Divan Edebiyatında İşlenen Kavramlar, Motifler ve Temalar
Divan Edebiyatında Öne Çıkan Kavram, Motif ve Temalar
Bunlara, birkaç örnek vereceğiz:
l. Gül ve Bülbül: Gül, güzelliği temsil eder. Aşığın sembolü olan bülbülü kendine bağlar; dikenleriyle yani verdiği ıstıraplarla onu üzer, kıvrandırır. Gül, aynı zamanda Hz. Muhammed (sav)’in yüzünü sembolize eder.
2. Dünya: Bir cîfe (leş), bir yüzüne bakılmaz iğrençlikte kocakarıdır. Dünya malı toplamanın sonu yoktur. Her şeyin hakiki sahibi, ancak Allah’tır. Dünya bir konak’tır. Bu konak yerinden hareket eden develerin çıngırakları, o konak yerinde oturanlara (yaşayan insanlara) yolculuk sırasının kendilerine de geleceğini hatırlatmaktadır.
3. Bezm-i Elest (Bezm-i Ezel): Kur’ân 7. Sûrede, l7l. Âyette geçen “Ben sizin Rabb’iniz değil miyim?” şeklindeki ilahi soruya ruhların “Belâ: Evet” cevabını vermelerine işaret eden bir ibaredir. Dünya imtihanının başladığı andır.
4. Pîr-i Mugan: Muğların başı, yaşlısı. Eski İran’ın dini Mecûsîlikti (ateşe tapanların dîni). Mug, Mecûsî rahibi demektir. Divan şiirinde, şeyh anlamında kullanılır.
5. Kenz (Hazîne, gömü): Aşığın gönlüdür. Bu gönül virandır; ama zaten hazineler, viran yerlerde gömülü bulunur.
6. Sevgili: Hükümdar, sultan, büt (put), zalim v.b. sıfatlarla anılır.
7. Aşık: Kul, köle, hasta, ölü, vb. gibi benzetimeleriyle görülür.
8. Rakîb: Şeytan, köpek, domuz, kâfir, ham meyve v.b benzetmeleriyle karşılanır.
9. Güzellik: Mısır, Türkistan, Rûm, ay, güneş, v.b gibi benzetilenleri çerçevesinde yer alır.
10. Aşk: Onulmaz bir hastalıktır. Tamamen cefa ve eziyetten ibarettir. Aşık, aşkından, hiçbir hal ve şart içinde vazgeçemez.
11. Gökler: İslâmî inanç çerçevesinde gökler, 9 kattır. Kur’an-ı Kerîm’de, gökteki gezegenlerin, “Allah’ın emrettiği yolda” (yani özel yörüngelerinde) “suda yüzer gibi dönüp durdukları” söylendiği halde, Divan şairleri, Batlamyüs teorisini gerçek var sayarak dünyayı sabit, gökleri iç içe geçmiş çanaklar gibi üst üste binmiş ve yıldızları da sabit düşünmüşler; dünyanın değil, göklerin döndüğüne inanır görünmüşlerdir. Şiirlerde bu durum, hep tekrarlanagelmiştir.
Not: Bu yıldızlardan Mars (Mirrîh) ile Zuhâl (Satürn)’ün aynı burçta buluştukları âna, “Kırân-ı nahseyn” (Uğursuz an); Zühre (Venüs) ile Müşterî (Jüpiter) yıldızlarının aynı burçta buluştukları âna ise “Kırân-ı sa’deyn” (uğurlu an) denir. Büyük hükümdârlara “sâhib-kırân” denirken kasdedilen, “kırân-ı sa’deyn”dir.