Dünya Savaşı resmen sona ermiş olmakla birlikte , Osmanlı Devleti üzerinde yarattığı etkiler tüm gücüyle devam emektedir.Savaş sonrası bir çok asker memleketlerine geri dönmüştür.Zayiatın büyüklüğü evlerine dönen erlerin çoğunun gazi oluşuyla daha da iyi anlaşılmıştır.Bu erlerden biri de Salih adlı Akşehirli bir askerdir.Memleketine döndüğünde kaybettiği kolunun acısıyla beraber , ülkenin durumunu daha acı bir şekilde […]...
Etiket: PDF
Aliterasyon Sanatı
Şiir ya da düzyazıda ahengi sağlamak amacıyla aynı seslerin yinelenmesidir. Bir başka tanım ise: Düzyazıda, şiirde ahenk oluşturmak amacıyla aynı hecenin veya sesin tekrar edilmesine aliterasyon denir. Aşağıdaki aliterasyon örneklerine göz atalım: Eylülde melul olduğu gönül soldu da lale Bir kâküle meyletti gönül geldi bu hale Bu parçada “l” sesi yinelenmiştir. Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında […]...
Leb Değmez (Dudak Değmez) Sanatı
İçinde “b, p, f, m, v” gibi dudak ünsüzleri bulunmayan sözcüklerle yazılan şiire lebdeğmez denir. Lebdeğmez sanatına uygun şiir söyleme Halk edebiyatında saz şairleri arasında daha yaygındır. Âşıklar söylenen sözden alırsa İnsanlar içinde hastan sayılır Hakikat dersini özden alırsa Yaratan Tanrı’ya dosttan sayılır (Selmani) Söz Sanatları (Edebi Sanatlar) ‘ a Dönmek için TIKLAYIN...
Akrostiş Sanatı
Bir şiirde dizelerin ilk harflerinin yukarıdan aşağıya doğru anlamlı bir sözcük oluşturmasına akrostiş denir. Bu sanat, eski Yunan ve Latin edebiyatları ile Divan edebiyatında çok kullanılmıştır. Var olan bir sen bir ben bir de bu bahar, Elden ne gelir ki? Güzelsin gençliğin var. Dünyada aşkımız ölüm gibi mukaddes İnan ki bir daha geri gelmez bu […]...
Akis (Yansıma) Sanatı
Bir dize veya cümle içerisindeki kelimeleri ters çevirerek söylemeye akis diğer bir adıyla yansıma denir. * Her inişin bir yokuşu, her yokuşun bir inişi vardır. (Atasözü) * Yemek için yaşamamalı, yaşamak için yemelidir. (Moliere) * Didem ruhunu gözler, gözler ruhunu didem Kıblem olalı kaşın, kaşın olalı kıblem (Nazim) Söz Sanatları (Edebi Sanatlar) ‘ a Dönmek için TIKLAYIN...
İştikak (Türetme) Sanatı
Aynı kelime köklerinden türeyen sözcükleri aynı beyitte kullanma sanatına iştikak diğer bir adıyla türetme denir. Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler (Yahya Kemal Beyatlı) «s Karşısında nice erbab-ı denaât titrer Hâkim-i mahkeme-i hükm-i cezadır kalemim (Eşref) Söz Sanatları (Edebi Sanatlar) ‘ a Dönmek için TIKLAYIN...
Seci (iç uyak) Sanatı
Bir cümlenin içinde veya cümlelerde birden fazla sözcüğün sonlarındaki harf ve ses benzerliklerine içuyak diğer bir deyişle seci denir. Seci, düzyazıda kullanılan uyak olarak da tanımlanabilir, özellikle Divan düzyazısında seçili anlatım bir amaç sayılmıştır. (Altı çizili sözcükler seciye örnektir.) llahil Kabul senden, rssL senden. İlâhi! şifâ sendenderd senden. İlâhi! Gönlüm oduna her ne vaktınsaol […]...
Cinas (Sesteşlik) Sanatı
Hem yazılışları hem söylenişleri bir, anlamlan farklı iki sözcüğü bir arada kullanmaya cinas denir. Cinasın en yaygın iki biçimi şudur: a) Tam Cinas: Söyleniş ve yazılışları bir, anlamları farklı iki sözcükle yapılan cinastır. “* Bir güzel şuha dedim iki gözün sürmelidir Dedi vallahi seni Hind’e kadar sürmelidir Sürmelidir gözünde sürme var sürgün etmelidir Cânansız […]...
İrsal-ı Mesel (Atasözü Söyleme) Sanatı
Söylenen bir düşünceyi inandırıcı kılmak ve pekiştirmek amacıyla söze bir atasözü ya da özdeyiş katmaya irsal-i mesel denir. Bu sanat hayal ve duygudan çok düşünceye dayanır. Güçlendirilmek istenen düşünce kendisi ile ortak yönü olmayan bir başka düşünceyle birlikte kullanılır ve sonuçta verilen örnekle bu düşünce okuyucuya benimsetilmiş olur. İnsana sadakat yaraşır görse de ikrah Yardımcısıdır […]...
Rücu (Geriye Dönüş) Sanatı
Bir düşünceyi daha güçlü anlatmak için, söylenen sözden döner gibi davranmaya rücu denir. Sanatçı; nükte, üzüntü, sevinç, heyecan, dehşet … durumlarında anlatımı daha güçlü ve canlı kılmak için rücu sanatına başvurabilir. Rü-cuda, önceki sözden dönüş yok, fakat döner gibi yapma vardır. Amaç, anlamı pekiştirmektir. Dönüşler art arda gelebilir. Alnın bir sitare-i nev, yok bir âfitâb […]...
Tedric (Dereceleme) Sanatı
“Tedriç” sözcük anlamıyla “derecelendirme” demektir. Edebiyatta ise bir düşünceyi derece derece yükselten veya indiren bir düzen içinde sıralamaya tedriç denir. Tedriç iki türlüdür: a) Yükselen Dereceleme: Anlatımda, kavramların küçükten büyüğe, azdan çoğa doğru sıralanmasıdır. «• Geçsin günler, haftalar, aylar, mevsimler, yıllar Zaman sanki bir rüzgar ve bir su gibi aksın (Enis Behiç Koryürek) Makber (mezar), makber […]...
Terdit (Şaşırtma) Sanatı
Sözü, okuyucunun hiç beklemediği bir biçimde bitirerek onu şaşırtma sanatına terdit de- nir. En ağır işçi benim, Gün yirmi dört saat Seni düşünüyorum. (Ümit Yaşar Oğuzcan) Görünce uzanmış yâr kucağına Boynunu dolamış zülfü bağına Kurşunu kahpeye atacağına Kendine çevirdin… Aman be Ali! (Faruk Nafiz Çamlıbel) Dişin mi ağrıyor? Çek kurtul. Başın mı ağrıyor? Bir çeyreğe […]...
İstifham (Soru Sorma) Sanatı
Cevap bekleme amacı gütmeden, duyguyu ve anlamı güçlendirmek için sözü soru biçiminde yöneltmeye istifham (soru sorma) denir. Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şühedâ (M. Akif Ersoy) 1 Olur mu dünyaya indirsem kepenk Gözyaşı döksem Nuh Tufanı’na denk? (N. Fazıl Kısakürek) »* Hani o bırakıp giderken seni Bu öksüz […]...
Mecaz (Değişmece) Sanatı
Mecaz Sanatı Mecaz, bir sözcüğün gerçek, temel anlamının dışında, farklı bir bağlamda kullanılması anlamına gelir. Mecazda, bir kelimenin temel anlam ile ifade edilen yeni anlam arasındaki ilişki, genellikle mantıksal bir bağa dayanmaz ve bu nedenle gerçek dışıdır. Bir kelimenin gerçek anlamının yerine mecaz anlamının kullanılabilmesi için, bu iki anlam arasında belirli bir ilişkinin bulunması gerekir. […]...
Robinson Crusoe Özeti
“Robinson Crusoe”, İngiliz yazar Daniel Defoe tarafından 1719 yılında yazılan bir roman olup, İngiliz edebiyatının klasikleri arasında yer almaktadır. Roman, ilk kez 25 Nisan 1719’da basılmıştır ve kısa sürede popülerlik kazanmıştır. Roman, ilk kez “The Life and Strange Surprising Adventures of Robinson Crusoe” başlığıyla yayınlanmıştır. Roman, İngilizce olarak yazılmıştır ve toplamda 364 sayfadan oluşur. “Robinson […]...
Kızıl ile Kara Özeti Stendhal
Kızıl ile Kara Özeti Romanın kahramanı Julien Sorel, ihtiraslarla dolu bir karakterdir. Mevki kazanma hırsıyla yanıp tutuşan bu gururlu genç, bir keresteci olan babası tarafından hor görülür. Bu, onda devrin aristokratlarına karşı kin beslemesine sebep olur. Bir papazdan din dersleri alan Julien, daha sonra şehrin belediye başkanı Mösyö de Renal’in çocuklarına Latince dersleri vermeye başlar. […]...
Aile Hayatını Mutlu Kılacak Yollar
1-Aile Hayatınızın Mezarını Kazmak İstemiyorsanız… Kıskançlığın zehirli dumanları bu evliliği de boğmuştu. Kadın dırdırı ile imparatoru bile evinden kaçırtmıştı. Kocaların evlerini terk etmelerinin en önemli sebebinin karılarının dırdırı olduğunu gördüm. 2-Sev ve Yaşat Karşısında kendisinde kusur arayan, kusurlarını büyüten bir kadın değil, sadece yorgun başını dinlendirmeye çalışan bir kadın bulmuştur. Karısının kendisine güvendiği bir erkek […]...
İnsanları Değiştirmenin Yolları
1-Mutlaka Kusur Bulacaksanız… Sekreter bu uyarıdan hiç alınmadı. Çünkü az evvel üstün bir yanı söylenmişti. İnsan övüldükten sonra, kusurunun söylenmesine tahammül edebilir. Tamamen gözden çıkarılmadığını düşünüp, rahatlar. Kusurunu düzeltecek gücü kendisinde bulabilir. Berber de traş etmeden önce, müşterisinin sakalını sabunlamaz mı? Önce övgü, sonra tenkit sonra itimat. İşte insanı öldürmeden kazanmanın formülü: ‘Çok iyisin. Şu […]...
İnsanları Kazanabilmenin Yolları
1-Hiçbir Münakaşanın Galibi Yoktur Bir münakaşayı kazanmanın en iyi yolu, o münakaşaya hiç girmemektir. Uzun politika hayatım, bana bir gerçeği öğretti: ‘Cahil bir adamı münakaşa yoluyla mağlup etmeye imkan yoktur. 2-Kimseye Yanlış Düşündüğünü, Yanlış Bir Şekilde Söylemeyiniz Hiçbir zaman yüzde yüz isabetli davranamayacağınıza göre, niçin yanlış hareket ettiklerini başkalarının yüzüne vurup duruyorsunuz? Bir şey ispatlayacaksanız, […]...
İnsanları İdare Etmenin Teknik Esasları
1-Tenkit Çok Tehlikeli Bir Kıvılcımdır Yıllarca birçok cinayet işlemiş, insanları sindirerek haraca bağlamış, bir sürü soygun yapmış insanlar bile suçlu olduklarına inanmadıklarına göre, sizinle her gün görüşen insanlar, tenkitlerinizin doğru olduğunu hemen kabul edecekler midir? Sert tenkitleriniz bir işe yarayacak mıdır? Bütün tenkitler yuvalarından uçan güvercinler gibi yuvalarına dönmeye mahkumdurlar. Tenkit, insanın en çok değer […]...