Absürt Tiyatro
Absürt Tiyatro Nedir
Absürt tiyatro düşüncesi, ikinci Dünya Savaşı sonrasında ortaya çıkan ve savaş sonrası, insanlığın içine düştüğü “saçmalık”ların, boşuna çabaların, boşuna bekleyişlerin acısından kaynaklanan bir umutsuzluk havası içinde oluşur. İkinci Dünya Savaşı’nı yaşayan ve kapitalizmin vahşet saçan ellerinde çırpınan insanoğlunun ruhsal durumu, korkuları, güvensizliği, endişeleri, edebiyata bakışları, bunalımı, boşunalıkları, amaçsızlığı, yalnızlığı absürt tiyatro aracılığıyla sahneye yansır.
Absürdizm yaklaşımı, egzistansiyalizm (varoluşçuluk) akımıyla ilintili olmakla beraber bu akımdan daha farklı bir yaklaşımdır. Bu yaklaşım 19. yüzyıl Danimarkalı bir filozof olan Saren Kierkegaard`a kadar uzanmaktadır. Nietzsche ile Nihilist fikirlerden de beslenen bu yaklaşım vangard bir felsefe, sanat ve tiyatro akımı olarak ortaya çıkmaya başlamış, Albert Camus`nün “ Sisifos Söyleni” adlı eserini yazıp yayına almasıyla ilkeleri kesinleşmiştir.
Türk edebiyatında absürt tiyatronun ilk önemli temsilcisi Güngör Dilmen Kalyoncu’dur ve eserinin adı ise Canlı Maymun Lokantası’dır
Yaşamın akla aykırılığını, umutsuzluğu, kurtuluş için ümitli bekleyişi, ölümü, kitlesel yok oluşu, parçalanmışlığı, bilinen tüm sanatsal uyumları bozarak sahneye getirir. Absürt tiyatro için gerçek, mantıklı, nedensel, akılcı, değişmez bir düzen ya da tarihsel evrimi içinde diyalektik ilişkiler örgüsü değildir; karmaşıktır, anlaşılmazdır ve dolayısıyla bunun açıklanması da zordur.
Absürt Tiyatronun Genel Özellikleri
- İnsanın yaşamındaki saçmalıklar ve uyumsuzluklar ele alınmaktadır.
- İletişimsizlik, yalnızlaşma, yabancılaşma konuları üzerine eğilmişlerdir.
- Gerçeğin yerinden oynatılması
- Gerçeği parçalamak
- Karşı-tiyatro, karşı-oyun, karşı-kahraman
- Sahnenin somut görüntü dili
- Grotesk ve kara güldürü (kara mizah)
- Sanatlı uyumsuzluk.
- Zaman ve mekan unsurları belirli değildir.
- Bu tiyatro türünde sebep – sonuç ilişikisine önem verilmez.
- Karşılıklı konuşmalarda sorulan sorulara verilen yanıtlar da uyumsuz ve saçma yanıtlardır.
- Absürt tiyatroda bir ana düşünce veya herhangi bir öneri bulunmaz.
Absürt tiyatro, varolan tüm kurallara karşı çıkar ve yaşamın düzenini sarsmaya çalışır. Tiyatro, ses ve hareket düzeninden ibarettir. Olaylar arasında bağ kurmaz. Birbirleriyle alakasız olayları sahnenin somut diliyle vermeye çalışır. . Oyunun, olay örgüsünde olay hikayesini vermez. Amaçsızlık ve uyumsuzluk esası vardır. Kişilerin sıkıntılarını, düşünceleri, amaçlarını, isteklerini kesin bir şekilde ortaya koyar.
Absurt tiyatronun ilk temsilcileri:
- Samuel Beckett 1906-1989), Eserin adı: Godot’yu Beklerken
- Eugène loesco. (1909-1994). Eserin adı: (Öjen İyonesku) Kel Şarkıcı
- Arthur damov (1908-1970),
- Jean Genet (1910-1986),
- Jean Tardieu (1903-1995)’dur.