“Devir” konusunun işlendiği şiirler olup konularına göre bölümlere ayrılır. Bu şiir türünde “yaratılışın başlangıcı ve sonu” gibi konular işlenir. Bazıları yaratılışı anlatır ve bunlara “ferşiye” denir. Zuhûra gelmeden vücud-ı âlem Hak bana bu aşkı kıldı tecaliâ Merkez-i esmâda Hallâk-ı âlem Etdi vücûdumu masdar-ı eşya Nurî Şair bu devriyesinde yaratılışla ilgili düşüncelerini anlatmıştır. Devriyelerin bazıları son […]...
Allah aşkını dile getiren şiirlere genel olarak ilahi adı verilirdi. İlahilerin Bektaşi-Alevi tarikatiarındaki karşılığı ise “nefes” olarak adlandırılır. Dinî-tasavvufı halk şiiri olan nefesler, genellikle vahdetivücut anlayışını, Alevi-Bektaşi tarikatının ilkelerini ve Hz. Muhammed (S.A.V.) ve Hz. Ali’ye (R.A.) övgü konularını işler. Hece ölçüsüyle yazılan nefeslerin az da olsa aruzla yazılmış örnekleri de mevcuttur. Nazım birimi dörtlüktür. […]...
“Şathiye” kelimesi, “sözde ölçülü davranmamak, dikkatsiz davranmak” gibi anlamlara gelir. Tasavvuf kavramı olarak “dıştan bakıldığında dinî kurallara aykırı gibi gözüken ancak tasavvufi anlamda bir hakikati ifade eden sözler” anlamına gelir. Şathiyenin tasavvuf edebiyatında önemli bir yer tutmaya başlaması ise “vahdet-i vücut” anlayışının yaygınlık kazanmasıyla birlikte olmuştur. Tekke edebiyatında şathiye, “ciddi bir düşünceyi, duyguyu iğneleyici ve […]...
“İlahi” kelimesi “Allah’a özgü, Allah’a ait” anlamına gelir. Bundan dolayı ilahilerde Allah sevgisi ve dinî temalar işlenir. İlahiler bu yönüyle divan şiirindeki “tevhit” ve “münacat”lara benzer. Daha çok, dinî törenlerde ve dergâhlarda ağır bir makamla söylenir. İlahiler, tarikatlara göre farklı isimler alır. Bu tür, Mevlevilerde “ayin”, Bektaşîlerde “nefes”, Gülşenilerde “tapuğ” ve “Halvetlerde “cumhur” adıyla anılır. […]...
Ezgiyle söylenen anonim halk edebiyatı nazım şeklidir. Âşık şiirleri gibi, düzenleyicisi bilinen türküler varsa da çoğu zaman halkın sözlü geleneğinden doğup gelişir. Anadolu’da bu nazım şeklinin “yır” adıyla da anıldığı görülmektedir. Türkülerin büyük bölümü “aşk, hasret, ölüm, gurbet, üzüntü” üstüne söylenmiştir. Türkülerin başlıca temaları arasında “muradına erememiş sevgililerin acıları, ölen sevgiliye, eşe dosta yakılan ağıtlar, kocası gurbete […]...
Uygurca (Uygur Türkçesi) Hakkında Kısaca Özet Bilgi Uygurca genel olarak Köktürkçe’nin devamı olarak görülmekle birlikte aşağıda belirtileceği gibi bazı noktalarda Köktürkçe‘den ayrılır. 11. yüzyıla kadar devam etmiştir. Eski Uygurca, Göktürkçeden sonra Uygur Devleti tarafından resmî devlet dili olmuştur. Türkler, özellikle ticari hayatın da etkisiyle eski bir İrani kavim olan Soğdlularla etkileşim içinde […]...
Ünlü ve Ünsüz Harflerle Sağlanan Ahenk Aliterasyon ve Asonans Mısra içinde ve komşu mısralar arasında bir ahenkle tekrarlanan ünlüler asonans, ünsüzler aliterasyon oluşturur. Asonans ve aliterasyonun iç kafiye, yarım kafiye, ünlü- ünsüz kafiyesi, seci, cinas gibi farklı terimlerle de ifade edilmesi yanlıştır. Asonans ve aliterasyonun harf sayısında da ölçüt adına bir müşkil (problem) vardır. Acaba […]...
Ünlü Düşmesi (Hece Düşmesi) Kelime ek aldığında veya başka bir kelimeyle birleştiğinde birbirine benzeyen hecelerden birinin söylenmeme durumuna hece düşmesi denir. Örnekler: cuma ertesi > cumartesi kahve altı > kahvaltı pek iyi > peki sütlü aş > sütlaç Kelimede yer alan ünlünün söylenmemesi şeklinde meydana gelen ses olayıdır. Örnekler: alın-ı > alnı burun-um > burnum […]...
Ünsüz Türemesi Nedir? Kelimenin aslında bulunmayan bir ünsüzün, sözcüğün herhangi bir yerinde türemesiyle meydana gelen ses olaylarından biridir, bu ses olayı bazı kaynaklarda ikizleşme olarak da geçmektedir. Ünsüz türemesi üç şekilde görülür: (a) Kelime Başında Ünsüz Türemesi Sesli harfle başlayan kimi kelimelerin başında meydana gelen ses değişmesidir. Örnekler. ıldız > yıldız ur- > vur- oyuk […]...
Hayvan Mezarlığı Konusu Kitabının Özeti Louis karısı ve iki çocuğu ile Chicago’dan Ludlow’da ormanın hemen yanında bulunan bir eve taşındı. Eve yerleştiler ve daha sonra yan komşuları ile tanıştılar. Komşuları çok yaşlı bir çiftti. Jud ve Norma Crandall. Kısa süre sonra Jud ile Louis ahbab oldular. Her akşam birlikte bira içip Ludlow hakkında konuşuyorlardı. Louis […]...
Ünsüz Benzeşmesi (Ünsüz Sertleşmesi) Bu kurala göre sedalı (yumuşak) ünsüzler, sedalı ünsüzlerle; sedasız (sert) ünsüzlerde sedasız ünsüzlerle yan yana gelmektedir. Sert bir ünsüzle (f, s, t, k, ç, ş, h, p) biten kelimelerden sonra “c, d, g” yumuşak ünsüzleriyle başlayan bir ek getirilirse bu sesler sertleşerek “ç, t, k”ye dönüşür. Sert Ünsüz Benzeşmesine Örnekler: balık-çı […]...
(1570-1631) Divan şairi. İstanbul’da doğdu. Bilginlerden Rr Mehmed Azmî’nın oğludur. Medresede okuyup genç yaşta müderris oldu. Şam (1502), Kahire (1606), Bursa (1611) ve İstanbul (1614) kadılıklarında bulundu. Anadolu (1623)ve Rumeli Kazaskeri (1627), Mısır’da vali kaymakamı oldu. İstanbul’da öldü. Çeşitli il ve ilçelerde kadılık görevinde bulunan Haleti, alimliği yanında şairliği ile de tanınır. Gazel ve kasidelerinden […]...
1. Büyük Ünlü Uyumu ( Kalınlık İncelik Uyumu) Bu uyuma göre Türkçe bir kelimenin ilk hecesinde kalın ünlülerden (a, ı, o, u) biri varsa daha sonraki heceler de kalın; ince bir ünlü varsa (e, i, ö, ü) daha sonraki heceler de ince ünlü olmak zorundadır. Örnekler: bilezik, çocuk, durak, kırlangıç, serçe, gelincik, […]...
Ölenin arkasından söylenen ve onun ölümden duyulan acıyı, üzüntüyü anlatan şiirlere ağıt denir.. Bu şiirde, ölen kişinin hayatta iken yaptığı iyilikleri, kahramanlıkları dile getirilir. Sel, deprem, yangın gibi doğal afetlerle ilgili ağıtların da söylendiği olur. İslamiyet’ten önce, Şamanizm inancının da etkisiyle Türklerin yaşamında cenaze merasimleri önemli bir yer tutar, ölü için düzenlenen “yuğ” adı verilen […]...
Hacivat ve Karagöz Oyunu Tarihi ve Ortaya Çıkışı Hikayesi Hakkında Bilgi Seyirlik halk oyunlarındandır. Bir gölge oyunu olan türün başlıca kahramanı olan Karagöz cahil halk tipini; Hacivat ise aydın ya da yarı aydın tipi temsil eder. Deriden kesilen ve “tasvir” denen birtakım biçimlerin, arkadan ışıklandırılmış beyaz bir perdeye yansıtılması temeline dayanır. Bu oyununun kökeni ve Karagöz ile […]...
Biçim (Şekil) Bilgisi İle İlgili Temel Kavramlar Biçim bilgisi kelimelerin oluşumundaki çeşitli değişiklikleri inceler. Bir kelimenin biçim özelliklerini bilmek için kök, gövde ve ek terimlerini bilmemiz gerekir. 1. Sözcük Kökü Kelimenin anlamlı en küçük birimidir. Bir kelime daha küçük anlamlı bir birime ayrılamıyorsa o kelime kök durumundadır. Dilimizde kökler […]...
Münazara Nedir? Bir konu üzerinde, belli kural ve yöntemlere uyularak gruplar hâlinde yapılan tartışmaya münazara denir. Münazara genellikle okullarda edebiyat derslerinde uygulanan bir tartışma türüdür. Münazaralar; öğrencilerin konuşma becerilerinin gelişmesine, karşılaştırmalı düşünme alışkanlığı kazanmalarına, bazı konularda ders dışında araştırma yapmalarına yardımcı olur. Münazara Özellikler Nelerdir Savunulan düşünceyi kanıtlama ve tartışmadan galip çıkma amacı güdülür. Münazara, […]...
Küçük Ağa Romanının Kısaca Özeti I. Dünya Savaşı’ndan sonra Anadolu topraklan, yabancı güçlerce işgal edilmiştir. Osmanlı yönetimi, otoritesini ve gücünü kaybederek kontrolü elden kaçırmıştır. Böyle bir ortamda Türk halkı, dinini, yurdunu kurtarmak için Kuvay-ı Milliye hareketini başlatır. Mehmet Reşit Efendi, 1918’de istanbul’da Fatih medresesinde öğrenciyken coşkulu vaazlarıyla tanınır ve 1919’da Akşehir’e gönderilir. Halk arasında “İstanbullu […]...
Türk Edebiyatı Tarihi ve Oluşumu Milletlerin tarih, kültür, sanat ve edebiyatlarını incelemek üzere asırlara göre yapılmış sınıflandırmalar kullanılır. Bu sınıflandırmalarda takip edilen sıraya takvim sırası, kronolojik sıra veya kısaca kronoloji denir. Kronoloji ile bir milletin edebiyatını; metin, tür, şekil, yazar, muhit, nesil, sosyal hayat, kültür değişikliği, siyasi gelişmeler gibi ölçütlere bakarak incelemek, onun hangi coğrafyada […]...
Noktalama İşaretleri ( TDK ) İnsanlar duygularını ve fikirlerini daha kolay ve açık bir şekilde anlatabilmek için duraklama noktalarını cümlenin yapısını belirlemek, yazılan bir metnin okunmasını ve anlaşılmasını daha kolay hale getirebilmek için, vurgu ve tonlama gibi önemli detayları belirli hale getirmek için noktalama işaretleri kullanılır. Türk edebiyatında noktalama işaretlerini kullanan ilk sanatçı İbrahim Şinasi’dir. Nokta […]...