1960 Sonrası Toplumcu Eğilimleri Yansıtan Şiir
Cumhuriyet Dönemi şiirinde 1940’lı yıllardan itibaren Nâzım Hikmet’ten etkilenen ve onun temsil ettiği siyasal hareket içinde yer alan toplumcu gerçekçilik çizgisinde çok sayıda şair tarafından birçok şiir yazılmıştır. Bunlar arasında Attilâ İlhan, Ahmet Arif, Enver Gökçe, Cahit Irgat, Hasan Hüseyin Korkmazgil, Can Yücel, Rıfat İlgaz, Suat Taşer, Ömer Faruk Toprak, Arif Damar, Mehmet Başaran gibi şairler öne çıkan isimlerdir. İsmet Özel, Ataol Behramoğlu, Nihat Behram, Süreyya Berfe, Refik Durbaş, Kemal Özer gibi şairler de 1960’lı yılların sonundan itibaren bu anlayış doğrultusunda, ülkenin içinde bulunduğu koşullar neticesinde şiirler yazmışlardır. Bu şairler aynı dönemde etkisini gösteren II. Yeni gibi şiir anlayışlarına karşı çıkmışlar; ezilenlerin haklarına değinmek gerektiğini, şiiri ideolojiyi yansıtma aracı olarak kullanmayı savunmuşlardır. 1970’li yıllarda Halkın Dostları, Yeni Gerçek, And gibi dergiler etrafında toplanmışlardır. Halkın ve işçi sınıfının sorunlarını, güncel, siyasal olayları eserlerinde ele almışlardır. Biçime değil içeriğe önem vermişler, yalın bir dil kullanmışlardır.
1960 sonrası Türk şiirindeki anlayışlardan biri de toplumcu eğilimleri yansıtan şiir anlayışıdır. “1960 sonrası toplumcu kuşak” olarak bilinen Ataol Behramoğlu, İsmet Özel, Süreyya Berfe, Kemal Özer, Refik Durbaş ve Nihat Behram gibi sanatçılar bu anlayışla şiirlerini kaleme almışlardır. Çeşitli dergiler etrafında bir araya gelen bu şairler “İkinci Yeni” hareketinin şiir anlayışını kıyasıya eleştirmiş, toplumcu şiiri savunmuşlardır. Bu anlayışla toplumsal olayları, toplumun aksayan yönlerini diyalektik bir bakışla ele almışlardır. Bu şairler şiirlerinde toplumcu ögelere yer vererek kent, kentleşme, eşitsizlik, işsizlik, adaletsizlik, özgürlük gibi temalar etrafında dönemin sosyal ve siyasi sorunlarını işlemişlerdir. Bu şairlere göre “toplumculuğun yegâne amacı halkı yüceltmek ya da övmek değil, halkın içinde bulunduğu çelişkileri ortaya çıkarmak ve bunlarla hesaplaşmaktır.” Toplumcu şairler, açık bir anlatımı benimseyerek toplumun sözcülüğünü üstlenmişlerdir. Şiirde biçimsel özelliklerden çok içeriği önemsemişlerdir. İkinci Yeni şiirlerine hâkim olan karamsarlık bu dönem toplumcu şairlerin şiirlerinde yerini umut, güzel günlere inanç, kararlılık ve direnme duygularına bırakır.