Şinasi

Yeniliğin Öncüsü İbrahim Şinasi

İbrahim Şinasi Yeni Türk edebiyatının ilk temsilcisi kabul edilmektedir. Kalemlerde çalışmış, 1849 yılında Fransa’ya maliye tahsili için gönderilmiştir. Şinasi’nin Fransa’ya gönderilmeden hemen önce Reşit Paşa’ya yazdığı 1849 tarihli kaside eskinin bir devamıdır. Paris dönüşü yazdığı 1856, 1857, 1858 tarihli kasideler ise, şekil ve muhteva bakımından klasik tarzın terk edilmeye başlandığını haber verir. Bu özelliği ile İbrahim Şinasi, başta Namık Kemal olmak üzere kendisinden sonraki sanatkâr ve fikir adamlarını etkilemiştir.

Şinasi, gazetecilik ve nesir dilinin sadeleşmesi ile gelişen Türkçe cümle kuruluşuna yön veren ilk sanatkârlardandır. Şinasi ile birlikte dilde başlayan ve Servet-i Fünun dönemine kadar sürecek olan bir yenileşme ve sadeleşme anlayışı, bütün Tanzimat yazarlarını az veya çok etkilemiştir.

Batıdan manzum çeviriler yaparak Tanzimat edebiyatı dönemi için çok önemli olan tercüme faaliyetine hız kazandırdı. Gençlere, yabancı dil öğrenmelerini tavsiye etti. Kendisi de iyi derecede Fransızca öğrendi. Tercüme-i Manzûme bu yöndeki çalışmaların bir sonucudur.

Konuşma dili ile şiir dili arasında bir bağ kurmayı denedi, bu bağı kurdu fakat sanatkârlığı yetersiz olduğu için estetik ölçüleri elden kaçırdı. Belki üst seviye estetik tercihleri olan bir sanat anlayışına sahip olamadı ama şiirde yeni bir dil aramanın mecburiyetini çevresine hissettirmeye çalıştı.

Ahmet Hamdi Tanpınar’ın tespitlerine göre, İbrahim Şinasi’de Arapça ve Farsça unsurları temizleme gayreti, gazetecilik dili ve sosyal meselelere eğilme meyli, vehim ve melankoli, sanatkârlığın az ama düşünürlüğün çok olduğu bir ruh hâli vardır. Duygudan çok şuur adamı olma özelliği, yeni Türk nesrine başlangıç yapma kabiliyeti, soyuta giden hayal sistemini arama tercihi ve akılcılığı ön plana alma gayreti görülür.

İbrahim Şinasi, edebiyatımızda batı etkisini başlatmış, önce şiir tercümelerinde görülen tesir daha sonra düzyazılarda da görülmeye başlamıştır. İbrahim Şinasi, Batı’dan edindiği kültürü, doğu gelenek ve kültürüyle sentezlemeye çalışmış, ancak çok bir dönüşüm olmasa da sanatı araç olarak görmesi bu değişim ve dönüşümün kıvılcımlarının başlamasını sağlamıştır. Fransa’dan İstanbul’a döndüğünde Osmanlı’da savunduğu düşünceleri çok fazla tepki görmüştür.
Not:
İbrahim Şinasi’nin Türk edebiyatınıza kazandırdığı bir başka yenilik; ortaoyunu, karagöz, tulûât gibi gelenekli köy seyirlik oyunlarımız gibi geleneksel Türk tiyatrosunu batı tiyatrosunun birleştirilmesi ve yeniden yorumlanması neticesi vermiştir. Tanzimat Tiyatrosu da bu birleşimin sonucudur. Günümüzdeki Modern Türk tiyatrosunun temelini teşkil etmektedir. Bütün bu etkiler ise Şair Evlenmesi adlı komedide (komedya) toplanır. Eser, 860 yılında Tercüman-ı Ahvâl’de tefrika edilmiştir. Derlemiş olduğu atasözlerini Durûb-ı Emsâl-i Osmâniyye adıyla kitaplaştırmıştır.

İbrahim Şinasinin Eserleri

Durub-ı emsal-i Osmaniye,  Müntehebat-ı Eşar, Tercüme-i Manzume, Şair Evlenmesi, Müntehabat-ı Tasvir-i Efkar I, II, III ve çok fazla sayıda makaleleri bulunmaktadır.

Düşüncelerinizi Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir