Firdevsi
iranlı şair (Tus 934 ? – ay.y. 1-020). Asıl adı Ebul Kasım Firdevsi’dir. Büyük eserinin yarattığı yankı ve ilgiyle; yaşamı, ailesi, serüvenleri konusunda sayısız söylentinin doğmuş olması, kişiliği çevresinde karışık bir örgü oluşturur. Şiirlerinden çıkan bilgilerse, Samanoğullarından Nuh bin Mansur ile Gazne Hükümdarı Mahmut’un çağdaşı olduğu, saraylarında ilgi bulduğu, çocukluğundaki yoksunlukları, eserinin gereğince değerlendirilip karşılanmamasından ötürü, yaşlılığında da çektiğidir. Yusuf ü Züleyha mesnevisini Büveyhoğullarından Bahaüddevle’nin sarayında yazıp (996) Bağdat’ta ismail El Muvaffak’a sunduğu, 999’da Isfahan sarayında kaldığı da yazılı birer gerçektir. Dünyaca ünlü adını büyüten eser 1010’da Gazneli Mahmut’a sunduğu, kimi kaynakların 60.000 koşa (beyit), kimilerinin 100.000’i aşkın dize (mısra) boyunda olduğunu belirledikleri Şehname (Şah Kitabı) adlı destanıdır. Müslüman olmasına karşın iran tarihinin islamlık öncesi tarih ve kahramanlarına dönük dikkatiyle Firdevsi, herrî Farsçanın,hem iran’ın büyüklüğüne önem vereni ulusçu bir tutumda görülür. Eski tarihlerden, halk inanışlarıyla söylencelerinden, Zerdüşt dininin kutsal kitabı Avesta’dan, Kuran’dan, anonim şiir ürünlerinden, derlediği bütün araç gereci toplum tarihinin savunuşu olarak kullandığı bellidir. Aruz ölçüsünün feûlün, feûlün, feûl kalıbıyla yazılmış olan bu üstün şiir (mesnevi), bütün iran şairleriyle Türk Divan Edebiyatı Sanatçılarınca örnek kaynak sayılıp izinde gidildi.