İlk Çağ Medeniyetleri
Kültür: Bir milletin maddi ve manevi değerlerinin tamamıdır. Yalnız bir millete ait olan unsurlardır.
Uygarlık (medeniyet): Milletlerarası ortak değerlere verilen isimdir. Uygarlık kültürlerin etkileşimi sonucu meydana gelmiştir. Dünya üzerindeki ilk uygarlıklar Mezopotamya, Mısır, Anadolu, İran, Çin ve Hindistan bölgelerinde kurulmuştur. İnsanların bu bölgeleri yerleşim alanı olarak seçmesinde; tatlı su kaynaklarının olması, tarım arazilerinin bulunması, önemli göç ve ticaret yolları üzerinde olması gibi özellikler etkili olmuştur.
Ege ve Yunanistan Uygarlığı
Ege Denizindeki adalar, Yunanistan, Trakya, Makedonya, Batı Anadolu’da yaşayan toplulukların meydana getirdiği uygarlığa verilen isimdir.
Girit Uygarlığı
Ege’de ilk çağ uygarlıklarının ilk izleri bu adada görülmektedir.Balıkçılık, avcılık, tarım ve deniz ticareti gelişmiştir. En önemli yerleşim merkezi Knossos’tur.
Miken Uygarlığı
Mora Yarımadası’nda, Akalar tarafından oluşturulan medeniyettir. Bölgede Miken şehrini kurmuşlardır. Truvalılar ile Çanakkale Boğazı hâkimiyeti için savaşmışlardır. Truva Savaşı Boğazlar için yapılan ilk savaş olarak bilinmektedir. Miken Kuyu Mezarları önemli eserler arasındadır.
İlk Çağ Medeniyetlerinde Toplumsal Hayat
İlk Çağ’da insanlar Avrupa, Asya ve Kuzey Afrika topaklarında yaşamlarını sürdürmüşlerdir. Teknolojik gelişmelerin az olduğu bu zamanlarda insanların doğaya hükmetmesi söz konusu değildi. İnsanoğlunun geçirmiş olduğu sosyal ve ekonomik aşamaların sıralaması; avcılık ve toplayıcılık, çobanlık, tarım ve hayvancılık, sanayi ve uygarlık şeklindedir.
İnsanoğlu zamanla artan gereksinimlerini karşılamak amacıyla toprağı işlemeyi ve hayvanları evcilleştirmeyi öğrendi. Tarım ile uğraşan insanoğlu yerleşik hayata geçmiştir. Hayvancılık ile uğraşanlar ise konargöçer bir hayat sürmüşlerdir. Siyasi, ekonomik ve dinî nedenlerden kaynaklı olarak göçler yaşanmıştır.
İlk Çağda Göç Hareketleri
İnsanlar tarih boyunca ortaya çıkan zorunlulukları aşmak amacıyla yaşadıkları bölgelerden ayrılarak yeni yerler bulmak amacıyla göç etmişlerdir. İnsanların göç etmelerinde; nüfus artışı, iklim değişiklikleri, siyasi alanda yaşanılan sorunlar, geçim sıkıntıları, dinî inançlara yapılan baskılar gibi unsurlar etkili olmuştur.
İlk Çağ’da Meydana Gelen Önemli Göçler:
Ege Göçleri
MÖ XIII. yüzyıl ile MÖ XII. yüzyıllarda iki aşamada gerçekleşmiştir. Deniz Kavimleri Hareketi olarak da isimlendirilmektedir. Göçleri yapan toplumlar Ege ve Akdeniz adalarında yaşayanlardır. Göç hareketleri sonrasında Mısır medeniyeti kendini koruyabilirken Anadolu’daki Hitit Devleti yıkılmıştır.
Amurru (Babil Krallığı) Göçleri
MÖ III. bin yılın son yüzyıllarında yaşanmıştır. Amurrular Arabistan’dan Filistin ve Suriye’ye göç etmişlerdir.
Akad Göçü
MÖ III. binde meydana gelmiştir. Akadlar Suriye’den Fırat Nehri boyunca Sümer ülkesine göç etmişlerdir.
Frig Göçleri
MÖ 1200 – 800 yılları arasında gerçekleşmiştir. Frigler, Makedonya ve Trakya’dan Boğazlar yoluyla Anadolu’ya göç etmişlerdir.
İç Asya Göçleri
Milattan önce başlayıp milattan sonraki yıllara kadar değişik tarihlerde birçok kez gerçekleşmiştir. Bazı göçler Orta Asya içinde gerçekleşirken bazıları bölge dışına yapılmıştır. Orta Asya’dan dünyanın diğer bölgelerine yapılan Türk göçleridir. Göçler sadece Orta Asya’yı değil üç kıtayı da etkilemiştir.
Dinî Göçler
Filistin’deki Yahudi sürgünleri, ilk Hristiyanların Romalıların baskısından kaçmasıdır. Mersin’de bulunan Yedi Uyuyanlar Mağarası, Roma imparatorluğu baskısından kaçan Hristiyan altı genç ve köpeklerinin yaklaşık 300 yıl uyudukları mağaradır.
İlk Çağ’da Yahudi Sürgünleri
Babillerin hükümdarı II. Nabukadnezar 587 yılında Yahuda Krallığı’nı istila ederek Yahudilerin büyük bir kısmını sürgün etmiştir. Pers Kralı Kiros, Babil’i ele geçirerek sürgündeki Yahudilerin yurtlarına dönmesine izin vermiştir.MS 66 – 73 ile MS 132 – 135 yılları arasında Roma İmparatorluğu’na karşı isyan eden Yahudiler başta Mısır olmak üzere Roma İmparatorluğu’na bağlı farklı ülkelere sürgün edilmişlerdir.
İlk Hristiyanların Roma Baskısından Kaçmaları
İlk Çağ’da dinî inançları nedeniyle baskıya uğrayan bir diğer topluluk Hristiyanlardır. Hz.İsa’nın Roma hakimiyetindeki Filistin’de dinini yaymaya çalışması Yahudiler ve Romalılar tarafından tepkiyle karşılanmıştır. Havari Aziz Paulus, Hristiyanlığın evrensel bir din olduğunu söyleyerek yalnızca İbranilere ait olan Yahudiliği reddetmesi üzerine kendisi ile birlikte ilk Hristiyanlar Yahudiler tarafından Kudüs’ten sürgün edilmiştir.
Hristiyanlığın köleler ve fakir halk arasında yayılması üzerine Roma yönetimi tarafından uygulanan baskı, şiddet ve katliamlara karşı bazı Hristiyanlar Antakya ve Kapadokya başta olmak üzere Anadolu’nun kırsal kesimlerindeki mağaralara ve korunaklı yerlere saklanmışlardır.
Roma asilleri arasında Hristiyanlığın yayılmaya başlaması ve Roma yönetiminin bu dinî engelleyemeyeceğini anlayan İmparator Konstantin MS 313 yılında yayımladığı Milano Fermanı’yla Hristiyanlığı serbest bırakmıştır. Roma İmparatorluğu, IV. yüzyılda serbest bıraktığı Hristiyanlığı daha sonra resmî din olarak kabul etmiştir.
İlk Çağda Orta Asya Kültür Merkezleri
Türkmenistan’ın başkenti Âşkabad yakınlarında ortaya çıkarılan Anav bölgesindeki kazılarda bulunan kurganda,
Anav (MÖ 7000-1000)
* içinde kerpiçten evlerin bulunduğu köyler,
* yanmış buğday taneleri ile değirmen taşları,dokumacılık yapıldığını gösteren buluntular, üzerleri boyanmış ve şekillerle süslenmiş kilden yapılma çömlekler, insan ve hayvan heykelleri gün ışığına çıkarılmış,bakır madeninden aletler yapıldığı görülmüştür.
Afanesyevo (MÖ 3200-1700)
Altaylar bölgesinde bulunan kurganlarda yapılan kazılarda,
* at, sığır ve devenin evcilleştirildiği,
* bakır madeninden aletler yapıldığı görülmüştür.
Andronova (MÖ 1700-1200)
Bu bölgede yapılan kazılarda, o bakır, tunç, gümüş ve altın madeninden yapılmış aletler ve hayvan figürlü eşyalar gün ışığına çıkarılmıştır.
Karasuk (MÖ 1200-700)
Yenisey Irmağı’nın kollarından biri olan Karasuk nehrinden adını alan bu bölgede yapılan kazılarda,
* demir madeninden yapılmış ilk aletler ve tekerlekli arabalar,
* keçeden dokunan çadırlar, koyun yapağından eşyalar gün ışığına çıkarılmıştır,
* İnsan figürlü taş heykeller olarak bilinen balballar ilk kez bu kültür merkezinde görülmüştür.
Tagar/Taştık (MÖ 700-100)
* At koşum takımları, kılıç ve hançer gibi madenden aletler bu kültür merkezinde bulunan kalıntılar arasındadır.
İlk Çağ Medeniyetlerinde Kanun Adalet ve Hukuk
Toplu hâlde yaşam ve ilk siyasi organizasyonlarının kurulması hukuk kurallarına ihtiyacı ortaya çıkarmıştır. İlk Çağ’da hukuk kuralları kaynağını kutsal kitaplar, gelenek-görenekler ve akıldan almıştır. Yazıdan önceki dönemde sözlü hukuk kuralları sosyal, ekonomik ve siyasi yapılanmayı düzenlemiştir. Türklerde sözlü hukuk kurallarına töre adı verilir.
Kurultay kararları, gelenek-görenek ve hakanların başa geçtiğinde düzenledikleri töre sistemli, dinamik, etkili ve ihtiyacı karşılayacak bir yapıya sahiptir. Eşitlik, iyilik, adalet ve faydalı olmak gibi değiştirilmeyen kurallara sahip olan töre hükümlerine hakan dahil herkes uymak zorundadır. Bu durum Türklerde hukukun üstünlüğünü göstermektedir.
İlk Çağ Medeniyetleri ile İlgili Bazı Terimler
Arhont: İlkçağ’ da Yunan şehir devletlerinin başında bulunan yöneticidir
Feodal Yönetim: Ülkenin bazı bölgelerinin iç işlerinde serbest beyler tarafından yönetilmesi
Hiyeroglif: İlk kez eski Mısırlıların kullandığı ve kelimelerin resim ile gösterildiği yazı çeşidi
Karum: Asurluların Anadolu’da kurdukları pazar yerlerine verilen isim
Kast Sistemi: Hindistan’da uygulanan ve halkı kesin çizgilerle sınıflara ayıran sistem
Koloni: Bir ülkenin kendi anavatanı dışında ticaret yapmak amacıyla oluşturduğu yerleşim yerleri, pazar alanları
Papirus: Eski Mısır’da bitki liflerinden yapılan bir tür kağıt
Satraplık: Pers İmparatorluğu’nda eyaletlere verilen isim
Tiran: Lidyalılarda ülke ve ordu yönetimini elinde tutan devlet adamlarına verilen unvan
Oligarşi: Siyasi gücün, seçkin bir zümrenin veya birkaç kişinin elinde bulunması