Anlatım Bozukluğu

Anlatım Bozuklukları

Anlatımın kelimelerin anlam inceliğine dikkat edilmeden yapıl­ması ve dil bilgisi kurallarına uygun olmamasıdır. Anlatım bozukluğu, anlama daya­lı ve dil bilgisine dayalı olmak üzere iki grupta incelenir.

Anlatım bozukluğu bozuklukları

Anlama Dayalı (Sözcük Düzeyinde) Anlatım Bozukluğu

1 Gereksiz Sözcük Kullanımı

Gereksiz sözcük kullanımı duruluk ilkesine aykırı olduğundan anlatım bozukluğuna yol açar. Bir olay, bir duygu, bir düşünce gerektiği kadar sözcük kullanılarak anlatılmalı, yani cümlede gereksiz sözcüklere yer verilmemelidir. Bir sözcük cümleden çıkarıldığında cümlenin anlamında bir daralma, bir değişme olmuyorsa o sözcük gereksiz kullanılmış demektir.

  • a. Eş anlamlı sözcüklerin bir arada kullanılması
  • b. Sözcüğün anlam kapsamına giren başka sözcüklerin kullanılması
  • c. Aynı anlamı karşılayan bir ekle bir sözcüğün bir arada kullanılması

2. Anlamca Çelişen Sözlerin Bir Arada Kullanılması

Anlamca birbiri ile uyuşmayan yani zıt anlamlı sözcüklerin bir arada kullanılması, cümlede çelişkili ifadenin doğmasına neden olur.

3. Sözcüğün Yanlış Anlamda Kullanımı

Sözcüklerin cümlede yanlış anlamda kullanılmalarının en önemli sebebi sözcüklerin anlamlarını doğru bilmemektir. Bu tür anlatım bozuklukları, yakın anlamlı sözcüklerin birbiriyle karıştırılmasından, sözcüklere yanlış anlamlar yüklenmesinden kaynaklanır.

4. Sözcüklerin Yanlış Yerde Kullanılması

Bazen sözcük doğrudur ancak cümlede bulunduğu yer doğru değildir. Bu durum cümlenin anlamını bozar.

5. Deyim ve Atasözlerinin Yanlış Kullanılması

Kalıplaşmış olan atasözleri ve deyimlerde yer alan kelimelerin yerine eş anlamlı kelimelerin ya da başka sözcüklerin kullanılması, deyimlerin cümledeki anlamına uygun olarak kullanılmaması anlatım bozukluğuna yol açar.

6. Anlam Belirsizliği

Bazı cümlelerde noktalama işaretlerinin kullanılmaması ya da ikinci ve üçüncü kişi zamirlerinin kullanılmaması cümlede anlam belirsizliğine yol açar. Anlam belirsizliğine yol açan durumlar şunlardır:

  • a. Tamlayan eksikliği

Tamlayan durumundaki II. tekil (senin) ya da III. tekil (onun) kişi zamirlerinin kullanılmamasından kaynaklanır:

Örnekler: Kalemini kardeşine verdim, (Bu örnekte hem kalem sözcüğünün hem de kardeş sözcüğünün senin mi onun mu olduğu belli değildir)

Markette çalıştığını sanıyordum, (senin / onun)

Mahkemede konuşacağını duyduk, (senin / onun)

  • b. Noktalama eksikliği

Genelde virgülün kullanılmamasından kaynaklanan bir anlam belirsizliğidir:

Örnekler: Şair kuzenime bir soru sordu. (Bu cümlede şair mi şair kuzen mi belli değildir, bu anlam belirsizliğinin giderilmesi için şair sözcüğünden sonra virgül konmalıdır.)

Bu insanlara yapılır mı? (Bu, insanlara…)

Siz de benim gibi düzgün insanlarla çalışmayı deneyin, (benim gibi, düzgün…)

Bana göre ayakkabılar çok pahalı. (Bana göre, ayakkabılar…)

  • c. Karşılaştırma yanlışlığı

Cümleden iki karşılaştırma anlamının çıkması, hangi varlık veya nesnelerin karşılaştırdığının açık olmaması demektir. Örneğin, “Çoğunlukla bana öğretmenim gibi davranıyordu.” cümlesinden şu anlamlar çıkarılabilir:

Çoğunlukla bana ben öğretmenmişim gibi davranıyor veya Çoğunlukla bana, benim öğretmenimin davrandığı gibi davranıyor.

Aşağıdaki cümlelerde karşılaştırma yanlışlan bulunmaktadır:

Babam politikayı benden daha çok seviyor. (babamın ben ve politika sevgisi mi, babam ve benim politika sevgimiz mi?)

Ahmet Bey bugün benden çok kazandı, (-den eki hem karşılaştırma hem de ayrılma anlamı vermektedir.)

Ben resmi hiçbir zaman yazarlık gibi düşünmedim , (resim ve yazarlık karşılaştırılamaz.)

Sizin için ne yaptığımın bir önemi yok. (Sizin için ne yaptığımın mı, ne yaptığımın sizin için mi önemi yok.)

ÖNEMLİ UYARI:

Anlam belirsizlikleri farklı şekillerde olabilmektedir.

Numan Bey eşine iyi bakması için Müzeyyen Hanım’dan ricada bulundu. (Numan Bey’in mi eşi, Müzeyyen Hanım’ın mı eşi)

Halil’i okula giderken gördüm , (ben mi okula giderken, Halil mi okula giderken)

Öğretmenim diye bir şey söylemiyor. (Benim öğretmenim diye mi, ben öğretmenim diye mi?)

7. Mantık Hatası ve Sıralama Yanlışlığı

Cümlenin düşünce, mantık ve bilgi bakımından doğruluğu tutarsızlıklardan, düşünce eksikliklerinden ve bilgi yanlışlıklarından arındırılmasıyla mümkündür.

• Bebek emekleyemiyor hatta yürüyemiyor bile.
• Yolun karşısına geçerken düşerek kaydı.
• Bu yazıyı değil okumak, anlamak bile imkânsız.
• Hastalık ölüme, hatta kısmi felce neden olabilir.

8. Sözcüğün yapısal bozukluğu

Sözcüklerin biçimce yanlış kullanılmasıdır.
Aşağıdaki cümlelerde yanlış yapıdaki sözcükler gösterilmiştir.
Marangozcu maliyetlerin artmasından yakınıyordu, (marangoz)
Çocuktur, yapar, deyilip geçilecek cinsten bir durum değil bu. (denip)
Hiç kendinden büyüklere böyle bir söz söylenebilinir mi? (söylenebilir mi)
İnsanlara hoşgörüyle yaklaşmak, gerektiğinde hatalarını affetmek bir erdemliktir. (erdemliliktir)

Yapı Bakımından (Cümle Düzeyinde) Anlatım Bozuklukları

Yapı bakımından bozuklukları tespit edebilmek için dil bilgisi kurallarının iyi bilinmesi gerekir. Dil bilgisi konularını ilgilendiren yapısal bozukluklar şunlardır:

1. Özne – Yüklem Uyuşmazlığı

Özneyüklem uyuşmazlığı üç başlıkta incelenir:

Özne ile yüklem arasında tekillik çoğulluk bakımından belli kurallar vardır. Bu kuralların dışına çıkıldığında özne – yüklem uyuşmazlığı meydana gelir.

  • a. Tekillik ve çoğulluk yönünden Uyumsuzluk: Özne tekilse yüklem de tekil olur.
  • b. Kişi yönünden Uyumsuzluk: Bir cümlede; öznenin, farklı kişilerden oluşmasına göre, yüklemin hangi kişi ekini alması gerektiği belli kurallara bağlanmıştır. Bu kurallara uyulmadığında özne-yüklem uyuşmazlığı ortaya çıkar.
  • c. Olumluluk – Olumsuzluk yönünden Uyumsuzluk: Türkçede bazı özneler, mutlaka olumsuz yüklem almak durumundadır. Bu özneler; hiçbiri, hiç kimse, kimse gibi sözcüklerle oluşturulan öznelerdir. Bu öznelerin olumlu yüklem alması olanaksızdır.

2. Özne Eksikliği

Sıralı ve bağlı cümlelerde birden fazla yüklem bulunur. Bu yüklemlerin, farklı öznelere bağlanması gerekirken aynı özneye bağlanması, anlatım bozukluğuna neden olur.

3. Nesne Eksikliği

Genellikle sıralı, bağlı ya da bileşik cümlelerde, nesne alması gereken yüklemlerin; nesne almamasından kaynaklanan anlatım bozukluğudur.

4. Tümleç Eksiklikleri

Genellikle sıralı, bağlı ya da bileşik cümlelerde, tümleç alması gereken yüklemlerin; tümleç almamasından kaynaklanan anlatım bozukluğudur.

5. Yüklem, Ek eylem ve Fiilimsi Eksikliği

Birden fazla yargının olduğu cümlelerde, aynı yükleme bağlanmaması gereken eylemlerin, yan
cümleciklerin ve ek eylemin aynı yükleme bağlanmasından kaynaklanan anlatım bozukluklarıdır.

6. Tamlama Yanlışlıkları

Birden fazla tamlayanın aynı tamlanana bağlanması, olması gereken tamlayanın ya da tamlananın olmamasından kaynaklanan anlatım bozukluğudur.

7. Ek Yanlışlıkları

Cümlede eklerin yanlış kullanılması ya da bir sözcüğe yanlış ekin getirilmesinden kaynaklanan anlatım bozukluğudur.

8. Çatı Uyuşmazlığı

Birleşik cümlelerde temel cümlenin etken olup yan cümlenin etken olmamasından veya temel cümlenin edilgen olup yan cümlenin edilgen olmamasından kaynaklanan anlatım bozukluğudur.

9. Bağlaç Yanlışları

Bazı bağlaçların birbirinin yerine kullanılması mümkün değildir. Yanlış ya da gereksiz bağlaç kullanımı anlatım bozukluğuna yol açar.

Anlatım Bozukluğu (Sözcük ve Cümle Düzeyinde Anlatım Bozuklukları) Konu Anlatım Videosu İzle

Düşüncelerinizi Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir