Şathiye
“Şathiye” kelimesi, “sözde ölçülü davranmamak, dikkatsiz davranmak” gibi anlamlara gelir. Tasavvuf kavramı olarak “dıştan bakıldığında dinî kurallara aykırı gibi gözüken ancak tasavvufi anlamda bir hakikati ifade eden sözler” anlamına gelir. Şathiyenin tasavvuf edebiyatında önemli bir yer tutmaya başlaması ise “vahdet-i vücut” anlayışının yaygınlık kazanmasıyla birlikte olmuştur. Tekke edebiyatında şathiye, “ciddi bir düşünceyi, duyguyu iğneleyici ve alaylı bir üslupla anlatan şiir” anlamına gelmektedir. Şaka ve alay yollu kaleme alınan bu nazım şekline daha çok, tekke şairleri ilgi göstermiştir. Allah ile şakalı bir eda ile konuşur gibi yazılan şathiyelerde genellikle inançlar işlenir.
Genellikle Bektaşî şairlerince 14’lü, 11 ’li ve 8’li hece ölçüsüyle yazılan şathiyelerin kafiyelenişi gazel gibi “aa xa xa…” şeklindedir.
Kıldan köprü yaptırmışsın
Gelsin kullar geçsin deyu
Hele biz şöyle duralım
Yiğit isen geç a Tanrı
Kaygusuz Abdal
Kaygusuz Abdal, bu dörtlükte Allah ile şakalı ve konuşur gibi bir dil kullanmıştır.