Tarih Bilimi Özellikleri, Olay ve Olgu Farkı Nelerdir İlişkisi
Tarihin Biliminin Özellikleri nelerdir?
Tarih biliminde tarihçi, belgelere dayalı çalışır. Bu belgeler bilimsel yöntemlerle incelenir. Tarihî olayın aydınlatılabilmesi için konuyla ilgili güvenilir belge ve kaynaklara başvurmak gerekmektedir.
Tarihçi olaylar arasında neden – sonuç ilişkisi kurar. Tarihte meydana gelmiş olaylar aynı zamanda kendilerinden sonraki olayların nedenlerini oluşturur. Tarihî olaylar arasında neden sonuç ilişkisinin kurulması, olayın bütün yönleri ile anlaşılıp değerlendirilebilmesi için zorunludur. Örnek olarak Fransız Devrimi ardından milliyetçilik ve demokrasi gibi fikirlerin tüm dünyaya yayılması ve çok uluslu yapıya sahip devletlerin bu fikirlerden olumsuz etkilenmesi gösterilebilir.
Tarihî olayın geçtiği yer ve zamanın hatta failinin belirtilmesi tarihi bilim hâline getiren bir başka özelliktir. Bu özellik, anlatılan tarihî olayı hikaye, destan ya da söylencelerden kesin bir biçimde ayırır. Bunun yanında tarihî olayın geçtiği coğrafyanın özelliklerinin bilinmesi gereklidir. Coğrafi şartlar çoğunlukla tarihî hadiseler üzerinde etkili olmuştur. Mesela ilk uygarlıkların akarsu ve göl çevrelerinde ya da deniz kıyılarında ortaya çıktığı bilinmektedir. Coğrafik avantajları bulunan bu gibi bölgelerde kurulan devletler tarihte önemli roller oynamışlardır.
Tarihe yardımcı bilim dalları çok çeşitlilik göstermektedir. Bir sosyal bilim dalı olarak tarih insanın geçmişteki faaliyetlerini incelerken doğal olarak kendisine yardımcı olacak kaynaklar da çeşitlilik göstermektedir. Bu kaynakların doğru bir şekilde değerlendirilmesi için diğer sosyal bilim disiplinlerinden yararlanmak gerekmektedir.
Tarihî Olayların Objektif Olarak Değerlendirilmesi
- Olaylar arasında neden-sonuç ilişkisi kurulmalıdır.
- Farklı fikir ve araştırmalar değerlendirilmelidir.
- Olayın geçtiği dönemin şartları bilinmelidir.
- Olayın üzerinden belli bir zaman geçmelidir.
- Olaylara nesnel (tarafsız) yaklaşılmalıdır.
Tarihin Özellikleri Nelerdir (Maddeler Halinde)?
- Tarih biliminde, olaylar geçmişte meydana geldiği için diğer pozitif bilimlerde olduğu gibi (fizik, kimya vs) deney ve gözlem yapılamaz.
- Daha öncesinde yaşanmış bir tarihsel olayın yeniden “aynı biçimde” gerçekleşmesi olası değildir.
- Tarihsel bir vaka somut belgelere (vesikalara) bağlı olarak ele alınır.
- Toplumların gerçekleştirdiği her çeşit etkinlikler tarih biliminin konusudur.
- Yaşandığı iddia edilen bir vakanın zaman dilimi ve mekanı kesin değilse o vakanın tarihi bir değeri bulunmaz.
- Tarihi vakanın gerçekleştiği zaman ve mekan belirlidir.
- Tarihi olayların neden-sonuç ilişkisi içerisinde gerçekleşmesi, olayların birbirleriyle ilişki içerisinde kesintisiz olarak devam etmesini sağlar.
- Tarihi olaylar sadece bir nedene bağlı olarak açıklanamazlar. Olayların maddi ve manevi değişik nedenleri olabilir.
- Yaşanmış bir vakanın neticesi bir sonraki yaşanacak bir vakanın sebebini teşkil eder.
- Toplumları ve insanların geleceğine ışık tutar. (Geçmişini bilmeyen milletler yok olmaya mahkumdur. / Mustafa Kemal Atatürk)
- Tarihsel bir vakadaki olaylarda hiçbir şekilde kesinlik bulunmaz.
- Geçmişten kalan kalıntılar veya eserler üzerinde inceleme yaparken pozitif bilimlerden yararlanılır.
- Medeniyet sürekli olarak geliştiği ve buna bağlı olarak insanların zaman içinde doğruluk algıları değiştiği için tarihi olaylar günümüz değer yargılarıyla değerlendirilmemeli ve olayın meydana geldiği günün şartları göz önünde bulundurulmalıdır.
- Tarihi olaylarla ilgili belli bir kural koyulamaz ve genellemeler yapılamaz. Çünkü tarihi olayların kendilerine özgü özellikleri vardır.
Tarihî olay araştırılırken kendi devrinin şartlarını göz önünde bulundurma zorunluluğu vardır. Her devrin kendine has özelliklere sahip olduğunu bilen tarihçi, tarihî olayın geçtiği dönemin sosyal, kültürel ve siyasi özellikleri hakkında bilgi sahibi olmalıdır. Nitekim Bloch, tarihsel olayların kendi zaman diliminin dışında tam anlamıyla açıklanamayacağını savunmaktadır.
H. Carr ise “Tarihçi; çağının insanıdır ve görevi, geçmişi sevmek değil bugünü anlamanın anahtarı olarak onun üzerinde çalışmak ve anlamaktır.” demektedir.
Tarihçi objektif olmak zorundadır. Objektiflik, tarihi bilim hâline getiren en önemli özelliklerden biridir. İnsanlık hiçbir zaman kusursuz olmamıştır. Bunu dikkate alan tarihçi, bilimsel yöntemlerle elde ettiği verileri bütün tarafsızlığı ile ortaya koymak durumundadır.
Tarihin kendine özgü çalışma metotları bulunur. Bu metotlar fen bilimlerinde olduğu gibi deneye ve gözleme dayalı değildir. Çünkü tarihte meydana gelen olayların bir daha tekrarlanması mümkün olmamaktadır. Ayrıca tarih biliminin genel kanun ve kaideleri de yoktur.
Tarihi Olayların Özellikleri
- Tarih geçmişte yaşamış insan ve toplulukların her türlü faaliyetlerini inceler.
- Tarihi olaylar belirli bir mekan ve zamanda gerçekleşir.
- Tarihi olaylar açıklanırken tek bir nedene dayandırılamaz.
- Olaylar çok yönlü incelenerek açıklanır.
- Tarihi olaylar süreklidir. Bir olay kendinden öncekinin sonucu ve kendisinden sonrakinin ise sebebidir.
- Zaman, mekan ve kişiler sürekli değiştiği için tarihi olayların aynı şekilde birebir tekrar etmesi mümkün değildir. Bundan dolayı tarih biliminde deney ve gözlem metodu kullanılamaz.
- Tarihi olaylar incelenirken mutlaka kaynaklara dayandırılmalıdır.
- Tarihi olaylar belgelere dayalı olarak değer yargılarından arındırılarak anlatılmalı veya yazıya aktarılmalıdır.
- Tarihi meydana getiren toplumların yaşantıları, değer yargıları ve inanç sistemlerinden kaynaklanan farklılıklar tarihte belirli bir yasanın oluşmasını engellemiştir. Bundan dolayı formül, sabit kurallar ve yasalar tarih bilimi için geçerli değildir.
- Tarihi olaylar günümüz değer yargılarına göre değil yaşandığı dönemin şartlarına göre değerlendirilmelidir.
- İncelenecek olayla ilgili kaynakların tarafsızlığının oluşması ve tüm sonuçların net olarak ortaya çıkması için olayın meydana geldiği zamanın üzerinden belli bir süre geçmelidir.
- Tarihi olaylar kesin olmayıp her an değişebilir. Tarihi belgeler gün yüzüne çıktıkça bazı bilgiler değişebilir. Tarihin değişebilirlik özelliği yeni araştırma kapılarını sürekli açık tutmaktadır.
Anakronizm Nedir?: Geçmişte yaşayan insanların olaylar karşısında şimdiki insanlar gibi tepki vereceğini varsayarak geçmişe bugünün gözüyle bakmasına “ANAKRONİZM” denir
Olay (Vak’a) Nedir
Tarihte belirli bir zaman ve mekânda tek tek meydana gelen, başlangıç ve bitiş tarihleri belli olup, tekrarlanması mümkün olmayan kısa süreli gözlemlenebilir somut gelişmelere tarihi olay denir.
Vaka (Olay) Örnekleri:
I. Dünya Savaşı
Sivas Kongresi
Buharlı makinenin icadı
TBMM’nin açılması
Lozan Antlaşması
Olgu Nedir
Olayların ortaya çıkardığı başlangıç tarihi belli olup bitiş tarihi belli olmayan uzun süreli soyut gelişmelere tarihi olgu denir.
Olgu Örnekleri:
Sanayileşme
Milliyetçilik akımı
Anadolu’nun Türkleşmesi
Türkiye’nin çağdaşlaşması
Sömürgecilik
Tarihte Olay ve Olgu Farkı Nedir İlişkisi
Tarihî bilgilerin değişebilirlik özelliği her zaman dikkate alınmalıdır. Tarihî olayın aydınlatılmasında olayın geçtiği döneme ait kaynaklardan yararlanılır. Olay hakkındaki mevcut bilgi yeni bir belgenin ortaya çıkması ile değişebilir. Örneğin ilk Osmanlı parasının Orhan Gazi Dönemi’ne ait olduğu bilinirken Osman Gazi’ye ait gümüş bir sikkenin ortaya çıkışı bu konudaki bilgiyi değiştirmiştir.
Tarihî olay, insanlık üzerinde etkili olan ve bir zaman dilimi içerisinde gerçekleşip sona eren gelişmelere denir. Başlangıç ve bitişler bellidir. Örneğin1839 Tanzimat Fermanı’nın ilanı ya da 1789 Fransız İhtilali gibi.
Bilimsel Olgu Nedir?
Olgu ise süreklilik gösteren genel durumları ifade eder. Genel bir kavramın oluşması için tek bir tarihî olayın gerçekleşmesi yeterli değildir. Tarihî olaylar olguyu oluşturacağı gibi tarihî bir olguyu anlayabilmek için onu ortaya çıkaran tarihî olayları araştırmak gerekmektedir. Bu durumda tarihî olayların sonuçlarının zaman içinde yeni bir durum ortaya çıkarması da olgudur. Mesela Türkiye’nin çağdaşlaşması için birçok ıslahat, reform ve inkılap gerçekleşmiştir. Bu olguyu doğuran yeniliklerin ve inkılapların her biri tarihî bir olaydır. Anadolu’nun Türkleşmesi için askerî, siyasi ya da kültürel pek çok faaliyet meydana gelmiştir. Fransız İhtilali örneğinde olduğu gibi ihtilal sonrasında yeni siyasal düzenlerin ortaya çıkması ve neredeyse bütün dünyayı etkilemesi yine tarihî bir olguya işaret eder.