Ak Hun İmparatorluğu (Eftalitler)
Ak Hunlar Devleti
Asya Hun İmparatorluğu’nun yıkılış sürecine girmesiyle birlikte Çin egemenliği altına girmek istemeyen Hunların bir kısmı güneye doğru harekete geçerek günümüz Afganistan’ın kuzey bölgelerine yerleşmişlerdir. Bu bölgeye inen Hunlar ana hattıyla Batı komşuları olan bölgeyi hâkimiyetleri altında bulunduran Sasaniler’e karşı giriştikleri mücadele sonrasında 420’de Aksuvar (Akşunvar) Kağan önderliğinde devletlerini kurmuşlardır. Yaklaşık 40 yıl devleti idare eden Aksuvar Kağan güçlü bir yönetici olması hasebiyle Eftalanos (Epthalanos) ünvanını almıştır. Bu nedenle Bizans ve İran kaynaklarında Ak Hunlardan Eftalit olarak bahsedilir.
Akhunlar kuruldukları dönemden yıkılana kadar geçen yaklaşıl 2 asırlık dönemde sürekli Sasaniler’le etkileşim halinde olmuşlardır. Aksuvar Kağan önderliğinde Sasani topraklarına giren Akhunlar ilk etapta Behram Gür hükümdarlığındaki Sasaniler’e yenilseler de mücadelelerine devam ederek kısa sürede Sasani karşısında başarılı olmaya başlamışlardır. Behram Gür sonrası Sasaniler’in başına geçen II. Yezd-i Cürd döneminde Sasaniler’de yaşanan taht kavgalarını fırsat bilen Akhunlar bu dönemde Sasani tahtına aday olan Firuz’u destekleyerek tahta çıkmasını sağlamışlardır.
Sasani tahtına çıkan Firuz, Akhunlar’a yardımları karşılığında Tirmiz ve Vasgirt bölgelerini vermiştir. Bu gelişmeyle daha rahat bir yaşam alan bulan Akhunlar 484’de Sasani hükümdarı Firuz’la ilişkilerinin bozulmasına bağlı olarak Sasani topraklarına girmiş ve Firuz’u öldürerek Sasaniler’i ağır bir yenilgiye uğratmışlardır. Sasaniler karşısında alınan bu başarı ile Sasani iç içlerine karışmaya başlayan Akhunlar 531’de Sasaniler’in başına I. Hüsrev’in geçmesine kadar olan dönemde Sasani hükümdarlarını belirlemeye başlamışlardır. Bu dönemde Sasani ülkesinde çıkan “Mazdek İsyanı’nın” da bastırılmasını sağlayan Akhunlar Sasaniler’den vergi almaya da başlamışlardır.
MAZDEK İSYANI
Sasani ülkesinde yaşayan Mazdek, Sasaniler’de halk ile saray arasındaki kopuk yaşantıyı da kullanarak insanların mutluluğunu bozan iki unsurun servet ve mal olduğunu iddia etmiş, kendi kuracağı dünyada kadın, mal ve servetin ortak olacağını duyurmuştur. Bu vaatleri kısa sürede etkisi göstermiş ve isyana katılım her geçen gün artmıştır. Bu durum karşısında isyan sürecinde tahtından indirilen Sasani hükümdarı I. Kubad çaresiz kalarak Akhunlar’a sığınmıştır. Akhunlar’ın yanına verdiği 30. 000 kişilik bir kuvvetle ülkesine dönen I. Kubad bu isyanı güçlükle de olsa bastırmayı başarmış ve yeniden tahta çıkmıştır.
531’de I. Hüsrev’in başa çıkmasıyla birlikte Sasaniler güçlenmeye başlamış ve Akhunlar’ın Sasaniler karşısındaki üstünlüğü sona ermiştir. 552’de kurulan I. Göktürk Devleti’nin İpek Yolu hâkimiyeti adına Akhunlar’ı tehdit olarak görmesi üzerine Akhunlar Sasanilerle Göktürkler arasında kalmışlardır. İpek Yolu üzerindeki hâkimiyetini artırmak isteyen I. Göktürk Devleti’nin Batı Yabgusu İstemi Yabgu bu amaçla Sasaniler’le işbirliği kurmuş ve Sasani-Göktürk ittifakıyla Akhunlar yıkılmışlardır. Akhun Devleti’nin toprakları Sasani ve Göktürk devleti arasında paylaşılmıştır.
İran ve Doğu Roma resmi belgelerinde Eftalitler adıyla anılan bu imparatorluğun yönetici ailesinin “Eftal hanedanı” olduğu düşüncesi yaygındır fakat “Heftal ismiyle bir hakan ailesi” olduğunu da dile getirenler de bulunmaktadır. Ancak Akhun İmparatorluğu‘nun Orta Asya bozkırlarından geldikleri mutlaktır. Çin kaynaklarındaysa bu imparatorluğa “Hua” adı verilmiştir. Ak Hunlar ile Türkiye yaşayan Türkmen ailelerinden biri olan Abdallar arasında sıkı bir ilişki olduğu da kanıtlanmıştır.
Balamir önderliğindeki Hunların bir kısmı İtil Nehri’ni geçip batıya yönelirken bir kısmı da İtil Nehri’nden aşağı güneye inerek günümüzdeki Kazakistan ve Türkmenistan topraklarında hâkim zümreyi oluşturmuşlardır. Ak Hunlar Türk mü değil mi konusu çok fazla tartışılmış, Chavannes (Şavan) gibi önemli Türk tarihçilerinin çalışmaları sonrasında Ak Hun sınırları dâhilinde Türklerin haricinde diğer unsurların olduğu kabul edilmiş ancak hanedanlığın Türk olduğu dile getirilmiştir. 552 yılında Türkistan coğrafyasında siyasi hâkimiyetini kuran Göktürkler (Köktürkler) 557 yılında Sasanilerle anlaşarak Ak Hunları ortadan kaldırmışlardır.
Not: Asya ve Avrupa’ya yayılan Hun hakimiyeti Türk siyasi ve kültür tarihi açısından çok önemlidir. Hunlar sadece
merkezî imparatorluklar kurmakla Kalmamış, hem Asya’da hem de Avrupa’da dönemin en önemli imparatorluklarını da vergiye bağlayarak dünya tarihine yön vermişlerdir. Ve bu durumda Türk açısından önem taşımaktadır, göz ardı edilmemelidir.
Akhunların Özellikleri
Akhunların Hükümdarları yönetimi kendisine tanrı tarafından verildiğine inanırdı.
Akhun Devleti doğu ve batı olarak ikiye bölünüp hanedan üyeleri tarafından yönetilirdi.
Güneş doğduğu yön “Doğu” olduğu için ülkenin güneşe bakan tarafı kutsal kabul edilir ve devletin doğusunu yönetmek hanedan arasında üstünlük olarak kabul edilirdi.
Devletin batı bölümü hakana bağlı olarak yönetilirdi.
İslamiyetten önceki Türk devletlerinde hanedan üyeleri arasında taht kavgaları çok sık gerçekleşmekteydi. Bu da kurulan imparatorlukların çok kısa yaşamasına neden oluyordu.
Tabgaç Devletine Kısa Bir Bakış ( 320- 581)
IV. asırda Kuzey Çin’de siyasi bir teşekkül oluşturmuşlardır. Çinliler bu siyasi teşekkülü To-ba (T’o-pa) diye adlandırmaktaydılar. Bizanslılar ise Tabgaçları, Taugast olarak bilmekteydiler. Ancak Bizanslılar Tabgaç Hanedanlığı’nı Çinliler olarak yazmaktadır. Nedeni ise Türk olan bu hanedanlığın Çinli prenseslerle evlenen çocuklarına taht hakkı vermesinden dolayı hanedanlığın zamanla Türklüğünü kaybederek Çinlileşmesidir. Asimile olduktan sonra böyle tarihi kaynaklara geçmişlerdir.