Satuk Buğra Han Destanı
SATUK BUĞRA HAN DESTANI HAKKINDA KISA BİLGİ
Saltukname olarak da bilinir. Karahanlı Türklerin İslamiyet’i kabul etmelerine dayanan destanlardan biridir. Karahanlılar arasında da destani bir havaya bürünmüştür. Destan, Buğra Han etrafında gelişen olaylar halkası ve İslamiyet’ten önceki Türk destanlarından alınan motiflerle örülmüştür. Satuk Buğra Han Destanının kayıtlı olduğu Tezkire-i Buğra Han adlı eserin çeşitli el yazmaları vardır.
Türkistan’da, 9. ve 10. asırlarda politik, dinî, sosyolojik olarak büyük değişimler yaşanmıştır. Budizm, Maniheizm ve Şamanizm dini kültür dairesinden müslümanlığa geçiş, Türk boylarının fikir hayatında ve yaşam şeklinde derin bir farklılaşmaya neden olmuştur. Almaş Han, İdil-Ural yöresinde 921 senesinde müslümanlığı devletin resmi dini yapan ilk Türk hakanıdır. Karluk, Yağma, Çiğil, Kıpçak, Oğuz ve Uygur gibi Türk bodunları 10. 11. ve 12. asırlarda yurt edinme ve hayatlarının biçimlenmesi bakımdan Avrasya ve Türkistan’da farklı siyasi oluşumların içerisinde olmuşlardır.
Moğol Devleti’ne dek süren bu devirde Yağma boyundan olduğu iddia edilen Buğra, Karahanlılar Hanedanı Kaşgar ve çevresinde büyük bir Türk devleti inşa etmişlerdir. Bazir oğlu Abdülkerim Satuk’un İslamiyet’i seçmesi, Kaşgar bölgesini amcası Oğulçak Kadır Han (Harun Buğra Han)’dan alması ve Buğra Han adıyla tahta oturması tarih açısından büyük önem taşımaktadır.
Satuk Buğra Han Destanı Özeti
İslam peygamberi Muhammed bin Abdullah’ın Miraç veya İsra olarak bilinen gece yürüyüşü, İslam tarihinde büyük bir öneme sahiptir. Bu olayda, Muhammet Peygamber gök katlarında kendinden önceki peygamberleri görür ve onlarla tanışır. Hadislerde bu olayın detaylarına dair birçok bilgi yer alır.
Muhammet Peygamber, gördüğü peygamberler arasında bir tanesini tanıyamaz ve Cebrail’e bu kişinin kim olduğunu sorar. Cebrail, “Bu Davud’dur.” der ve ona bu peygamber hakkında bazı bilgiler verir. Davud peygamber, Tanrı’nın sevgili kullarından biridir ve kendisine güçlü bir şekilde seslenme yeteneği verilmiştir. Ayrıca, Davud peygamberin birçok mucizesi de İslam tarihinde anlatılır.
Muhammet Peygamberin bu gök yolculuğu, onun peygamberlik görevine olan bağlılığının bir göstergesidir. Bu olay, İslam inancında büyük bir öneme sahiptir ve müslümanlar tarafından sık sık hatırlanır. Ayrıca, Miraç ve İsra, İslam’ın kutsal mekanlarından biri olan Mescid-i Aksa’nın da tarihinde önemli bir yere sahiptir. Bu olay, İslam’ın yayılmasında ve kök salmasında da büyük bir rol oynamıştır.
İslam peygamberi Muhammed’in, yeryüzüne dönüşünden sonra Türk ülkelerinde islamiyeti yaymak için her gün dualar ettiği bilinmektedir. Bu insanların kalplerine İslam’ın nurunu yerleştirmek ve doğru yolu göstermek için çabaladı. Muhammed’in arkadaşları da onun bu ruhunu yakından görmek istediler. Böylece, Muhammet Peygamberin duaları sonuç verdi ve bir gün Türk başlıkları takmış, kırk silahlı atlılar ortaya çıktı. Bu insanlar, Abdülkerim Satuk Buğra Han ve arkadaşlarıydı. Muhammed’in dualarının bu şekilde kabul edildiğini görmek, onların kalplerinde büyük bir sevinç ve mutluluk yarattı.
Abdülkerim Satuk Buğra Han ve arkadaşları, selam verip Muhammet Peygamber yanından uzaklaştılar. Bu olayın etkisi, onların hayatları boyunca devam etti ve İslam’a olan sevgi ve bağlılıkları daha da güçlendi. Bu güçlü bağlılığın sonucu olarak, Satuk Buğra Han, üç asır sonra Kaşgar hanının oğlu olarak dünyaya geldi. Onun hayatı, İslam’ı yaymak ve Türk halkını aydınlatmak için bir mücadeleyle geçti. İslam’ın nuru, onun sayesinde Türk ülkelerine yayıldı ve insanlar doğru yolu buldu. Satuk Buğra Han, İslam’ın Türk halkı arasında kökleşmesine önemli bir katkı sağladı ve onun adı, tarihin sayfalarında ölümsüzleşti.
Satuk Buğra, tarihte önemli bir isim olarak bilinir. Doğduğu gün, çevresindeki doğa olaylarıyla adeta bir mucize gerçekleşir. Yer sarsılırken, mevsim kış olmasına rağmen bahçeler, çayırlar çiçeklerle kaplanır. Bu doğa olayları, Satuk Buğra’nın gelecekteki büyük kişiliğine işaret eder.
Ancak, Satuk Buğra’nın doğduğu zaman falcılar, onun büyüyüp müslüman olacağını öngörerek onun öldürülmesini talep ederler. Bu durum karşısında, Satuk Buğra’nın annesi, oğlunun hayatını kurtarmak için mücadele eder. “O müslüman olduğunda onu öldürürsünüz.” diyerek, oğlunu falcıların elinden kurtarır.
Satuk Buğra’nın hayatı, İslam tarihinde önemli bir yere sahiptir. Müslüman olduğunda onun hayatındaki değişim, tarihe yön veren önemli olaylardan biridir. Satuk Buğra’nın annesi, oğlunun İslam’a girmesine izin vererek onun hayatını kurtarmıştır. Bu olay, İslam’ın yayılmasında ve kök salmasında önemli bir rol oynamıştır. Satuk Buğra’nın yaşam öyküsü, müslümanlar tarafından sık sık anılır ve onun hatırası yaşatılır.
Satuk Buğra’nın hayatının önemli bir anı, 12 yaşında avlanırken başına gelen olaydır. Arkadaşlarından ayrılarak kaçan bir tavşanın peşine düşen Satuk Buğra, birden karşısına yaşlı bir adam çıkar. Yaşlı adam, daha sonra Hızır olduğunu öğreneceğimiz bu kişi, Satuk Buğra’ya Müslüman olmasını öğütler ve İslam dinini anlatır. Satuk Buğra, Hızır’ın sözlerine kulak verir ve İslam dinine gönül verir. İşte bu olaydan sonra Satuk Buğra, Türkler arasında İslam dinine ilk gönül veren kişi olarak anılır.
Satuk Buğra’nın annesi, falcıların kendilerine tavsiye ettiği gibi çocuğunu öldürmek yerine kurtarır. Satuk Buğra, annesi sayesinde hayatta kalır ve daha sonra İslam dinini kabul eder. Bu olay, Türk toplumunda büyük yankı uyandırır ve İslam dininin Türkler arasında yayılmasına öncülük eder.
İslam peygamberi Muhammed bin Abdullah, gece yürüyüşü esnasında gök katlarında kendinden önceki peygamberleri görür. Bu peygamberler arasında kendisine tanıdık gelmeyen birisi de vardır. Cebrail’in yardımıyla kim olduğunu öğrenen Muhammed, bu peygamberin İdris olduğunu öğrenir. İdris, peygamberliği kabul eden ilk kişilerden biridir ve İslam dininin yayılmasına büyük katkı sağlar.
Satuk Buğra, İslamiyeti kabul etmesi için amcası Kaşgar hükümdarı Harun Buğra Han’a yalvarır. Ancak, Kaşgar hanı Müslüman olmayı reddeder. Bu durum Satuk Buğra’yı üzüntüye boğar ve İslam’ın yayılması için Allah’a dua eder. Dua ettiği sırada yer yarılır ve hükümdar toprağa gömülür. Bu olay, Satuk Buğra’nın İslam’a olan bağlılığını daha da güçlendirir.
İslam dinine olan inancı giderek artan Satuk Buğra, 12 yaşındayken Müslüman olur ve ismi Abdülkerim olarak değiştirilir. İslamiyeti kabul eden ilk Türk hükümdarı olan Abdülkerim Satuk Buğra Han, Türkistan’da İslamiyeti yaymak için elinden geleni yapar. Bütün Türk askeri onun iradesinde İslamiyeti kabul eder ve onun liderliği altında İslam yayılmaya başlar.
Abdülkerim Satuk Buğra Han, hayatını Müslümanlığı yaymak için mücadele ile geçirir. İslamiyetin Türkistan’da yayılması için birçok önemli adım atar ve insanlara İslam’ı öğretir. Bu sayede, Türkistan’da İslamiyet yayılmaya başlar ve İslam’ın Türk kültürüne katkıları da gün geçtikçe artar.
Konusu
Efsanelere göre, Abdülkerim Satuk Buğra Han’ın savaşta kullanmış olduğu kılıcı, düşmana doğru uzattığında kırk adım daha uzayan ve öldürücü bir güç sahibi olan bir kılıçtı. Savaş esnasında düşmanlarına karşı kullanmış olduğu bu kılıç, etrafında ateşler saçarak onların korku dolu bakışları arasında keskin bir şekilde sallanıyordu. Abdülkerim Satuk Buğra Han, bu güçlü savaşçıya Tanrı tarafından davet edilmişti ve bu nedenle savaşa ara vererek Kaşgar’a geri dönmüştür. Ancak, yaşamının son günlerinde hastalanarak Kaşgar’da ölmüştür. Abdülkerim Satuk Buğra Han’ın ölüm tarihi, Hicrî 344 Milâdi 955 tarihinde gerçekleşmiştir.