Batı şiirinden şiirimize geçmiş uyak türüdür. Uyak düzeninden dolayı “örüşük kafiye” adı verilen edebi bir şiir yazım kalıbıdır. Edebiyatımızda ilk olarak Servet-i Fünun edebiyatı döneminde görülmeye başlanmıştır. Bu dönemde Terza rima adı verilen nazım biçimi örüşük uyak düzeni ile yazılmış ve şairler arasında çok tutulan bir kafiye örgüsü olmuştur. Her bentte (bölümde) bir ve üçüncü […]...
Çapraz uyak, şiirde çeşitli ses ve anlam oyunlarına izin verir. Bu, şiirin daha akılda kalıcı ve etkileyici olmasına yardımcı olabilir. Çapraz uyak, bir şiirin kafiyelendirilmesinde kullanılan bir tekniktir. “ABAB” uyak düzeni kullanılır ve dizedeki kelimeler, kafiyelenen kelimelerden iki önceki veya sonraki bir kelimeyle kafiyelenir. Bu, aynı kafiyenin bir sonraki dizesinde yer almayan bir kafiye düzenidir. […]...
Şiirlerdeki bir dörtlükte birinci dize ile dördüncü dizenin, ikinci dize ile üçüncü dizenin uyaklı olmasına sarma uyak (sarmal kafiye) adı verilir. Sarmal Uyak (Kafiye) Örnekleri : Biliyorum gölgede senin uyuduğunu a Bir deniz mağarası kadar kuytu ve serin b Nazların aleminde yumulmuş kirpiklerin b Yüzünde bir tebessüm bu ağır öğle sonu a Biraz düşündüm de derinden […]...
Bu uyak türüne mesnevi kafiyesi de denir. Dizelerin ikişerli olarak, art arda kendi aralarında uyaklanışına düz uyak (düz kafiye) adı verilir. Düz Uyak (Kafiye) Örnekleri: Gâh odunda vü gâh suda idi a Dün ü gün kahrile kısuda idi a Ol kadar çeker idi yükler ağır b Ki teninde tü komamıştı yağır b Nice tü kalmamıştı et ü deri […]...