Uygurca
Uygurca (Uygur Türkçesi) Hakkında Kısaca Özet Bilgi
Uygurca genel olarak Köktürkçe’nin devamı olarak görülmekle birlikte aşağıda belirtileceği gibi bazı noktalarda Köktürkçe‘den ayrılır.
11. yüzyıla kadar devam etmiştir. Eski Uygurca, Göktürkçeden sonra Uygur Devleti tarafından resmî devlet dili olmuştur. Türkler, özellikle ticari hayatın da etkisiyle eski bir İrani kavim olan Soğdlularla etkileşim içinde olmuşlardır. Soğdlulardan Sami kökenli Soğd alfabesini öğrenen Uygurlar, bu yazının işlek türünden kendileri için yeni bir alfabe geliştirmişlerdir. On sekiz harften oluşan bu alfabe, Türkler tarafından çok uzun bir zaman geniş bir coğrafyada kullanılmıştır. Türkçe için hiç de elverişli olmadığı hâlde özellikle Budist dinî eserlerin yazımında Uygur alfabesi tercih edilmiştir.
Uygurca Dil Özellikleri
• Kök Türkçedeki birleşik ses /ny/ fonemi Uygur döneminde bölünmüştür. Bu sesin bölünmesine göre Uygurca’da iki farklı diyalekt görülmeye başlanır, n ağzı yalnızca Mani dinine ait metinlerde görülmektedir, y ağzı, Burkan dinine ait metinlerde görülür. Bu ağız, Daha sonra genelleşerek Uygurların ortak yazı dili olmuştur. İlgi, yükleme ve vasıta hâli, görülen geçmiş zaman, şahıs ekleri ve iyelik ekleri, bütün yardımcı ünlüler ve yapım eklerinin dar ünlüleri bu ağızda genişler.
• Köktürkçede kelime içi ve kelime sonundaki “b” sesi çoğunlukla “w” olmuştur.
• -lar çokluk eki Uygur Türkçesinde genelleşir.
• -daçı/-deçi gelecek zaman eki Uygurcada -gay/-gey ekiyle yapılmaya başlanmıştır.
• Köktürkçede isim üslubu, Uygurcada sıfat üslubu görülmektedir.
• Köktürklerin kelime hazînesi devlet teşkilatı, savaş, göçebe hayatla ilgili kelimeler bulunur. Uygurlarda yerleşik hayata mensupluk bildiren şehircilik, tarım ve dinî hayatla ilgili kelimeler daha çoktur.
• Köktürkçede sade bir cümle yapısı vardır. Uygurcada ise, daha canlı bir cümle yapısı dikkati çeker.
Uygurca Verilen Eserler
Uygurca eserler kitabe ve yazmalardan oluşmaktadır. Bu dönemden kalan kitabelerde Köktürk alfabesi kullanılmıştır. Kitabelerin büyük bölümü Ötüken Uygur Kağanlığı’ndan kalmadır (8. ve 9. yy), en önemlileri şunlardır:
• Taryat Kitabesi: Moğolistan’da Terh Irmağı bölgesinde bulunmuştur.
• Tes Kitabesi: Moğolistan’da Tes Irmağı civarında bulunmuştur.
• Şine Usu (Moyun Çor) Kitabesi: Moğolistan’da Şine Usu bölgesinde bulun-muştur.
• Kara Balgasun Kitabeleri: Moğolistan’da eski Uygur başkenti olan Karabalgaasun’da bulunan 3 kitabedir.
Uygurca yazma eserlerde Köktürk alfabesinden başka Mani, Uygur, Brahmi ve Sogd alfabeleri kullanılmıştır. Bu dönemden kalma en önemli yazma eserler şunlardır:
• Altun Yaruk: Uygur edebiyatının en hacimli ve en popüler eseridir. Eser, Budanın vaazlarını içerir. Budizmin inanç ve felsefesini din adamlarının menkıbeleriyle anlatan eser, 700 sayfadan oluşur.
Sekiz Yükmek: Sekiz Yığın Işık Sûtrası Çinceden çevrilmiştir. Doğu Türkistan’da Turfan yakınlarında bulunmuştur.
• Kalyanamkara ve Papamkara Hikâyesi: İyi Düşünceli Şehzade ve Kötü Düşünceli Şehzade Hikâyesi, iki kardeş arasında geçen Burkan dinine ait menkıbenin hikâyesidir.
• Irk Bitig: Mani dinine ait Köktürk harfleri ile yazılmış bir fal kitabıdır.
3) Kullanılan Alfabe
(a) Köktürk Yazısı
Uygurların Orhun bölgesinden ayrılmadan önce birkaç belgede kullanmış oldukları alfabedir. (Irk Bitig, Taryat, Tes)
(b) Uygur Yazısı
Uygur belgelerinde en çok kullanılan yazıdır. Fakat ünlü ve ünsüz harf sayısı sınırlıdır. Türkçenin fonetiğine uygun bir alfabe değildir.
(c) Soğd Yazısı
Budizmle ilgili az sayıdaki yazmada kullanılmıştır.
(ç) Mani Yazısı
Maniheizmle ilgili yazmaların bir bölümünde kullanılmış yazıdır.
d) Brahmi Yazısı
Budizmle ilgili metinlerin yanı sıra tıp ve takvim metinlerinde kullanılmış, fonetik olarak gelişmiş bir yazıdır. Bu bakımdan dil araştırmaları için büyük önem taşır. Bu yazıda kapalı e, o, u, ö, ü farklı karakterlerle gösterilmiştir.
(e) Tibet Yazısı
Bu yazı da, fonetik bir yazı sistemidir fakat bununla yazılan Uygurca metinlerden ancak 100 kadar kelime okunabilmektedir. Bu yazıda ı, i, o, u, ö, ü seslerinin her biri için ayrı bir karakter kullanılmıştır.
4) Uygurca Üzerine Yapılan Çalışmalar
Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Alman bilim adamları Turfan’da ele geçirilen Uygur metinlerinin yayımına ağırlık verirler. W. Bang ve öğrencisi A. von Gabain Uygurca metin yayımında önemli bir aşama olan Türkische Turfan-Texte dizisini başlatırlar. 10 cilt sürecek bu dizinin ilk beş kitabı Bang ve Gabain tarafından yayımlanır. (1929-1931). 1931’de bu beş cildin indeksi yayımlanır. 1934’te yayımlanan altıncı ciltte ekibe R. Rahmeti Arat da katılır. Yedinci cilt 1936’da R. Rachmeti tarafından yayımlanır. 1954’te Gabain sekizinci cildi yayımlar. Dokuzuncu cildi Gabain ve W. Winter birlikte 1958’de yayımlarlar. Onuncu cilt 1959’da Gabain tarafından hazırlanır. Uygurca metinlere ait ilk sözlük Ahmet Caferoğlu tarafından yayımlanır. R. Rahmeti Arat, 1965’te Uygur dönemi şiirini toplu olarak ele alıp incelediği çalışmayı yayımlar.