1839’a Kadar Türk Edebiyatına Kısa Bir Bakış İrfan ve zihniyet dünyamızda yenilikler olurken asrın kuvvetli divan şairleri de etkilerini sürdürüyordu. Enderunlu Vasıf, Keçecizade İzzet Molla, Leskofçalı Galip, Hersekli Arif Hikmet, Koniçalı Avni, Akif Paşa gibi şâirler bir kısım yeni hayaller taşımakla birlikte klasik divan edebiyatımızın genel özelliklerini devam ettiriyorlardı. On dokuzuncu asırda eser veren Tanzimatçı […]...
Yeni Türk Edebiyatına Genel Bir Bakış Türk edebiyatında, batılı edebiyatlarda görülen edebî toplulukların aynısı yoktur. Türk edebiyatı bir bütündür, onu; devir, dönem veya gruplara bölerek incelemek bir eğitim mecburiyetidir. Tanzimat’ın ilanından sonraki Türk edebiyatının başlangıcı için 3 Kasım 1839 gibi bir tarih verilmesi, siyasi boğumlanmayla kronolojik edebiyat tarihi anlayışı açısından isimlendirmenin mantığına uygun görünmektedir. Bu yüzden […]...
Yeni Türk Edebiyatının Oluşmasının Temelleri Her asrın edebî özellikleri eser, devir ve cemiyet ilişkileri farklıdır ve tıpkı sanat eserinin orijini gibi eserin oluştuğu zemin de özgün bir (tarihî, siyasi, sosyal…) ortamdır. Bu düşünceyi reddetmemekle birlikte 19 ve 20. asırların özel bir benzerliği vardır. Bu asırlardaki bazı olaylar, bir kısım sosyal girişimlerin başlangıç aşamasında yaşanması bakımından […]...
İran (Fars) Edebiyatı Tarihi Şiir ve Edebiyat Geleneği Hakkında İran edebiyatının kökleri yaklaşık 2500 yıl öncesine kadar gitmektedir. Bu tarihsel süreçte, özellikle Orta Asya ve Mezopotamya coğrafyalarında kurulan devletler ile karşılıklı kültürel ilişkiler yaşanmıştır. İslam dininin kabul edilmesinden önce ve sonra olarak genel anlamda iki döneme ayrılarak tarihi seyrini sürdürmüştür. Fars kültüründeki şiir türü, kökleri […]...
Servet-i Fünun Dergisinin Kapanışı Servet-i Fünun dergisi, 1896 ile 1901 yılı arasında şiir, hikaye (öykü), roman, edebiyat araştırmaları, tenkit vb. türlerdeki neşriyatına beş yıl devam etti. 1901 yılının Ekim ayında Hüseyin Cahit’in Fransız İhtilali’nden bahseden bir yazısı üzerine dergi kapandı, topluluk da dağıldı. Bu tarihten sonra topluluğun üyeleri, eserlerini münferit olarak yayımladılar. Servet-i Fünun Edebiyatı’nın […]...
İsrail Edebiyatının Dönemleri Nelerdir? İsrail edebiyatının kökeni, kuruluşuna değil Avrupa ve Amerika kıtalarına yayılan ve İbrani edebiyatını sürdüren, kendilerinden önceki diasporanın oluşturduğu kültürel birikime dayanır. İsrail edebiyatında üç farklı edebi akımlar şunlardır: 1) Palmah Kuşağı Akımı İsrail edebiyatının ilk devresini oluşturur. 1940’larda Hitler ve ardından İngilizlere karşı oluşturulan birlikleri ifade eden kuşağın edebiyatıdır. Orta doğuda […]...
Geleneksel Edebiyat Afrika Edebiyatı 1) Sözlü Afrika Edebiyatı Afrika kültüründe sözlü anlaşma ve edebî yapının oldukça önemli bir yeri vardır. Toplum hayatını düzene sokan temel iletişim, sözlü yapı üzerinden sürdürülür. Bu kültür içerisinde, toplumsal fonksiyonu sözlü kültürü aktarmak ve korumak olan özel kişiler vardır. Bu özel kişiler, geleneklerden gelen kültürel birikimi ve soylarının övülecek hususiyetlerini […]...
Cumhuriyet Döneminin Değerlendirilmesi Cumhuriyet’ten sonraki değişiklikleri değerlendirebilmek ve çok geniş bir değerlendirme zemininden kurtulabilmek için konumuzu sınırlandırmak gerekir. Sanat eserleri hakkında yapılan çalışmalar, eğer medeniyet tarihinin bir malzemesi olacaksa en başta insan unsurunu ele almak icap eder (gerekir). Bunun yanında edebiyat-insan-cemiyet kavramalarının, değişen insan ve değişen cemiyet şemsiyesi altında yorumlanması mümkün olmalıdır. Mazmundan mefhuma giden, […]...
Cumhuriyet Edebiyatında “Münevver Aydın Tipi ve İnsan Motifi” 1923’ten sonra oluşan münevver insan tipi, kültür değişimine bağlı olarak bir takım değişiklikler kazanmıştır. Bu değişimin ölçütü, halkın gelenekleri ile sanatkârların estetik yorumlarında, aydınların tavırlarında ve nihayet devlet politikaları ile oluşan tercihlerde aranmalıdır. Aydın prototipleri çizilirken bu husus çok büyük önem taşıyacaktır. Asırlarca alplerde, erenlerde, din adamlarında, […]...
Servet-i Fünun’da Dil ve Üslup Servet-i Fünun’daki tahkiyenin dili ve üslubu, o güne göre de bugüne göre de ağır ve terkiplidir. Arapça ve Farsça sözcükler okuyucuları hayli sıkıntıya sokmuştur. Bu manada batı edebiyatının klasik anlayışına benzeyen sağlam yapılı cümleleri ve entellektüel bir vokabüleri vardır. Bu dönemde yazarlar, dil konusunda Tanzimat edebiyatı döneminin hikaye ve roman […]...
Freud’a Göre Psikanaliz Sanatçılar eser verirken geçmişte yaşanan bazı şuuraltı rahatsızlıklarını anlatma yoluyla okuyucularına aktarırlar. Böylece sanat ve nevrotik ilişkiler arasında bir alaka başlar. Sanatçı, geçmişteki psikolojik hâllerini bir kurgu tekniği içinde anlatırken tatmin olamadığı duyguları için ya bir tatmin alanı bulur veya onları estetik kurgu içindeki çatışma ve hayal iklimine transfer eder. Edebiyat psikanalizinde […]...
Yapısalcılık Kuramı Nedir? Yapısalcılık Teorisi Hakkında Kısaca Özet Bilgi ( Structuralizm ) Yapısalcılık, birçok bilim dalında ve edebiyatta uygulanan bir metot olmuştur. Yirminci asırdaki tahlil ve eleştiri metotlarından önemli bir kısmı, metni esas almakta, bu müştereklikten sonra kendine özgü prensipler benimsemektedir. Yapısalcılık da, bunlardan biridir. Eseri inceleyerek, eserin parçalarına ve kurgusal yapısına dikkat ederek, parça-bütün […]...
Okur Merkezli Kuramların Çeşitleri Nelerdir Hakkında Kısaca Özet Bilgi? a) Duygusal Etki Kuramı Bu kurama göre sanat esrinin işlevi, sanata ait üst seviyedeki oluşuma vücut vermektir. Sanat eserinin okuyucu, seyirci veya dinleyici ile buluşmasının ardından zevk, haz, estetik değer uyandırabiliyorsa bu eser sanatın işlevini yerine getiriyor demektir. Sanat eserinin zevk vermesi temel prensiptir. Zaten bu esere […]...
Siyasal Anlamda Tiyatronun Özellikleri Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Almanya’da halkın ilgisi politik konulara, siyasi içerikli mesajlara ve toplumsal sorunlara yönelir. Bu genel eğilim, tiyatroda da karşılık bulur ve sahne, siyasal konuların tartışıldığı, toplumsal sorunların sorgulandığı yer olur. Tiyatronun dili, politik bir söylemi, propagandayı önceler. Tiyatroda, seyirciyi istenen düşünce sürecine sokma temel amaç olarak görülür. Erwin […]...
Romantik Akımda Tiyatro Romantik akım, Klasik akımının etkisini yitirmesiyle 18. yüzyıl sonlarında ortaya çıkar ve 19. yüzyılın ilk yarısı boyunca tiyatroda parlak dönemini yaşar. Romantik tiyatro akımı, klasik tiyatronun akıl ve sağduyu bağlamında belirlediği kurallarına karşı çıkarak tanrısal gerçeğe ve insanın doğal özüne ışık tutmayı amaçlar. İnsanın kişiliğini bu gerçeklik içinde geliştirmeyi başlıca görev sayar. […]...
Realist Akımda Tiyatro Anlayışı Romantik akımdan sonra (19. yüzyılın ikinci yarısında) tiyatroda realist (gerçekçi) akım etkisini gösterir. Edebi akımlar genelde daha önceki sanat anlayışlarına tepki olarak ortaya çıkar. Realizm akımı da romantizm akımına tepki olarak doğar. Romantizm sanatçıları toplumsal sorunlara gerçekçi bir şekilde yaklaşmadıkları için realistler toplum gerçeklerine eğilmek ve bunları bilimsel yolla İncelemek amacındadırlar. […]...
Ön Türkçe Dönemi Hakkında Kısaca Özet Bilgi Milattan sonra 8. yüzyılda taşa yazılmış olan Orhun Kitabeleri (Köktürk Yazıtları) Türk dilinin ilk yazılı metinleridir. İlk metinler olması sebebiyle bu metinlerin diline Eski Türkçe adı verilmektedir. Elbette Türkçenin geçmişi Eski Türkçe dönemiyle sınırlandırılamaz, şüphesiz daha önceki çağlarda da bu dil vardı. Ancak, elimizde daha önceki […]...
Dünya Edebiyatında İlkler ❖ Dünya Edebiyatında Yazılmış İlk Hikâye: Boccaccio’nın “Decameron” adlı eseri ❖ İlk Deneme: Montaigne’in “Denemeler” adlı eseri ❖ İlk Modern roman: Cervantes’in “Don Kişot” adlı eseri ❖ İlk Realist roman: Gustave Flaubert’in “Mademe Bovary” adlı eseri ❖ Komedi türünün İlk temsilcisi: Aristophanes ❖ Trajedi türünün İlk temsilcisi: Aiskhylos ❖ İlk Fabl örneği: […]...
Klasik Akımda Tiyatro Anlayışı 17. ve 18. yüzyıllarda Avrupa tiyatrosunda, klasisizm akımı (klasik akım) egemen olur. Klasisizm, 17. yüzyılda Fransa’da ortaya çıkar. Bu dönemde tiyatro, Hristiyan dünya görüşünü benimser ve bu dünya görüşü ile krallık değer yargılarını sanatsal bütünlük içinde bir araya getirir. Antik Yunan ve Latin eserlerine dönen, onlardan esinlenen ve örnekler alan klasisizm […]...
Karahanlı Tarihi Hakkında Kısaca Özet Bilgi Uygur Devleti’nin yıkılmasından sonra Orta Asya’nın doğusundaki yani Doğu Türkistan’daki boşluk, bu bölgede yaşayan Karluklarla beraber Yağma, Çiğil ve Tohsı gibi Türk boylarının da göç etmelerine neden olmuştur. Göçen bu Türk boyları Tarım Havzası’nın batısına, Kâşgar ve civarına yerleşmişlerdir. Buradaki Türk boylarının dağınıklığı bir süre daha […]...