Sümerler

Sümerler (Sümer Uygarlığı – Medeniyeti)

Dünyanın ilk medeniyeti kabul edilmektedirler. Mezopotamya’nın yerlisi olmayıp, bölgeye Orta Asya’dan gelmişlerdir. Mezopotamya’ya geldikleri dönemde herhangi bir teşkilatlanmanın görülmediği “Protofıratlılar” veya Presümerliler” adı verilen bu kitleler bir müddet sonra “şehir devletleri” şeklinde teşkilatlanmışlardır. “Site” adı verilen ve birbirinden bağımsız olan şehir devletleri şeklinde teşkilatlanan Sümerlerin en önemli şehir devletlerini Ur, Urug, Lagaş, Kiş, Nippur, Zabalam, Eridu, Umma oluşturmaktadır.

Sümerler, M.Ö. 4000’li yıllarda Mezopotamya bölgesinde kurulan ve dünyanın ilk yazılı kültürlerinden biri olarak kabul edilen bir halktır. Sümer kültürü, bugün Irak topraklarında yer alan bölgelerde, özellikle Eufrat ve Tigris nehirlerinin vadilerinde gelişmiştir. Sümerler, yapılarını ve teknolojilerini geliştirirken, aynı zamanda matematik, astronomi, astroloji, mitoloji, tıp ve hukuk gibi pek çok ileri düzey bilim ve sanat dalında da ilerlemeler kaydetmişlerdir.

Sümer kültürü, yazılı kayıtlar ve tabletler aracılığıyla en iyi şekilde tanınır. Bu kayıtlar, günlük hayat, ticaret, vergi ve hukuk konuları gibi pek çok farklı konuda bilgi içermektedir. Sümer yazı sistemi, dünyanın ilk yazılı yazı sistemi olarak kabul edilir ve bugün hâlâ çok az anlaşılabilen Cuneiform adı verilen karakterleri kullanırdı.

Sümerler ayrıca tapınaklar ve anıtlar inşa etmeyi de ihmal etmemişlerdir. Bu yapılar, zenginliği ve gücünü göstermek amacıyla yapılmış, aynı zamanda tapınaklar aracılığıyla tanrılarla olan bağlarını ve bu tanrıların güçlerini de vurgulamışlardır.

Sümerler, M.Ö. 2. bin yılın ortalarında Akadlar ve Babililer tarafından yerlerini almışlardır. Ancak, Sümer kültürü ve yapıları, takip eden kültürler tarafından da etkilenmiş ve devam ettirilmiştir. Sümerlerin yapmış olduğu keşifler ve buluşlar, bugün hâlâ önemli bir yer tutmakta ve tarih boyunca insanlığın ilerlemesine katkıda bulunmuşlardır.

Şehir devletleri “Ensi veya Patesi” adı verilen Rahip krallar tarafından yönetilmiştir. Bu durum Sümer şehir devletlerinde “Teokratik Monarşinin” hâkim olduğunu göstermektedir. “İhtiyarlar Meclisi” olarak adlandırılan bir danışma meclisi de krallara yardımcı olmuştur.

Birbirleriyle etkileşim halinde olmakla birlikte mücadele içine de giren bu şehir devletlerinden her hangi birinin kralı diğer şehir devletlerinden birkaçına hâkim olmayı sağlarsa büyük adam anlamına gelen “Lugal” adını alırken; bütün şehir devletlerini hâkimiyeti altına almayı başaran Lugal’a da “Lugal Kalma” adı verilmiştir. Merkezi bir ordu yapılanması olmayan Sümer toplumunda hür olan her vatandaş “Sublugal” veya “Erin” adı verilen asker sayılmıştır.

Toplumsal tabakalaşmanın görüldüğü Sümerlerde rahipler en üst sınıfı oluştururken halk, soylular, hürler ve köleler olmak üzere üç sınıfa ayrılmıştır. Çok tanrılı inancın görüldüğü Sümerlerde en büyük tanrıları “Gök tanrısı” olarak tanımlanan “Anu veya An” ile “Hava tanrısı” ve “Tanrıların Babası” kabul edilen “Enlil” oluşturmuştur. Öte yandan Sümer şehir devletlerinde her şehrin ayrı bir tanrısı olmuştur. Bu tanrılar arasında Enki (bilgelik tanrısı), Nimmah (ana tanrıça), Nanna (sin- ay tanrısı), Utu (şamaş- ay tanrısı Nanna’nın oğlu güneş tanrısı), Kueen (kraliçe soylular tanrıçası) ve İnanna (iştar-aşk ve bereket tanrıçası) yer almaktadır.

Sümerlerin Özellikleri Nelerdir Maddeler Halinde

* (MÖ 4000 – 2350) Sümerler tarihte bilinen yazıyı ilk kullanan medeniyettir. (çivi yazısı) (MÖ 3500).
* ilk devirlerde site (şehir devlet) ler şeklinde kurulmuşlar, her sitenin başında Patesi – Ensi denilen rahip – krallar görülmüştür.
* Siteler üzerinde egemenlik kuran “Lugal” adını almıştır. Ur, Uruk, Kiş, Lagaş başlıca şehir devletleridir.

* Tarihte bilinen ilk kanunlar Lagaş Kralı Urkagina tarafından hazırlanmıştır (MÖ 2750). Bu kanunlar fidye – bedel sistemine dayalıdır.
* Bataklıklar kurutularak tarım hayatını yaygınlaştırmışlardır.
* Zigguratların en üst katları gözlemevi olarak kullanılmış ve astronomi çalışmaları yapılmıştır. Yıldızları kümelere, burçlara ayırmışlar ve ilk ay yılı esaslı takvimi kullanmışlardır.

* Geometri ve aritmetik bilimiyle uğraşmışlar, çemberi 360°’ye bölmüşlerdir. Dört işlemi kullanıp, alan ve hacim hesapları yapmışlardır,
* Yaratılış, Tufan ve Gılgamış Destanları ile de bilinen Sümerlere Akadlar son vermiştir.

Sümer Tabletleri
Sümer Tabletleri

SÜMER KRONOLOJİK TARİHİ
• M. Ö. 4000-M. Ö. 3200: Kent Devletleri Dönemi (Sümerlerin Ortaya Çıkışı)
• M. Ö. 3200-M. Ö. 3100: Urug Dönemi (Yazının İcadı)
• M. Ö. 3100-M. Ö. 2900: Sümer Kahramanlık Çağı (Cemdet Nasr Devri)
• M. Ö. 2900-M. Ö. 2500: Erken Sülaleler Devri
• M. Ö. 2500-M. Ö. 2350: Sümer Arkaik Devri
• M. Ö. 2100-M. Ö. 2000: Üçüncü Ur Hanedanı Devri

Çivi Yazısı (Sümerler Piktografik Yazı)

Tanrı adına işlenen topraklardaki ürünler tapınaklarda toplanmış; ürünlerin envanterini (listeleme) yapabilmek ve üreticiye ürünlerinden ne kadar verileceğini hesaplamak için tarihte ilk kez dört işlem ve çivi yazısı kullanılmıştır.

Sümer Tabletleri Hakkında Kısaca Özet Bilgi

Sümerlerde çivi yazısının icat edilmesiyle birlikte, hayatlarına dair izdüşümleri, bilgi ve birikimlerini tabletlere yazarak kalıcı hale getirmişlerdir. Sümer ülkesinde birkaç basit şekille pek çok bilgiyi başkalarına hatta sonraki nesillere aktarabilmek mümkündü. Ticaret yapmak, mallarının veya eşyaların kaydını tutmak isteyenler, kil hamurunun üzerine  düz bir biçim vererek, detaylı olmayan çeşitli şekiller çizebilirdi. Başlangıçta özensiz şekiller zamanla daha soyut ve köşeli şekillere dönüşerek, konuşma dilini yazıya döken çivi yazısı formunu almıştır. Toplumsallaşmanın bir gereği olarak iletişim daha karmaşık hale gelmiş; sayım belgelerine eklenen sözlük metinleriyle birlikte tabletlere yazılacak içerik artmıştır.

„ Sümerler bölgede yaşadığı bilinen ilk medeniyettir. Sümerlerin egemenliğine Akadlar son vermiştir. Site adı verilen şehir devletleri halinde yaşamışlardır. Her şehrin başında ensi veya patesi adı verilen rahip krallar bulunmaktadır. Siyasi birlik kuramamışlardır. Kralların başrahip ve başkomutan unvanları da bulunmaktadır. Kralın başrahip unvanını taşıması devlet yönetiminde teokratik anlayışın etkili olduğunu göstermektedir. Ziggurat adı verilen çok katlı tapınaklar yapmışlardır. Bu tapınakları soğuk hava deposu, okul, idare binası, rasathane gibi çok amaçlı olarak kullanmışlardır.
Sümerler tarihte ilk kez yazıyı bulup kullanmışlardır (Çivi Yazısı). Kil tabletler üzerine yazmışlardır.

Sümerlerin kullandıkları dil Orta Asya kökenlidir. Edebiyat alanında din temalı olan Gılgamış ve Yaratılış destanları ile Tufan Destanı’nı meydana getirmişlerdir. Ay yılına dayalı takvimi ilk kez hesaplamışlardır. Matematik ve geometride önemli çalışmalar yapmışlardır. (Bölme ve çarpma, yüzey ve hacim ölçme, dairenin 360 derece olması gibi) Kral Urgakina tarafından dünyanın bilinen ilk yazılı kanunları hazırlanmıştır. Bu kanunlar fidye esasına dayalıdır. Her erkeğin asker sayıldığı Sümerlerde ordu yaya ve süvarilerden oluşmaktaydı. Akbabalar Steli Sümer sanatının en seçkin eserlerindendir.

Sümerler sumer tabletleri 3
Taş ve ahşap olmayan Mezopotamya bölgesinde, akarsu taşkınlarıyla her yıl yenilenen ve doğada hazır şekilde bulunan alüvyonlu kil, bol ve ucuz bir malzeme olarak el işçiliğinden mimariye birçok alanda kullanılıyordu. İnce tanecikli oluşu nedeniyle saman gibi çeşitli malzemelerle harmanlanabilen kil; önce kalıba dökülüyor, yüksek ısıda pişmiş dayanıklı tuğlalar haline getirilerek kerpiç yapıların inşaasında kullanılıyordu.

Yoğrularak şekil alabilen bir malzeme olması nedeniyle çanak-çömlek yapımında da kullanılan kil, yazı yüzeyi olarak da tercih ediliyordu. Güneşte kurutularak ya da tavlanarak dayanıklı hale getirilen kil tabletler sayesinde birçok idari, ticari, edebi belge ve metinler kütüphane, saray ve tapınak arşivlerinde uzun süre muhafaza edilebiliyordu. Kil tabletlerin kolay kullanımı, düz bir yüzeye sahip olması ve tek elle tutulup rahatça üzerine yazı yazılabilmesi (Kilgour, 1998: 16) gibi avantajları yanında bir takım dezavantajları da vardı.

Fiziksel olarak bir papirüs gibi yuvarlanamayan veya katlanamayan kil tabletlere, çok uzun edebi metinlerin yazımı imkânsızdı. Örnek olarak, 500 satırı geçen bilimsel içeriğe sahip metinlere az rastlanır. İlk zamanlar sınırlı miktarda yazı yazılabilen damga ya da mühür boyutunda hazırlanan küçük tabletler, zamanla daha fazla bilginin sığdırılabildiği büyüklüklere ulaşır. Günümüzde kullanılan dizüstü tabletlerin ebadına ulaşan kil tabletlere daha uzun metinler yazılsa da, bu tabletlerin içeriği bir papirüs ya da parşömene kıyasla daha sınırlı olmuştur (Robson 2007: 70).

Mezopotamya’nın bilinen siyasi tarihi Sümerler ile başlamaktadır. Sümerlerde siyasi yapı olarak “Site” adı verilen şehir devletleri görülmüştür. Bu devletlerin önemlileri Ur, Uruk, Kiş, Lagaş’tır. O Şehir devletlerinin başında Patesi veya Ensi denilen rahip krallar bulunmaktaydı. Şehirler, Ziggurat adı verilen tapınakların etrafında kurulmuşlardır.

sumerler haritası
Sümerler haritası

Halk; hürler, korunanlar ve köleler olmak üzere üçe ayrılıyordu. Sümerler de daimi ordu olmayıp, köleler dışında her erkek asker sayılırdı. Sümerler, bilimsel alanda önemli gelişmelere öncülük etmişlerdir. Özellikle ay ve güneşin hareketlerini inceleyip astronomide ileri gitmişler ve bunun sonucunda ay yılı esaslı takvimi yapmışlardır. Mabetlere getirilen ürünleri tespit etmek amacıyla rahipler tarafından kilden tabletler üzerine üçgen uçlu çubuklarla çizilen şekiller tarihte ilk yazı olan Çivi Yazısını ortaya çıkarmıştır. Yazının kullanılması edebiyatın da gelişmesini sağlamış sağlamış, Tufan ve Gılgamış destanları bu dönemde ortaya çıkmıştır.

Sümerlerde Hukuk

Sümerlerde ilk kanuni düzenleme Urkagina tarafından MÖ 2750’de yapılmıştır. Urkagina, kitabelerde kölelik devrine son vermek; dulları, öksüzleri ve diğer güçsüzleri koruyacak bir düzeri kurmak için kanunlar koyduğunu söylemiştir. Onun koyduğu kanunların bir maddesinde rızası alınmayan köylüye ait hayvanın, bir bey tarafından satın alınamayacağına dikkat çekilmiştir.

Urkagina’dan sonra Sümerlerde Kral Umamu bazı hukuki düzenlemeler yapmıştır.
Onun yaptığı düzenlemelere göre;
* Bir adam, bir adamın ayağına bir aletle vurur ve ayağını kırarsa 10 şegel gümüş verir,
* Bir adam, bir adamı silahla vurup kemiğini kırarsa bir mana gümüş verir.
* Bir âdâm, bir adama bîr aletle vurup burnunu koparırsa bir mana gümüşün üçte ikisini Verir.

Sümerlilerde herbir kentin bir ana tanrısı ve ensi ya da lugal isimli bir kralı bulunuyordu. Sümerliler dönemindeki en önemli şehirleri Uruk, Lagaş, Kiş, Ur, Umma isimli şehir devletleridir. Bu devletler, tarımın en temel unsurları olan toprak ve sulama kanalları nedeniyle birbirleriyle sürekli savaş halindelerdi. Sümerler insanlık tarihine yazıyı (çivi yazısı), tekerleği ve çeşitli matematiksel sistemleri kazandırmışlardır.

Not-1: Lagaş Kralı Urukagina, tarihin ilk kanun koyucu yöneticisidir.
Not-2: Sümer şehir devletlerinde, kerpiçten yapılmış, basmaklı yüksek tapınaklar ziggurat olarak adlandırılmaktaydı.

Sümerlerde Eğitim

Sümerler, Mezopotamya’da yaşayan dünyanın ilk yazılı kültürlerinden biridir ve eğitim konusunda da önemli adımlar atmışlardır. Sümerlerde eğitim, tapınaklar ve hukuk okulları tarafından verilirdi. Öğrenciler, teolojik konular ve yazılı kayıtları okumayı öğrenirlerdi. Ayrıca, hukuk, ticaret, vergi, tıp ve astroloji gibi pek çok farklı alanda da eğitim verilirdi.

Sümer yazı sistemi olan Cuneiform, öğrencilerin öncelikle öğrenmesi gereken bir konu idi. Sümer yazısı, öncelikle tabletler üzerinde yazılır ve bu tabletler, günlük hayat, ticaret, vergi ve hukuk konuları gibi farklı konularda bilgi içerirler.

Eğitim, Sümer ailesi içinde de önemli bir yere sahipti. Çocuklar, ailelerinin yanında eğitim alırlardı ve aileler, çocuklarının eğitiminin yanı sıra aile içindeki görevlerini de öğrenmelerine yardımcı olurlardı.

Sümer kültürü, takip eden kültürler tarafından da etkilenmiş ve eğitim sistemi de bu etkilenme sonucu gelişmiştir. Sümerlerin eğitim anlayışı, bugün hâlâ önemli bir yer tutmakta ve tarih boyunca insanlığın ilerlemesine katkıda bulunmuştur.

Sümer Dilinde Yazılan Kanunlar:

Sümer dilinde yazılan kanunlar “yumuşak karakterli kanunlar” olup, fidye ve bedel esasına dayandırılmıştır. Akad dilinde yazılan kanunlar ise “sert karakterli kanunlar” olup “kısasa kısas – talion” esaslıdır.
• Urgakina Kanunları
• Ur Nammu Kanunları
• Ana İttişu Kanunları
• Lipit İştar Kanunları

Sümerliler ile ilgili örnek sorular

Sümerlere ait çivi yazılı tabletlerden bazılarında tıp ilmine dair bilgilere ve ilaç reçetelerine rastlanmıştır.
Sümerlerle ilgili olarak elde edilen bu buluntular, aşağıdakilerden hangisinin göstergesidir?
A) Toplum sağlığı için faaliyetler yürütüldüğünün
B) Sağlık hizmetlerini yaygınlaştırmanın devletin görevi olduğunun
C) Tıpla ilgili her şeyin kayıt altına alındığının
D) Hekimliğin Sümer toplumunda gözde bir meslek olduğunun
E) İlaçların halka ücretsiz olarak dağıtıldığının
CEVAP: A

Sümerlerde kral, başrahip, başyargıç ve başkomutan olarak kabul edilmiştir.
Bu bilgiler dikkate alındığında, aşağıdakilerden hangisi Sümer krallarının görev ve sorumlulukları arasında gösterilemez?
A) Ordunun başında sefere çıkmak
B) Toplumda adalet ve güvenliği tesis etmek
C) Halkın ülke yönetime katılımını sağlamak
D) Devletin politikalarını belirlemek
E) Dini ayin ve törenleri yönetmek
CEVAP: C

Aşağıdakilerden hangisinin Mezopotamya’da kurulmuş olan Sümer uygarlığıyla ilgili doğru bir bilgi olduğu savunulamaz?
A) Siyasal birliğini sağlamış merkezi bir devlet kurulması
B) Astronomik gözlemlerle ilgilenilmesi
C) Ziggurat denilen tapınakların inşa edilmesi
D) Yönetim örgütünün başında rahip kralların bulunması
E) Çivi yazısının icat edilmesi
CEVAP: A

Tufan olayı anlatılmıştır
• Ölümsüzlüğü arama motifi işlenmiştir
• Olayın kahramanı bir Sümer şehri olan Uruk’un kralıdır
Ele almış olduğu konu ve içeriği hakkında bazı bilgiler verilmiş olan bu destan aşağıdakilerden hangisidir?
A) Ergenekon Destanı
B) Oğuz Kağan Destanı
C) Dede Korkut Destanı
D) Gılgamış Destanı
E) Manas Destanı
CEVAP: D

Düşüncelerinizi Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir