Nurullah Ataç
Nurullah Ataç (1898-1957): İstanbul’da doğdu. Asıl adı Ali Nurullah Ata’dır. Galatasaray Lisesinde okuduktan sonra bir süre eğitim için İsviçre’de bulundu. İstanbul’a döndüğünde Darülfünunda edebiyat eğitimi aldı. Liselerde Fransızca, edebiyat ve sanat tarihi dersleri okuttu. Memuriyet görevinde bulundu, okutmanlık ve çevirmenlik yaptı, gazete ve dergilerde yazılar yazdı.
Eleştiri, deneme, günlük gibi türlerde eserler veren ve bu türlerinin öncülüğünü yapan sanatçı, roman ve hikâye türünde eser vermemiştir. Yazı dilinin halka çok yaklaşması taraftarı değildir. O, halka yeni kelimeler öğretilmesi taraftarıdır. Dilde sadeleştirme ve özleştirme hareketinin savunucularındandır. Eserlerinde ilk göze çarpan şeylerden biri sağlam üslup yapısıdır. Konuşur gibi rahat ve içten bir tavırla yazan sanatçı, daha çok devrik cümleleri tercih eder, yazılarına da bu sayede akıcılık kazandırır. Deneme ve eleştiri türünde birçok eser veren Ataç, 1953-1957 yılları arasında yazdığı denemelerini Günce adlı eserinde toplamıştır.
Aldığı eğitimlerden çok kendini, okuyarak geliştiren Ataç, Cumhuriyet Dönemi’nin önde gelen yazarlarındandır. Bu dönemin genç sanatçılarına yol göstermiştir. Deneme, eleştiri ve günlük gibi türlerde eser veren Nurullah Ataç; deneme ve özellikle eleştiri türünün gelişmesine katkıda bulunmuştur. Yazar, Türkçenin özleşmesi, yabancı kelimelerden arınması için çalışmıştır. Devrik ve kısa cümleler kullanarak kendine özgü bir dil ve anlatım tarzı oluşturmuştur. Bu dil ve anlatım anlayışı içinde kendi türettiği kelimeleri de kullanmıştır. Sanatçının günlük türündeki Günce ve deneme türündeki Günlerin Getirdiği, Karalama Defteri, Sözden Söze, Diyelim, Söz Arasında, Okuruma Mektuplar adlı kitapları tanınmış eserlerindendir.
NURULLAH ATAÇ İLE İLGİLİ BAŞKA BİR KAYNAK
Nurullah Ataç yazı hayatına 1921’de Dergâh dergisinde yayımladığı tiyatro eleştirisiyle başlamıştır. Edebî hayatı boyunca yalnızca deneme ve eleştiri türünde ürünler vermiştir. Deneme türünün Türk edebiyatında gelişmesinde önemli katkıları olan Ataç, kendisine Montaigne’i örnek almıştır. Yazılarını okuduklarından, gözlemlerinden ve yaşantısından hareketle oluşturmuş, özellikle dil ve edebiyatla ilgili konuları ele almıştır. Sürekli bir arayış içinde olan Ataç nesir dilinde önemli yenilikler yapmış, devrik cümleyi yazı dilinde kullanmıştır. Yabancı kelimeleri kullanmayıp onların yerine Türkçe kelimeler türeterek Türkçeyi korumaya çalışmıştır.
Eserleri: Günlerin Getirdiği, Sözden Söze, Karalama Defteri, Ararken, Diyelim, Söz Arasında, Okuruma Mektuplar (deneme); Söyleşiler, Dil Üzerine Söyleşiler (sohbet); Günce I, Günce II (günlük).
NURULLAH ATAÇ İLE İLGİLİ BAŞKA BİR KAYNAK
(1898-1957)
Yazar, mütercim. İstanbul’da doğdu. Hammer Tarihî’ni tercüme eden Mehrned Atâ Bey’in oğludur. Düzenli bir öğrenim görmedi. Özel olarak Fransızca öğrendi, istanbul Üniversitesi Yabancı Diller Okulu’nda, Gazi Eğitim Enstitüsü’n-de Fransızca öğretmenliği, Ticâret ve Millî Eğitim bakanlıklarında mütercimlik yaptı, 1945 yılında Cumhurbaşkanlığı mütercimliğine getirildi ve bu görevden emekli oldu (7.11.1952). Ankara’da öldü.
Sanat hayâtına 1921-22 yıllarında Dergâh mecmuasında yayınladığı şiirleri ile başladı. Sonra günlük gazetelerde deneme, fıkra ve tenkit yazılan yazdı. Fransızca’dan yaptığı tercümelerle tanındı. Ataç’ı aktüel bir kişi hâline getiren unsurlar arasında Türkçe’nin özleştirilmesi konusunda aşırı tavrı ile kendisinden sonraki bâzı yazarlarda da görülen devrik cümfe alışkanlığı sayılabilir. Dildeki aşırılığı onu uydu-rukçacılığa götürmüştür. Ataç’ı bazı yazarlar iyi bir tenkidci olarak da kabul etmezler. Hüküm ve düşüncelerinde tutarsızlıklar olduğu görülmektedir. Onun en başarılı ve kalıcı eserleri eski Yunan, Lâtin, Fransız ve Rus klâsiklerinden yaptığı tercümelerdir.
Eserleri:
1. Günlerin Getirdiği (1946), 2. Karalama Defteri (1952), 3. Sözden Söze (1952), 4. Ararken (1954), 5. Diyelim (1954), 6. Söz Arasında (1957), 7. Okuruma Mektuplar (1958), 8. Günce (1960), 9. Prospero İle Caliban (1961). [TDK, Ataç adlı bir eser neşrederek yazarın dil görüşünü, bâzı dil sohbetlerini ve bibliyografyasını tanıtmıştır (1962).] 10. Söyleşiler (1964).
bence çok iyi çünkü ödevime yaradı ve 5 aldımmmmmmmmmmmmmmmmmm…
süpersiniz gençlikkkk