Nefes
Allah aşkını dile getiren şiirlere genel olarak ilahi adı verilirdi. İlahilerin Bektaşi-Alevi tarikatiarındaki karşılığı ise “nefes” olarak adlandırılır. Dinî-tasavvufı halk şiiri olan nefesler, genellikle vahdetivücut anlayışını, Alevi-Bektaşi tarikatının ilkelerini ve Hz. Muhammed (S.A.V.) ve Hz. Ali’ye (R.A.) övgü konularını işler. Hece ölçüsüyle yazılan nefeslerin az da olsa aruzla yazılmış örnekleri de mevcuttur. Nazım birimi dörtlüktür. Dörtlük sayısı ise 3-7 arasında değişir. Hece ölçüsünün en çok 11, 8 ve 7’li kalıplarıyla yazılır. Biçim olarak koşmaya benzer. Halkın anlayabileceği sade bir Türkçeyle yazılır. Pir Sultan Abdal nefesleriyle tanınır. Dinî- tasavvufi halk şiirinde, ilahi ve nefesten başka devriye, nutuk, şathiye adıyla bilinen şiirler de vardır.
Alevî ve Bektaşî şairleri tarafından cem ayinlerinde ve toplantılarda kendine özgü bir besteyle okunmak için yazılmış olan şiirlerdir. Nefes, nazım biçimi olarak koşmaya benzer ve nazım birimi olarak dörtlüklerle yazılır. Konusu ise genellikle “tasavvuf, şia ve tarikat kurallaradır. Nefesler, genellikle yalın ve ahenkli bir dille yazılır. Cemali Baba, Mehmet Ali Hilmi Dedeba, Hatayî’nin güzel nefesleri vardır.
Nefesler çoğu zaman 7’li, 8’li ve 11’li hece ölçüsüyle yazılmakla birlikte aruz ölçüsüyle kaleme alınmış olanları da vardır. Bektaşiler arasında nefes okunurken sigara içmek, yemek yemek, konuşmak vb. davranışlar hoş karşılanmaz. Bir mecliste nefes okuması bitince okuyana “Aşk olsun”, Nefesiniz var olsun” denir. Mürşidin ise “Nutkunuz var olsun” demesi âdettendir.
Pir Sultan Abdal’ım eller men’olur
Dört kapudan bir gün birden yol olur
Dünyada ahiret doğru yol olur
Verdiğin ikrara durabilirsen