Rasim Özdenören
Rasim Özdenören Kimdir Hayatı Eserleri Biyografisi Edebi Kişiliği Öyküleri (1940-…)
Günümüz yazarlarındandır. 1970 sonrası Türk hikâyeciliğinin önemli isimlerindendir. Birçok dergi ve gazetede eserleri yayımlanmıştır. Eserlerinde yaşamdaki değişimi ve bu değişimlerin birey ve toplumda oluşturduğu yozlaşmayı, çözülmeyi, dağılmayı anlatmaya çalışmıştır. Hikâyelerinde kendi kültürünü ve değerlerini irdelemiş, dinî değerleri yüceltmiştir. Dinî değerleri de tasavvuf! bir estetikle vermeye çalışmıştır. Rasim Özdenören Türkiye Millî Kültür Vakfı Ödülü, Türkiye Yazarlar Birliği Ödülü, Karaman Türk Dili Ödülü, TBMM Üstün Hizmet Ödülü, Necip Fazıl Kısakürek Saygı Ödülü, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü gibi birçok ödüle sahip bir sanatçıdır. Rasim Özdenören, kendi yaşamından izleri yansıttığı Çözülme ve Çok Sesli Bir Ölüm adlı hikâyeleri televizyona uyarlanmış bir yazardır. Bu filmlerden sonra yazarın kitaplarına genç okurların ilgisi de artmıştır.
Rasim ÖZDENÖREN’in “Hastalar ve Işıklar” (1967) adlı kitabındaki hikâyelerden biri olan “Ricat”, kahramanın iç dünyasını yansıtan “ben merkezli” bir hikâyedir. 1960 sonrası Türk hikâye yazalarına yön veren usta yazarlardan biri olarak kabul edilen Rasim Özdenören, toplumsal değerleri kendine özgü bakış açısı ve anlatımıyla ele alır. Öykülerinde ana eksen olarak bireyi ele alır. Bireyin bilinçaltı derinliğine eğilerek ruhsal çözümlemelerde bulunur. Yazar, dinî duyarlılığının ve yerliliğinin bir yansıması olarak bu hikâyesinde modernizmin getirdiği toplumsal değişimi ve bu değişim karşısında kimlik arayışı içinde olan bireylerin bu durumla yüzleşmesini ele alarak edebiyatımızda yer edinmiştir.
Rasim Özdenören’in Eserleri Nelerdir?
Gül Yetiştiren Adam (roman); Hastalar ve Işıklar, Çözülme, Çok Sesli Bir Ölüm, Çarpılmışlar, Denize Açılan Kapı, Kuyu, Hışırtı, Ansızın Yola Çıkmak (hikâye); İki Dünya, Yaşadığımız Günler, Ruhun Malzemeleri, Yeniden İnanmak, Müslümanca Düşünme Üzerine Denemeler, Müslümanca Yaşamak, Kafa Karıştıran Kelimeler, Yumurtayı Hangi Ucundan Kırmalı, Red Yazıları, Yeni Dünya Düzeninin Sefaleti, Acemi Yolcu, İpin Ucu, Çapraz İlişkiler, Kent İlişkileri, Yüzler {deneme)…
Aşağıda Rasim Özdenören’in yazarlık serüveni ve teknikleri ile ilgili kendi görüşleri verilmiştir.
“Klasik tarz içinde, geleneksel öykü tarzını benimseyerek yola çıktık. Bu tarzın örneği ise bizim dönemimizde Ömer Seyfettin idi. Ömer Seyfettin tarzında (…) onlarca hikâye yazdık. Belki yüz civarında. Aylarca her gün hikâye yazıyorduk. Kendime özgü ilk hikâyeyi yazmaya çıktığımda şu temmuz güneşinin bir insanı ne kadar sıktığını anlatayım dedim. (…) Daha yazmaya başlarken dedim ki bu hiç de Ömer Seyfettin’inki gibi olmuyor. Yani başlangıç, serim-düğüm şemasına uygun düşmüyor. Pat diye başlıyor bir yerinde de kesiliyor. Arada da temmuz sıcağından bunalmış bir kişinin sıkıntılarını anlatıyoruz. (…) Sonra da ben bunu bir şiar hâline getirdim. Dedim ki sen bir anın öyküsünü yaz, bir bakışın öyküsünü yaz, bir gülüşün öyküsünü yaz. (…) Ben, bu öyküler okunduğu zaman, insan kendisini yücelmiş hissetsin istiyorum. Ruhen yüceldiğini, beyinsel olarak yüceldiğini hissetsin istiyorum. (…) Bütün bu öykülerde verilmek istenen bir şey var: İnsan kendisinin yüce bir mahluk olduğunu bilsin ve bu öyküleri okuduğunda yücelmiş olduğunu hissetsin