Necati Bey
15. yüzyıl edebiyatçısıdır. Asıl adı İsa olan sanatçı aşıkane, sade ve samimi gazelleri ve II. Beyazıd’ın şehzadeleri olan Abdullah ve Mahmud için yazdığı mersiyeleriyle tanınmıştır. Atasözleri, deyimler ve halk tabirlerine olan düşkünlüğü; onları şiirlerde kullanmada gösterdiği başarı Necati’nin edebi kişiliğinin en önemli yönlerinden biridir. Lirik bir anlayışla şiir yazan sanatçı, daha çok Türkçe yazmış, çağdaşlarına göre sade bir dil kullanmıştır. Süssüz, yalın, doğal diliyle divan şiirine bir yerlilik, ulusallık getiren Necati divan edebiyatında mahallileşme akımını başlatanların başında gelir. Türkçe Divan’ı günümüze ulaşan tek eseridir.
BAŞKA BİR KAYNAK:
Divan şairlerindendir. Doğum yeri belli değil. Asıl adı “isâ. Edirne’de bir hanım tarafından köle olarak alınmış, sonra Kastamonu’ya gitmiş, orada söylediği gazellerle tanınmaya başlamıştır. Fatih Sultan Mehmet’in dîvan kâtipliğine tâyin edilince istanbul’a geldi. II. Bayezit’in oğlu Şehzade Abdullah’ın dîvan katipliğini yaparken şehzade Ölünce Karaman’dan tekrar İstanbul’a döndü. Şehzade Mahmud’un nişancısı olarak Manisa’ya gitti. Orada kısa sûre kalıp İstanbul’a geldi (1507) ve ömrünün geri kalan kısmını Vefâ’daki evinde geçirdi. İstanbul’da öldü.
istanbul’a meşhur bir şâir olarak gelmişti. Ahmet Paşa gibi devrinin usta bir şairi tarafından beğenildi. Asrının en büyük şairlerinden biri oldu. Divan şiirini, atasözleri ve deyimleri katarak renklendirdi. XVl’ıncı asır şâirlerinden bâzıları üzerinde tesiri vardır.
Elde bulunan tek eseri Divan’ıdır. (Ali Nihat Tarlan, 1963’te yayımladı. Mehmet Çavuşoğlu da dîvanın tahlilini İhtiva eden bir doktora tezi hazırladı. Bu tezin bâzı bölümleri “Necati Bey Divanı‘nın Tahlili” adıyla 1971’de neşretti).