Parnasizm Akımı
Parnasizm Nedir Ne demektir
19. yüzyılın ortalarında Fransa’da ortaya çıkan bir edebiyat akımıdır. Parnasizmin akımının özellikleri arasında nesnellik, duyarsızlık ve aşkınlaştırma yer alır. Parnasizmin ortaya çıkışı, romantizm akımından sonra gelir ve romantizmin aşırılıklarına tepki olarak doğmuştur. Romantikler, duygusallık ve kişisel ifadeye önem verirken, parnasistler objektifliğe ve dilin gücüne vurgu yapmışlardır.
Bu akım, şiirde sade ve net bir dil kullanımı ile somut imgelerin kullanılmasını savunmuştur. Şairler, nesneleri olduğu gibi anlatmaya çalışmışlar ve duygu ve düşüncelerini şiirlerinde açıkça ifade etmekten kaçınmışlardır. Şiirin bir müzik eseri gibi olması gerektiği düşüncesiyle, ritmik düzenlemeler ve uyaklar kullanmışlardır.
Parnasizmin temsilcileri arasında Leconte de Lisle, Théophile Gautier ve Charles Baudelaire yer alır. Bu şairler, sanatın amacının güzelliği yansıtmak olduğunu düşünmüşlerdir ve şiirlerinde estetik kaygıları ön planda tutmuşlardır.
Ortaya Çıkışı Doğuşu
Bu akım, Fransa’da 19. yüzyılın ikinci yarısında etkili olmuş ve birçok ülkede edebiyat akımlarına ilham vermiştir. Türk edebiyatında da etkisini göstermiş ve Servet-i Fünun dönemi edebiyatının oluşmasına katkı sağlamıştır.
Parnasizmin Genel Özellikleri:
Parnasizm akımı, romantizmin aksine doğanın yarattığı duygusal heyecanları reddeder ve objektif, soğuk bir yaklaşım benimser. Parnasyenler, sanat eserlerinin estetik özelliklerine odaklanır ve şiirde sıkı bir şekilde kontrollü bir dil kullanımı önerirler. Bu makalede, parnasizmin özellikleri hakkında daha detaylı bilgi vereceğim.
- Estetik özelliklere odaklanma: Bu akım, sanat eserlerinin güzelliği, uyumu ve estetiği üzerine odaklanır. Sanat eserleri, görsel bir zevk yaratmak için dikkatli bir şekilde tasarlanmalıdır. Şiirlerinde nesnelliği ve objektifliği benimserler ve doğayı betimlemek için birçok nesne ve detay kullanırlar.
- Duygusallıktan kaçınma: Şairler, duygusallığı reddeder ve şiirlerinde soğuk bir dil kullanırlar. Şiirlerinde romantizmin aksine doğanın yarattığı duygusal heyecanları yerine, matematiksel bir doğruluk ve bilimsel bir nesnellik arayışı vardır.
- Yalın bir dil kullanımı: Sanatçılar, şiirlerinde yalın bir dil kullanırlar. Şiirlerinde dilin gücünü kullanmak için sıradışı kelimeler ve imgeler kullanmak yerine, sade bir dil kullanırlar. Şiirlerinde anlam ve imgelem gücü, yalın bir dil kullanımıyla ortaya çıkar.
- Sıkı bir şekilde kontrollü bir dil kullanımı: Parnasistler, şiirlerinde sıkı bir şekilde kontrollü bir dil kullanımını önerirler. Şiirlerinde ritim ve uyum özellikleri önemlidir ve sıkı bir şekilde kontrollü bir dil kullanarak, şiirlerinde müzikal bir uyum yaratmayı hedeflerler.
- Antikiteye öykünme: Parnasistler, antikiteye büyük bir hayranlık duyarlar. Antik dönemin düzeni, güzelliği ve uyumu, parnasistlerin şiirlerinde sıkça yer alır. Şiirlerinde, antik dönemin mitolojisi, tarihi ve edebiyatı gibi konuları işlerler.
- Konuları işleme şekilleri: Parnasyenler, şiirlerinde genellikle doğayı, güzelliği, mitolojiyi ve tarihi konuları işlerler.
Parnasizmin Türk ve Dünya Edebiyatındaki Önemli Temsilcileri:
Dünya edebiyatında parnasyenler: Leconte de Lisle, Jese Maria de Heredia, François Coppe ile Türk edebiyatında parnasyenler: öncelikle Cenap Şehabettin, ardından Tevfik Fikret ve Yahya Kemal Beyatlı gibi sanatkârlar şiirlerini kaleme alırken etkilenmişlerdir.
“Romantizme tepki olarak doğan bu akımda” duygu ve hayalin yerini gerçekler alır, dış dünyanın betimlenmesi esastır. Sanat için sanat anlayışı hâkimdir. Eski Yunan ve Latin mitolojisine hayranlık duyan parnasyenler, konularını genellikle tarihten almış veya yabancı ve uzak ülkeleri konu olarak işlemiştir.
Fransız edebiyatından Gautier (Gutie), Banville (Banvil), Lisle (Lisl), Coppée (Koppi) ve Heredia (Herediya) parnasizmin dünya edebiyatındaki önde gelen temsilcilerindendir. Bu akımı Türk edebiyatına Cenap Şahabettin tanıtmıştır. Tevfik Fikret ve Yahya Kemal’in şiirlerinde de bu akımın etkileri görülür.
Parnasizm Akımı Hakkında Geniş Detaylı Bilgi:
Romantik şiire tepki olarak 19.yüzyılın ikinci yarısında Fransa’da doğmuştur. Realizmi ve naturalizmi doğuran toplumsal ve siyasal koşullar, bu akım için de geçerlidir, realizm ilkelerinin şiire yansımasıdır. Kısacası “şiirdeki gerçekçilik” olarak adlandırılabilir. Realizmin şiire yansımış biçimine Parnasizm denir. Fransa’da 1860′ta “Çağdaş Parnas” adlı şiir dergisinin çevresinde toplanan sanatçılara “parnasyen” adı verilmiş, bunların oluşturduğu şiir akımı da Pamasizm olarak nitelenmiştir. Kısaca “şiirde gerçekçilik” demektir.
Parnasizm, hayalci ve duygucu romantik şiire karşı bir tepkidir. Realizm akımı ve Naturalizm akımını hazırlayan koşullar bu akım için de geçerlidir. Felsefe alanında Pozitivizmin öne çıkmasıyla bilimsel çalışmalar önem kazanmış, edebiyatın şiir kolunda da dış dünyayı duygusallıktan uzak bir biçimde anlatan şiirler değer kazanmıştır.
Parnasizmin Özellikleri
1. Parnasyen sanatçılar “sanat için sanat” ilkesine sahiptir. Şiiri yalnızca “güzellik” olarak görmüşler, onun toplumsal bir amacı olmasını kabul etmemişlerdir.
2. Sanatçılar güzelliği yakalayabilmek için, biçim kusursuzluğuna önem vermişlerdir, ölçü, kafiye ve sözcüklerin uyumun dikkat eden parnasyen sanatçılar şiirde seçkinlere seslendiler. Şiiri oluşturan sözcükleri, bir kuyumcu titizliği ile seçtiler.
3. Parnasizm sanatçıları, romantizmin duygu ve hayal yüklü lirik şiirine tepki gösterdiler. Yaşamı ve doğayı nesnel bir bakışla kavramayı hedeflediler.
4. Bu akım aslında eski Yunan edebiyatı ve Latin edebiyatına yeniden geri dönüştür. Sanatçılarında karamsar bir ruh hali vardır.
5. Bu akımla birlikte, bilim ve fenle ilgili konular, felsefi düşünceler şiire girdi.
6. Egzotik konuları işleyen parnasyen, dilin açık ve yalın olmasına özen gösterdiler.
Parnasizmin Dünya Edebiyatındaki Temsilcileri
Theophille Gautier ( önemli yapıtları : Mineler, Momİe’nin Romanı, Romantizmin Tarihi)
Thedore De Bonville ( önemli yapıtları : Fransız Şiirinin Küçük Kitabı, Akrobatik Şiirler)
Leconte De Lisse (önemli yapıtları: Antik Şiirler, Barbar Şiirler, Trajik Şiirler)
Jose Maria De Heredia ( önemli yapıtı :Ganimetler )
François Cooppe ( önemli yapıtları: Kutsal Kalıntılar Korunağı, Alçakgönüllüler)
Parnasizmin Türk Edebiyatındaki Temsilcileri:
Parnasizm, Fransa’da ortaya çıkan bir edebiyat akımıdır ve özellikle 19. yüzyılın sonlarında etkili olmuştur. Türk edebiyatında da etkileri görülmüş ve birçok önemli şair parnasist etkilerle yazılarını şekillendirmiştir. İşte Türk edebiyatındaki parnasist şairler:
Tevfik Fikret: Türk edebiyatındaki en önemli parnasist şairlerden biridir. Şiirlerinde lirizm ve musiki uyumu ön plandadır. Şiirlerinde doğa ve güzelliklerin yanı sıra modernizm temalarını işlemiştir. “Rübâb-ı Şikeste”, “Haluk’un Defteri”, “Tarih-i Kadim” gibi eserleriyle tanınır.
Cenap Şahabettin: Bu akımın Türk edebiyatındaki diğer önemli temsilcisidir. Şiirlerinde aşk, doğa, tarih ve güzellikler işlenir. “Gölgeler”, “Ruh Üşümesi”, “Yalnızlık Şarkıları” gibi eserleriyle tanınır.
Yahya Kemal Beyatlı: Bu akımın etkisiyle yazan şairlerden biridir. Şiirlerinde estetizm, sanat ve edebiyat konuları işlenir. “Rubailer”, “Eğik Sütun”, “Sessizlik Şarkısı” gibi eserleriyle tanınır.
Ahmet Haşim: Bu akımın etkisiyle şiirler yazan şairlerdendir. Şiirlerinde doğa, aşk, hayatın acı gerçekleri işlenir. “Göl Saatleri”, “Piyale”, “Nesl-i Ahir” gibi eserleriyle tanınır.
Süleyman Nazif: Bu akımın etkisiyle yazan şairler arasında yer alır. Şiirlerinde doğa, güzellik, aşk ve sanat konuları işlenir. “Mahur Beste”, “Güneş”, “Sefiller” gibi eserleriyle tanınır.
Türk edebiyatında Bu akımın etkisi, özellikle 20. yüzyılın başlarına kadar devam etmiştir ve birçok şair bu akımdan etkilenmiştir.
Önemli Not:
Bu akımı Türk edebiyatında tanıtan ve temsil eden ilk sanatçı Cenap Şehabettin’dir. Bu sanatçı daha sonra sembolizm akımını benimsemiştir.