Lidyalılar

Lidyalılar Hakkında Kısaca Özet Bilgi

Başlangıçta Frig hâkimiyeti altında yaşayan Lidyalılar M. Ö. 687’de Kral Giges önderliğinde Batı Anadolu’da bağımsız bir devlet kurmuşlardır. Hint-Avrupa kökenli olan Lidyalıların başkenti günümüz Manisa ili Salihli ilçesi olup o dönemde “Sard” (Sardes) adıyla adlandırılmıştır. Lidyalılarda tarım ve hayvancılık ta yapılmakla birlikte en temel geçim kaynağı ticaret olmuştur. Bu anlamda dünyanın en eski serbest pazar şehri başkent Sard olmuştur. Öte yandan Lidyalılar tüccarların malları devlet güvencesine alınmıştır.

Batı Anadolu’da Gediz ve Küçük Menderes yörelerinde yerleşik olan Lydialı halkın kökeni hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Antik dönem yazarları, onların güneydeki Karyalılar, kuzeydeki Mysialılar ve Frigler ile akraba olduklarını belirtirler. Lydialılar, Hint-Avrupa karakterli bir dillere sahipti ve Batı Anadolu’da M.Ö. 2. binyılın ikinci yarısından itibaren varlıklarını sürdürdükleri kabul edilmektedir.

Lidyalıların, yaşadıkları bölgelere M.Ö. 2. binyıldan önce geldikleri, dilleri nedeniyle Hint-Avrupa kökenli oldukları konusunda bilim insanlarının ortak görüşü vardır. Lidyalılar, sonraki dönemlerde Lidce adı verilen bir dil konuşan bir halk kütlesi haline gelmişlerdir. Bu halkın, M.Ö. 2000 veya daha erken bir tarihte Hititlerden ayrıldığı düşünülmektedir. Ancak, Lidya’da Kalkolitik dönemden itibaren yerli bir halk kitlesinin var olduğu kesinlikle bilinmektedir. Lidyalılar, yerli halkla birlikte kaynaşmış gibi görünmektedir.

Herodotus’un aktardığına göre, “Yunanlıların Lydia olarak bildiği ülkede, eskiden Lidyalılardan farklı olan ancak tamamen yabancı olmayan başka bir halk olan Maionlar yaşardı. Lidyalılar, Maionları yenip topraklarını ele geçirdiğinde, Maionlar ya denizi geçip batıya kaçtılar ya da yenilenlere boyun eğdiler.” Bu ifade, Lidyalıların bölgedeki diğer yerli halklarla etkileşim içinde olduğunu ve bazı dönemlerde çatışmalara girdiğini göstermektedir.

Lidya uygarlığı, tarih boyunca bölgede önemli bir güç olmuşlardır. Lidya Krallığı’nın kuruluşu ve gelişimi, Lidyalıların siyasi ve askeri başarılarına dayanmaktadır. Lidyalılar, zengin doğal kaynaklara sahip topraklarda tarım, madencilik ve ticaret faaliyetleriyle uğraşmışlardır. Lidya Krallığı’nın başkenti Sardes, zenginlik ve kültürel etkinliklerin merkezi olarak ün kazanmıştır.

Lidyalılar, kültürleri ve sanatlarıyla da önemli bir iz bırakmışlardır. Mozaik sanatı, metal işçiliği ve seramik üretimi Lidyalıların ustalıkla gerçekleştirdiği alanlardır. Ayrıca Lidyalılar, para sistemi olarak ilk sikkeyi kullanmışlardır. Lidya Krallığı döneminde batı Anadolu, önemli bir ticaret merkezi haline gelmiş ve Lidyalı tüccarlar, farklı kültürlerle temas halinde olmuşlardır.

Lidya medeniyeti, tarihin ilerleyen dönemlerinde Pers İmparatorluğu tarafından fethedilmiş ve egemenlikleri sona ermiştir. Ancak, Lidyalıların mirası, Anadolu’nun tarihinde önemli bir yer tutmaktadır ve arkeolojik buluntular ve antik kaynaklar sayesinde bu halkın kültürü, dili ve yaşam tarzı hakkında bilgiler elde edilebilmektedir.

Lydialılar, tarih boyunca önemli bir kültürel ve ekonomik güce sahip olmuşlardır. Özellikle Lidya Krallığı döneminde, büyük zenginlik ve refah elde etmişlerdir. Lidya Krallığı, M.Ö. 7. ve 6. yüzyıllarda hüküm süren güçlü bir devlettir. Başkenti Sardes, ticaretin ve zenginliğin merkezi olarak ün kazanmıştır. Lidya Krallığı’nın hükümdarları, altın ve gümüş madenlerinin zengin olduğu bölgelerde büyük bir ekonomik güç oluşturmuş ve bu durum, Lidya’nın kendi madeni para sistemi olan ilk sikkeyi bastığı bilinmektedir.

Lidyalılar Özellikleri Nelerdir Maddeler Halinde

  • Gediz – Büyük Menderes ırmakları arasında kurulmuş olup ilk kralları Gides’tir. Başkentleri Sard’dır.
  • Sard’dan Asurluların başkenti Ninova’ya kadar Tarihi Kral Yolunda Doğu – Batı ticaretini geliştirmişlerdir.
  • Ticareti geliştirmek için MÖ 700’de parayı ilk kez kullanmışlardır. Kanunları ticareti korumaya yöneliktir.
  • Düzenli ve daimi ordu yerine paralı askerlerden ordu kurmaları yıkılmalarını da kolaylaştırmıştır.
  • Devlet yönetiminde kralların yanında toprak sahipleri ve tüccarlar da yer almışlardır.
  • Lidyalıların çok tanrılı inanışları vardır.
  • Dil, edebiyat ve mimaride önce Hititlerin daha sonra ise Yunanların tesirinde kalmışlardır.
  • Persler tarafından yıkılmışlardır.

En parlak dönemlerinde kuzeyde Marmara Denizi, batıda Ege Denizi, doğuda Kızılırmak’la sınırlanan Lydia Krallığı, MÖ VIII. yüzyılın sonlarından MÖ 546 yılında yıkılana kadar Ön Asya’nın en önemli krallıklarından biri olmuştur. Mermnad Hanedanı’nın ilk kralı Gyges bir saray darbesi ile iktidarı ele geçirmiştir.

Gyges Kimmer tehlikesine karşın Asurlulardan yardım İstemiş, daha sonra da Asurlulara karşı Mısır isyanını desteklemiştir. Gyges, Kimmerlere karşı savaşırken hayatını kaybetmiş ve yerine Ardys geçmiştir. Alyattes, Kimmerleri Lydia’dan sürmüş ve Medlere karşı savaşmıştır. 28 Mayıs 585 tarihinde Kızılırmak yakınlarında Medlerle savaşırken Güneş tutulmuş bunun üzerine savaşa son verilerek Kızılırmak’ın Lydia ve Medlerle sınır olmasını öngören bir antlaşma imzalanmıştır.

Alyattes’in ardından başa geçen oğlu Kroisos (560-546) Dönemi’nde Lydia Krallığı en parlak çağını yaşamıştır. Ancak Medlerin yerine İran’da Pers İmparatorluğu’nun temellerini atan Kyros, Sardes’i kuşatarak 546 yılında Lydia Krallığı’na son vermiştir. Lydia kralları özellikle de Tmolos Dağı’nda çıkarılan altınlarla zenginleşmişlerdir. Yunan dünyası ile sıkı ilişkiler içine girmiş ve Yunan kehanet merkezlerine hediyeler göndermişlerdir. Lydia kralları toprağın yığılmasıyla oluşturulan tümülüslere gömülmüşlerdir.

Yoğun ticari eylemlerde bulunan Lidyalılar ticarete iki temel katkıda bulunmuşlardır:

1. Kral Yolu: Lidyalılar tarafından yapılan ve Asur başkenti Ninova ile Lidya başkenti Sard arasında uzanan bu ticaret yolu Mezopotamya ile Anadolu ticaretinin ana arteri olmuştur.
2. Madeni Para: Tarihte ilk madeni para Lidyalılar tarafından icat edilmiştir. Lidyalılar altın ve gümüşün belli oranda karıştırılmasıyla ortaya çıkan elektrondan madeni para yapmışlardır. Bu durum takas üzerine devam eden ticareti takas sisteminden kurtarmıştır.

Çok tanrılı inancın hâkim olduğu Lidyalılarda en büyük tanrıları Kibele, Artemis, Zeus ve Apollo gibi hem Anadolu kökenli hem de Yunan kökenli tanrılar oluşturmuştur. Fenike alfabesini kullanmışlardır. Başta altın ve mücevher işlemeciliği olmak üzere çömlekçilikte, dericilikte, madencilikte ve dokumacılıkta ilerlemişlerdir. Orduya fazla önem vermeyen Lidyalılar “paralı askerlerden” oluşan bir ordu kurmuşlardır. Lidyalılar İran’da Medleri yıkmak suretiyle daha güçlü bir yapı oluşturan Persler tarafından M.Ö. 546’da yıkılmışlardır.

Düşüncelerinizi Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir