Eski Anadolu Türkçesi ve Eserleri

Eski Anadolu Türkçesi Hakkında Kısaca Özet Bilgi

Eski Anadolu Türkçesi (EAT), Türk dili tarihinde önemli bir yere sahip olan bir dönemdir. Bu dönem, 13. yüzyıldan 16. yüzyıl sonlarına kadar Türk dili üzerindeki en etkili dönemlerden biridir. Eski Anadolu Türkçesi, Türk dilinin gelişiminde önemli bir rol oynamıştır ve bugün Türk dili üzerindeki etkisi hala devam etmektedir.

Eski Anadolu Türkçesi, 13. yüzyılın ortalarından itibaren Anadolu’da kullanılmaya başlanmıştır. Bu dönemde Anadolu, Anadolu Selçuklu Devletinin kontrolü altındaydı ve bu nedenle Türkçe, resmi dil olarak kabul edilmiştir. EAT, Anadolu’daki Türkçe’nin ilk yazılı örneklerinden biridir ve Selçuklu dönemi edebiyatının önemli bir parçasıdır.

Eski Anadolu Türkçesi, Türk dilinin Orta Asya Türkçesi’nden ayrıştığı dönemdir. Bu dönemde, Türkçe’de çeşitli değişiklikler meydana gelmiştir. Örneğin, Orta Asya Türkçesi’nde “y” ve “ü” ünlüleri arasında fark yokken, EAT’de bu iki ünlü arasındaki fark önem kazanmıştır. Ayrıca, EAT’de “g” ve “k” sessizleri arasındaki fark da daha belirgin hale gelmiştir.

EAT, edebiyat ve dilbilim açısından önemli bir dönemdir. Bu dönemde, Türk edebiyatı önemli bir gelişme kaydetmiştir ve birçok önemli eser yazılmıştır. Örneğin, Yunus Emre, Hacı Bektaş Veli, Ahmet Yesevi ve Mevlana gibi önemli Türk şairleri Eski Anadolu Türkçesi döneminde yaşamıştır.

EAT, bugün hala bazı Türk lehçeleri üzerinde etkisini sürdürmektedir. Özellikle, Anadolu’daki bazı lehçelerde EAT dönemine ait özellikler hala korunmaktadır. Ayrıca, EAT’nin Türk dilindeki tarihî gelişimi hakkında bilgi sahibi olmak, Türk dili üzerindeki araştırmaları anlamak için önemlidir.

Sonuç olarak, Eski Anadolu Türkçesi, Türk dili tarihinde önemli bir yere sahip olan ve Türk edebiyatının önemli bir dönemi olarak kabul edilen bir dönemdir. Bu dönem, Türk dilinin gelişiminde önemli bir rol oynamıştır ve bugün hala Türk dili üzerindeki etkisi devam etmektedir.

Eski Anadolu Türkçesi Dil Özellikleri

• Eski Anadolu Türkçesi metinlerinin en karakteristik özelliği kelimelerde düzlük- yuvarlaklık uyumunun tam olmamasıdır. Kalınlık-incelik uyumu Türkçenin her devrinde sağlamdır.
• Eski Anadolu Türkçesinde vurgusuz olan orta hece ünlüsü düşmektedir; göölün, oğlan.
• Kök hecede e-i değişmesi görülür; beş-biş, gece-gice.
• Bugün bazı ağızlarda kullanılan damak n’si (fi) bulunmaktadır.
• Kelime başındaki t- sesi Oğuzcadan itibaren d- olmaya başlamıştır. Bu ötümleşme Eski Anadolu Türkçesinde sıkça karşımıza çıkmaktadır.
• Kelime başındaki k- sesi, g- sesine dönüşmektedir.
Eski Türkçede kelime başındaki b-, bu dönemde v-, şeklindedir; ber- > ver-, bar > var-,
• Bazı kelimelerde k yohsul
• Bu dönem metinlerinde İmlada tutarsızlık vardır. Aynı kelime bir metin içinde farklı
yazımlarla karşımıza çıkmaktadır.

1) Eski Anadolu Türkçesi Eserleri ve Sanatçıları

(a) Mevlana Celaleddin Rumi

      13. yüzyılda yaşamış mutasavvıf olan Mevlânâ, eserlerini Farsça yazmıştır. Mevlânâ’nın Türkçe eseri yoktur. Ancak, Mevlana bazı Farsça şiirlerinde Türkçe kelimeleri kullanmıştır. Mevlana’nın en önemli eseri Mesnevi’dir. Diğer eserleri Divarı-ı Kebir, Fihi Mafih, Mektubât ve Mecâlis-i Sebâ’dır.

(b) Sultan Veled

     Mevlânâ’nın büyük oğludur. Sultan Veled’in Farsça Divanı ve İbtidaname isimli mesnevisi vardır. Farsça eserlerinde 367 Türkçe beyit yer alır.

(c) Hoca Dehhani

    13. asırda yaşamıştır. Divan Şiiri’nin ilk temsilcisi olarak kabul edilmiştir. Şairin birkaç gazeli dışında günümüze eseri ulaşmamıştır.

(ç) Ahmed Fakih

   Çarhname isimli eseri günümüze ulaşmıştır. Eserde, Arapça ve Farsça kelimeler çok az yer alır.

(d) Yunus Emre

      Türk edebiyatının en büyük şairlerindendir. Yunus’un sade Türkçe ile kaleme alınmış Divan’ı ve Risaletü’n-Nushiyye isimli mesnevisi günümüze ulaşmıştır. Türkçeyi ustaca kullanan Yunus Emre, Türkçenin kültür ve edebiyat dili olmasında önemli rol oynamıştır.

(e) Şeyyad Hamza

      Şairin sade bir Türkçe ile kalem alınmış Yusuf u Zeliha isimli eseri vardır. Şeyyad Hamza 14. yüzyıl şairlerindendir.

(f) Gülşehri

      14. yüzyıl şairi olan Gülşehri’den günümüze sade bir dille kaleme alınmış Mantıku’t- Tayr adlı eser kalmıştır.

(g) Aşık Paşa

    14. yüzyıl şairlerindendir. Şairin 11.000 beyitlik Garibname adlı mesnevisi en kıymetli eseridir.

(ğ) Hoca Mesud

 14. yüzyıl şairlerindendir, 5568 beyitlik Süheyl ü Nevbahar ile Ferheng-name-i Sadi isimli mesnevileri vardır.
(

h) Ahmedî

    14. yüzyıl şairlerindendir. Iskendername, Cemşid ü Hurşid ve Tervihü’l-Ervah isimli eserleri vardır.

(ı) Kadı Burhaneddin

    Günümüze Kadı Burhaneddin’in Türkçe Divan’ı ulaşmıştır.

(i) Ahmed-i Dâî

      Yazarın on beş kadar manzum ve mensur eseri vardır. Türkçe ve Farsça Divanı, Çeng-nâme, Camasbnâme, Tezkiretü’l-Evliyâ, Tıbb-ı Nebevi bunlardan bazılarıdır.

(j) Şeyhî

    Şeyhî 15. yüzyıl şairlerindendir. Hüsrev ü Şirin ve Hamâme isimli eserleri önemlidir.

(k) Dede Korkut Hikayeleri

      Eserin asıl adı Kitab-ı Dede Korkut Âlâ Lisan-ı Tâife-i Oğuzân’dır. Türk boylarının Gürcü, Abaza ve Trabzon Rumları ile savaşlarını ve kendi iç mücadelelerini anlatır. Destan üslubu içerisinde eski Türk gelenek ve göreneklerinin derin izleri görülür. Toplam 12 hikâye yer almaktadır.

Düşüncelerinizi Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir