nedenle açıklamaktadır.
Sen yoksun diye bahçemde
Çiçekler açmıyor bak
Çiçeklerin belli bir mevsimde açmayışı, sevgili­nin olmayışı ile açıklanmaktadır.
NOT: Sanatçı bir olguyu gerçek sebebiyle açıklıyorsa hüsni talil olmaz. Mutlaka olayın başka bir nedenle açıklanması gerekir.

*Yeni bir ülkede yem vermek için atlarına

Nice bin atlı kapılmıştı fetih rüzgârına
(Yahya Kemal Beyatlı)

Akıncıların yeni ülkeler fethetme isteklerinin nedeni olarak, şair atlarına yeni bir ülkede yem vermek isteyişlerini gösteriyor. Oysa fetihlerin asıl amacı toprak kazanmaktır.

* Sen yoksun hiçbir şey yok Güneşin rengi
Ağustos yıldızlarının sıcaklığı Karanfil kokusu…
(Suat Taşer)

Şair, karanfil kokusunun, ağustos yıldızlarının sıcaklığının, güneşin renginin olmayışını gerçekçi bir nedene değil de sevdiğinin yok oluşuna bağlıyor.

*Müzeyyen oldı rey ahin bezendi bağ-ı çemen Meğer ki bağa haber geldi yârdan bu gece
(Ahmedi)

Şair, “Bahçe, süslenmiş fesleğenlerle bezendi, meğer sevgili bu gece geleceğini bildirmiş.” diyor. Bahçenin süslenmesini sevgilinin geleceği haberine bağlıyor. Halbuki bahçenin güzellik kazanması mevsimle ilgilidir.

Çumra kanalının sulan Beyşehir Gölü’nden çıkarken su rengindedir; Konya ovasından kan renginde. Siz buna, ovanın kırmızı toprağının rengidir diyeceksiniz; ben Dedemköylü Mehmet’le kardeşinin kanlarının rengidir diyeceğim.
Konya ovasının ufukları mavi değil, sapsarıdır. Siz bunun rüzgarın kaldırdığı tozlardan böyle olduğunu söyleyeceksiniz; ben Konya hapishanesinde yatan Zağar Mehmet’in benzinin sarılığından diyeceğim.
(Sabahattin Ali)

Yazar, Çumra kanalının suları ile Konya ovası ufuklarının rengini kendince bir sebebe bağlıyor. Asıl sebepleri de parçada belirtmiş. Demek ki hüsn-i talil sanatı düzyazıda da görülebilir.

No Comments

Düşüncelerinizi Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir