Asurlular

Asurlular Medeniyeti Hakkında Kısaca Özet Bilgi

Sami kökenli olan Asurlular Kral İllusuma tarafından Kuzey Mezopotamya’da günümüz Irak Musul civarında Asur merkez olmak üzere kurulmuşlardır. İlk merkezleri Asur kenti olduğu için Asurlular olarak adlandırılan bu yapı Kalah ve Korsabad (Horsabad) gibi yerleşmeleri de merkez olarak kullanmıştır. Ancak Asurlular’a en uzun süre merkezlik yapan yer Ninova olduğu için başkentleri Ninova kabul edilmektedir.

Eski Asur, Orta Asur, Yeni Asur ve İmparatorluk Devri şeklinde dört ayrı dönemde varlık gösteren Asurlular Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Suriye, Filistin ve Mezopotamya’nın genelini hâkimiyetleri altına almışlardır. Kralları I. Şamşi Adad döneminde ise Orta Dicle Vadisinin en ünlü devleti haline gelmişlerdir.

Kara Koloniciliğini başlattığı kabul edilen Asurlular “Asur Ticaret Kolonileri Çağı” olarak adlandırılan ve M. Ö. 2000-M. Ö. 1750 yılları arasını kapsayan dönemde Anadolu’da birçok koloni merkezi kurmuş ve yoğun ticari faaliyetlerde bulunmuşlardır. “Karum” adı verilen bu koloni merkezlerinin en büyüğü Kayseri Kültepe Kaniş olup, Anadolu’da ilk yazılı belgelere burada ulaşılmıştır.

Kral II. Sargon ile birlikte imparatorluk karakteri kazanan Asurlular’a en güçlü dönemini Kral Asurbanipal yaşatmıştır. Asurbanipal döneminde Nil Nehri ile Basra Körfezi arasındaki bütün topraklar egemenlik altına alınmış olup, Elamlılar’a bu dönemde son verilmiştir. Onun ölümüyle birlikte devlet zayıflamaya başlamıştır.

Asurlular özellikle imparatorluk devri olarak adlandırılan dönemde ele geçirdikleri yerleri yakıp yıkmış, insanlara akıl almaz işkenceler yapmışlardır. Başlangıçta ticari eylemlerde bulundukları coğrafyaları güçlü oldukları imparatorluk çağında sömürmeye başlamışlardır.

Asurlular, tarihte bilinen ilk sömürgeci devlettir. İskit ve Kimmer saldırılarıyla zayıflayan Asurlular, M. Ö. 612’de Medler tarafından ortadan kaldırılmışlardır. Düzenli bir orduya sahip olan Asurlular Ön Asya’da “ilk süvari birliklerini” kurmuşlardır. Dünyanın bilinen ilk kütüphanesi Ninova’da Kral Asurbanipal tarafından kurulmuştur.

Çok tanrılı inanca sahip olan Asurluların Mezopotamya tanrılarına inandıkları bilinmekle birlikte en önemli tanrıları arasında Marduk ve bereketi simgeleyen Tanrıça İştar ayrı önem arz etmiştir. Günümüze ulaşan Asur eserleri arasında “Öküzadam Heykeli” ve “Adad Kapısı” yer almaktadır.

Yukarı Mezopotamya’da yaşayan bu medeniyete Babiller son vermiştir. Başkentleri Ninova’dır. Mezopotamya, Mısır, İran ve Orta Anadolu topraklarında hüküm sürmüşlerdir. Asurlular yaşadıkları bölgenin tarıma çok fazla elverişli olmamasından dolayı ticarete yönelmişlerdir. Anadolu’nun bazı yerlerinde Karum adı verilen ticaret kolonileri kurmuşlardır. İlk kez süvari birlikleri kurmuşlardır. Kanunları oldukça serttir. Tarihte bilinen ilk kütüphaneyi başkentleri Ninova’ya açmışlardır.

Ticaret aracılığıyla Anadolu’ya çivi yazısını getiren Asurlular sayesinde Anadolu’da Tarihi Çağlar başlamıştır. İlk Çağ Uygarlıkları’nın önemli ticaret yollarından olan Kral Yolu’nu kullanmışlardır. Anadolu ile yaptıkları ticaret sonucunda Mezopotamya ve Anadolu medeniyetlerinin birbirinden etkilenmelerine katkıda sağlamışlardır. Asurlular Anadolu içlerine kadar gelerek ticaret yapmışlar ve Anadolu’da KARUM adı verilen pazar yerleri kurmuşlardır.

Çivi yazısını ticaret kolonileri vasıtasıyla Anadolu’ya getirerek tarihi devirleri başlatmışlardır. Asurlular, Hammurabi Kanunlarını daha da ağırlaştırarak kısas esasına dayalı Mezopotamya Uygarlığı’nın en sert kanunları yapmışlardır. Asur kaynaklarında MEDUVA olarak geçen Türk hükümdarı ALP ER TUNGA’dır.

Asurluların Özellikleri Nelerdir Maddeler Halinde

* Asurluların başkenti Ninova’dır. (MÖ 2000- 612)
* Hazırladıkları kanunlar Babilin Hammurabi kanunlarından daha serttir,
* Çok tanrılı dinlere inanmışlardır.
* MÖ 1950 -17 50 arası Asur Koloni Çağı denilen dönemde Anadolu içlerine ticaret yapmışlardır.
* Karum ve Mabartum adıyla Anadolu’da koloni merkezleri kurmuşlardır.
* Asurlular; Sümerlerden kalan Sümer çivi yazısını Asur Koloni Çağı’nda Anadolu’ya taşımışlar ve Anadolu’nun tarih çağlarına geçmesinde etkili olmuşlardır.
« Asurlulara ait Anadolu’daki en önemli kültür merkezi ise Kültepe Kayseri’dir.

Eski Asur Krallığı Dönemi

Asur, Dicle’nin batı kıyısında önemli bir kentti. III. Ur Hanedanı’nın yıkılmasının ardından bağımsızlığını kazanan kent, Kuzey Mezopotamya’da önemli bir güç hâline gelmiştir. Asur; İran, Güney Mezopotamya ve Anadolu’daki beyliklerle ticari ilişki içine girmiş ve Anadolu’da çok sayıda karum (ticaret kolonisi) ve vabartum (wabaratum) (küçük konaklama yerleri) kurmuştur. Anadolu’daki en önemli karum Kayseri, Külte pe yakınlarındaki Kaneş’te idi. Amurru etnik kökenli I. Şamsi Adad (1796-1775), Eski Asur Krallığı’nı büyük bir güç hâline getirmiştir. Ölümünden kısa bir süre sonra, 1763 yılında, Eski Asur Krallığı son bulmuştur.

Kassitler

Babil Krallığı’nın yıkılmasının ardından, Kassit adıyla bilinen bir İran kabilesi, Babil’i ele geçirdi. Yaklaşık 400 yıl bölgede varlığını sürdüren Kassitler, fethettikleri toprakların geleneklerine ve kültürüne saygı göstermiş ve barışı tesis etmişlerdir. 1158 yılında İran’dan gelen Elamlar, Babil’i fethederek Kassit Krallığı’na son vermiştir.

Aramiler

Yaklaşık 1100’den itibaren göçebe yaşayan Aramiler, Kuzey Suriye’den Mezopotamya’ya girmeye başladılar. Şehirlere saldırmalarına rağmen kendilerinden önceki Amurruların tersine şehirleri ele geçiremediler ve kırsal alanlara yerleştiler. Bununla beraber, Kuzey Suriye’de çok sayıda şehir devletleri kurdular. Asurlular Arami şehir devletlerini IX. yüzyıldan itibaren fethetmiş ve Aramileri zorunlu göçlere tabi tutmuşlardır. Bunun neticesinde Aramicenin kullanımı yaygınlaşmış ve I. bin yılda Doğu dünyasının en önemli dili hâline gelmiştir

Yeni Asur Krallığı ( MÖ 911- 607)

X. yüzyılın sonlarına doğru yükselişe geçen Asurlular, sahip oldukları güçlü orduları ile Mezopotamya’yı, Suriye’yi, Doğu Akdeniz’in tamamını; Mısır ve Anadolu’nun bir kısmını fethederek büyük bir imparatorluk kurdular. İmparatorluk içindeki halkları korku ve tehcir yoluyla kontrol altında tutan Asurlular, iç çekişmeler sonucunda zayıflamış ve nihayet 612 yılında Babil ve Med ordularının Niniveh’i fethetmesinden kısa bir süre sonra 607 yılında yıkılmıştır.
Sargon, Esarhaddon, Asurbanipal gibi kralların döneminde en parlak çağlarını yaşamışlardır.

Not: Her ne kadar Asurlular savaşçı bir toplum olarak bilinmekteyse de Asur Kralı Asurbanipal’in kütüphanesi meşhurdu.

Düşüncelerinizi Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir