EDİP AHMET YÜKNEKİ
(Xll’nci asır)
Şâir. Yüknek’lidir (SemerKant yöresinde bir köy). Eserini Emir Sipehsâlâr’a sunmuştur. Kitabın arkasına sonradan Aslan Hoca Tarkan tarafından yazılan takrizde, şâirin anadan doğma kör olduğu, bu eser sayesinde sevgi ve saygı kazandığı bildirilir. Hayatı hakkında başka bilgi yoktur.
Atabetü’l-Hakayık adlı eserinin telif tarihi bilinmemekle birlikte Kutadgu Bilig’den yarım asır sonra yazıldığı tahmin ediliyor. Emir Sipehsâlâr’ın, övgüsü ile eserin yazılış sebebini anlatan kısımlar kasîde şekli ile, diğer bölüm dörtlüklerle yazılmış, aruzun feûlün feülün feûlün feûl vezni kullanılmıştır. Şâir âyet ve hadislere dayanarak dünyânın geçiciliğini, bilginin faydasını, cehaletin zararlarını; cömertlik, cimrilik, tevazu gibi İyi ve kötü huyları anlatarak, nasihatlar vermiştir. Dinî-didaktik bir eserdir. Kaşgar Türkçesi ile yazılmıştıır.
Elyazması nüshalarının sayısı azdır. En iylsf uygur harfli nüsha olup Ayasofya Kitaplığı’ndadır. İlk defa M. Necip Asım tarafından bulunmuş ve yayımlanmıştı (1918). En iyi neşri Reşit Rahmeti Araf’ın (önsöz, transkripsiyonlu metin. Türkiye Türkçesi’ne çeviri ve bibliyografyadan meydana gelen) baskısıdır; TDK yayınları arasında çıkmıştır (1951).