Japon Edebiyatı
Japon Edebiyatının Tarihi Oluşumu ve Genel Özellikleri
Yaklaşık 2000 yıllık bir geçmişe sahip Japon edebiyatı, tarihsel süreçteki ilk dönemlerde, Çin kültür hayatının tesirinde kalmıştır. Budizm inancının etkisiyle de Hint kültüründen nispeten etkilenmiş, sonraki dönemlerde sanatkârların kendi özlerine dönerek yazdığı eserler vesilesiyle özgün bir edebiyat oluşmuştur. 19. yüzyıldan itibaren de sanayileşen dünyanın etkisiyle, batı kültür ve medeniyetinin etkileri Japonya’ya ulaşmıştır.
Japon edebiyatının ilk şiirleri, 8. yüzyılda meydana getirilen derlemelerde bir araya toplanmıştır. Şiir biçimine ait teknik hususiyetler de bu dönemde edebiyat dünyasına yerleşmeye başlamıştır. Genel kabul gören şekil, 5’li ya da 7îi hecelerden oluşan ve kafiyesiz dizelerin bir araya getirilmesi ile ortaya çıkan tekniktir.
Dönemin aydın kesimi Çin kültürünün tesirinde kalmış olan bir anlayışla eserlerini vermişlerdir. Japon kültürüne özgü hususiyetleri taşıyan eserleri ise, Heian döneminde (794-1185) saray kadınları ortaya koymuşlardır. Japon kültürüne özgü bu verimler, sonraları da oldukça rağbet gören nikki (özel günce) ve monogatari (öykü) türlerindedir. Yazılan ilk nikki, Kino Tsurayuki’nin “Kokin-Vaka-Şu” adıyla kaleme aldığı bir antolojidir ve Japon şiir sanatı üzerine yazılan en eski yazıdır.
12. yüzyılda ortaya çıkan siyasi ve toplumsal olaylar, tarih ve anekdot türünde verilen eserlerin sayısını arttırmıştır. Destan türüne ait eserlerin ortaya çıkışı da bu döneme rastlamaktadır. Bu destanlar, gezici anlatıcılar tarafından bütün Japon kültürüne zamanla yayılmış ve bunlarda kullanılan dil, çağdaş Japon edebiyatına dil anlamında kaynaklık etmiştir. Bu dönemde şiir türünde klasik anlayışa olan rağbet de yeniden canlanmıştır. Edebiyattaki konu sınırlamasının kalkması da bu dönemlerden başlayıp çağdaş edebiyata gelene kadar gelişim çizgisinde devam etmiştir.
1868 yılında derebeylik sistemi diyebileceğimiz Tokugavalar’ın yönetiminin dağılması, ardından Meici Dönemi olarak adlandırılan ve imparatorluk yapısının tekrar kuvvetlendiği dönemlerde ülke, batı kültürünün de etkisine girmeye başlamıştır. 6-8. yüzyıllar arasında Çin kültürünün etkisinde kalan Japonya, 19, yüzyılın sonlarında da batı medeniyetinin sanayileşme ile beraber yükselen kültürel değerlerinin tüm dünyayı saran dalgalarından kendini muhafaza edememiştir.
Edebiyatın da kuvvetle etkilendiği bu yeni süreçte ilk etkileşimler, ilgiyle takip edilmeye başlanan, Avrupa ve Amerika menşeli teknik ve siyasi konuları ihtiva eden yazılarla gerçekleşmiştir. Yine bu yüzyılın sonunda, değişimi yaşayan edebiyat anlayışına bağlı olarak yazı ve konuşma dilleri birleştirilmiştir. Batı kültüründen yapılan eser çevirilerin de Japon okuyucu kitlesi tarafından ilgiyle takip edilmiştir. Natüralizm etkisindeki roman da aynı yıllarda edebiyat dünyasına girmeye başlamıştır. Bu konuda Nagai Kafu ve Kunikida Doppo’nun çalışmaları önemlidir. 1930’lara gelindiğinde Japon edebiyatı dünyasında işçi hareketleri merkezli anlayışın hâkim olmaya başladığı görülür. Siyasi alanda da bu anlayış güç kazanır. Siyasetin kültür hayatını şiddetle etkilediği 1930’lu ile 40’lı yıllar arasında bu tür ideolojik çatışmalara girmeyip dışarda kalmayı başarabilen bazı güçlü yazarlar eser verebilmişlerdir.
1945’ten sonra, II. Dünya Savaşı’nda tanık olunan olayların yer aldığı eserlerin yayımlanmasında artış görülmüştür. Noma Hiroşi, Umezaki Haruo, Ooka Şohei, Şiina Rinzo bu dönemde eserlerini veren yazarlardan bazılarıdır. 1950’lere gelindiğinde arı edebiyat anlayışı rağbet kazanmıştır. Dünya Savaşı’nın ardından yetişen nesil ve onların psikolojik hâlleri, bu dönem eserlerinde, psikolojik romana yönelmeyi ve etik değerleri ele almayı beraberinde getirmiştir. 60’lar ve 70’lerde toplumsal eleştiri, batı kültürü İle karşılaşma neticesinde ortaya çıkan durumlar edebî eserin konusu hâline gelir. Günümüz edebiyatını oluşturan duyarlılık da bu yıllardaki edebiyatçıların eserlerinde öncelediği konular ve kaygılar ile şekillenmiştir. Bu yıllardaki edebiyatçıların eserlerinde öncelediği konular ve kaygılar ile şekillenmiştir.