Tanzimat Edebiyatı Döneminde İlk Gazeteler ve Gazetecilik
Tanzimat Dönemi Türk Edebiyatında İlk Gazeteler
Tanzimat dönemi, Osmanlı İmparatorluğu’nun modernleşme sürecinde önemli bir aşamayı ifade eder. Bu dönemde, Batı’da yaşanan gelişmelerin etkisiyle, Osmanlı Devleti’nin siyasi, sosyal ve kültürel yapısı önemli ölçüde değişti. Bu değişim sürecinde, yeni düşüncelerin ve fikirlerin yayılması için yayın organlarına ihtiyaç duyuldu. Bu nedenle Tanzimat döneminde birçok gazete ve dergi yayınlandı.
Tanzimat Dönemi’nde gazete, haberciliğin yanında edebî türlerin yayımlanması ve yaygınlaşmasında önemli bir işlev üstlenmiştir. Bu dönemde yayımlanan gazetelerin başlıcaları şunlardır: Takvim-i Vakâyi (İlk resmî gazete, 1831), Cerîde-i Havâdîs (İlk yarı resmî gazetedir. 1840 yılında İngiliz tüccar William Churchill tarafından çıkarılmıştır.) Tercümân-ı Ahvâl (İlk özel gazetedir. 1860 yılında Şinasi ve Agâh Efendi tarafından çıkarılan bu gazetede ilk makale olan Tercümân-ı Ahvâl Mukaddimesinin yayımlanması ile Tanzimat Dönemi Edebiyatı başlamıştır.)
Tanzimat Dönemi’nde yukarıdaki gazetelerin dışında Tasvir-i Efkâr (Şinasi’nin Tercümân-ı Ahvâl’den ayrıldıktan sonra 1862 yılında çıkardığı gazetedir. Daha sonra gazeteyi Namık Kemal çıkarmaya devam etmiştir.), Diyojen (1870 yılında Teodor Kasap tarafından çıkarılan gazete, Türk basın tarihinde ilk özel mizah gazetesidir.) M uhbir (1867, A li Suavi), Hürriyet (1868, Yurt dışında çıkarılan ilk Türk gazetesi, Namık Kemal, Ziya Paşa), Musavver (1872), İttihat, Devir (1872, Ahmet Mith at Efendi), Bedir (1872, Ahmet Mithat Efendi), Tercüman-ı Hakikat (1878, Ahmet Mithat Efendi), Mizan (1886, Mizancı Mehmet Murat), Vakit (1875), Sabah (1876), Hadika (1873), İkdam (1894) gibi gazeteler de çıkarılmıştır.
İşte Tanzimat döneminde yayınlanan önemli gazetelerin listesi:
Takvim-i Vekayi: Tanzimat dönemi gazeteleri arasında en önemli ve öncü olanıdır. İlk sayısı 3 Kasım 1831 tarihinde yayınlandı ve Osmanlı Devleti’nin resmi gazetesi olarak kabul edildi. Takvim-i Vekayi, yayın hayatı boyunca devletin resmi ilanlarını, yasal düzenlemeleri ve idari haberleri yayınladı. Gazetenin adı “Olayların Takvimi” anlamına gelmektedir.
Tercüman-ı Ahval Gazetesi: Tanzimat dönemi Osmanlı İmparatorluğu’nda yayınlanan ilk gazete olarak kabul edilir. Gazete, Tanzimat Fermanı’nın ilan edilmesinden yaklaşık 4 yıl sonra, 1860 yılında İbrahim Şinasi ve Agah Efendi tarafından İstanbul’da yayınlanmaya başladı.
Gazete, Tanzimat döneminin aydınlanma ve modernizasyon hareketlerine önemli bir katkıda bulundu. İlk olarak resmi makamların ilanlarını ve haberlerini yayınlamaya başlayan gazete, daha sonra edebi ve kültürel konulara da ağırlık vermeye başladı. Gazete, Tanzimat döneminin en önemli yayın organlarından biri olarak kabul edilir.
Ceride-i Havadis: İkinci Tanzimat dönemi gazeteleri arasında yer alan Ceride-i Havadis, ilk sayısını 1840 yılında yayınladı. Gazete, Takvim-i Vekayi’nin aksine, halka yönelik yayınlar yaptı. Bu yayınlar arasında güncel haberler, yabancı basından çeviriler, halkın ilgisini çekecek konular yer alıyordu.
Tasvir-i Efkâr: 1862 yılında yayın hayatına başlayan Tasvir-i Efkâr, Tanzimat dönemi gazeteleri arasında en özgür yayın yapan gazetelerden biriydi. Gazetenin yayın politikası, Osmanlı Devleti’nin modernleşmesi ve halkın bilinçlendirilmesi üzerine kuruluydu. Yayınları arasında felsefe, tarih, siyaset ve edebiyat gibi konular yer aldı.
İkdam: 1887 yılında yayın hayatına başlayan İkdam, Tanzimat dönemi gazeteleri arasında en çok okunan gazetelerden biriydi. Gazetenin yayın politikası, Osmanlı Devleti’nin modernleşmesine karşı çıkan muhafazakâr kesimleri savunmak üzerine kuruluydu.
Sabah: 1890 yılında yayın hayatına başlayan Sabah, Tanzimat dönemi gazeteleri arasında en popüler olanlarından biriydi. Gazetenin yayın politikası, İkdam gibi muhafazakâr kesimlere karşıt olarak modernleşmeyi savunmak üzerine kuruluydu.
Şûrâ-yı Ümmet: 1908 yılında, II. Meşrutiyet döneminde yayın hayatına başlayan Şûrâ-yı Ümmet, Osmanlı Devleti’nde demokratikleşme sürecinde önemli bir rol oynadı. Gazetenin yayın politikası, Osmanlı Devleti’nin modernleşmesi ve halkın siyasi bilincinin artırılması üzerine kuruluydu.
Mecmua-i Fünun: 1896 yılında yayın hayatına başlayan Mecmua-i Fünun, Tanzimat dönemi gazeteleri arasında önemli bir dergi olarak kabul edilir. Dergi, edebiyat, sanat, felsefe ve bilim gibi konulara yer veriyordu. Mecmua-i Fünun, Osmanlı Devleti’nin modernleşmesi sürecinde, Batı kültürüne olan ilginin artmasıyla birlikte yayın hayatında önemli bir yer edindi.
İkdam-ı İslami: 1909 yılında yayın hayatına başlayan İkdam-ı İslami, Osmanlı Devleti’nde İslami kesimlerin temsilcisi olarak kabul edilir. Gazetenin yayın politikası, İslamî değerleri savunmak ve Osmanlı Devleti’nin modernleşmesini bu değerler ışığında yapmak üzerine kuruluydu.
Tanzimat dönemi gazeteleri, Osmanlı Devleti’nin modernleşme sürecinde önemli bir rol oynadı. Bu gazeteler, halkın bilinçlenmesi ve siyasi hayatta aktif rol alması için bir fırsat sağladı. Ayrıca bu gazeteler, Osmanlı Devleti’nin modernleşmesine karşı çıkan muhafazakâr kesimlerle, modernleşmeyi savunan kesimler arasında bir çekişme ortaya çıkardı. Bu çekişme, Osmanlı Devleti’nin modernleşme sürecini etkiledi ve dönemin siyasi ortamını belirleyen faktörlerden biri haline geldi.
Türklerde (Osmanlıda) ilk gazeteciler:
Agâh Efendi, İbrahim Şinasi, Namık Kemal, Ziya Paşa, Ali Suavi, Recaizade Mahmut Ekrem, Münif Efendi, Ebuzziya Tevfik, Şemseddin Sami, Ahmet Mithat Efendi, Muallim Naci, Mizancı Murat, Beşir Fuat, Hafız Müştak, Ali Bey, Ahmet Vefik Paşa, Hâlet Bey, Nuri Bey gibi yazarlar bizde ilk gazetecileri oluştururlar.
- Bizde ilk gazete Smyrneen adıyla 1824 te İzmir’de Fransızca olarak yayımlanmıştır.
- İlk Türk gazetesinin adı ise Takvim-i Vekâyi’dir. 11 Kasım 1831’de yayımlanan Takvim-i Vekâyi, devletin resmî yayın organı durumunda idi; haftada bir defa çıkıyordu. Bu gazete, zamanımızda yayımlanmakta olan Resmî Gazete’nin ilk şeklidir.
- İkinci Türkçe gazete William Churchill tarafından 1840’ta neşredilen Cerîde-i Havâdis’tir.
- Churchill’in oğlu Ruznâme-i Cerîde-i Havadis adıyla Türkçe bir gazete çıkarmıştır.
- 1850’de yayınlanan ve ilk mesleki gazete olan Vekâyi-i Tıbbiyye adlı yayın organı ise fazla etkili olmamakla birlikte türünün ilk temsilcisi olarak kabul edilir.
Not: Osmanlı’da gazete, birçok fonksiyonu ile birlikte yeni kamuoyu oluşturma yolu da olmuştur.
Yeni dönemde edebiyatın fonksiyonu, eskiye nazaran değişmiş ve gelişmiştir. Edebiyat, sosyal ve siyasi olayların işlendiği bir zemin hâlini almış; devlet adamları tenkit edilmiş ve gazete yoluyla aydınların eleştirileri halka ulaştırılmıştır.
Türk aydınları tarafından neşredilen ve ilk önemli Türk gazetesi olan Tercümân-ı Ahvâl, 1860 yılında Agâh Efendi tarafından kurulmuştur. Bu gazetenin ilk 24 sayısındaki birçok yazıyı İbrahim Şinasi Efendi hazırlamıştır. Böylece gazete, yeni edebiyatın da yayın organı olma özelliğini kazanmıştır. İbrahim Şinasi, bir müddet sonra bu gazeteden ayrılarak Tasvîr-i Efkâr’ı çıkaracaktır. Tasvîr-i Efkâr, 28 Haziran 1862’de yayın hayatına başladı; Türk edebiyatının gelişmesi bakımından çok önemli bir rol oynadı; ayrıca, Namık Kemal’in ilk yazılarını yayınlaması bakımından da okuyucu üzerinde dikkate değer etkileri görüldü.
Tanzimat Fermanı’nın ilanı ve gazeteciliğin yaygınlık kazanması, Türk edebiyatının batıya açılmasında çok etkili oldu. Türk edebiyatı, yeni hayaller ile farklı bir üslûp ve kelime haznesi kazandı. Gelenekli şekil anlayışının, bilhassa şiirde devam etmesine rağmen muhtevadaki yenilik, edebiyatımızı, batı tesirinde bir gelişme ortamına getirdi.
Tanzimat Edebiyatında Tercümecilik
Tanzimat edebiyatının yaygınlaşmasında, yeniliğin kitlelere ulaştırılmasında ve batı örneklerinin tanıtılmasında gazetenin rolü asla unutulamaz. Bununla birlikte, yeniliğin asıl lokomotif olarak kabul edilebilecek aracı, tercüme hareketidir.
Kısa zamanda ilerlemek isteyen ülkeler, ilim ve teknoloji bakımından önde olan ülkelerin kitaplarını okumalıdır. Onların ilim ve sanat açısından ulaştıkları noktalara varabilmek için en önemli kaynak, tercüme hareketidir.
Yeni Türk Edebiyatı’nda da ilk dönem tercümeler çok mühim bir rol oynar. Edebiyatımızda iki büyük tercüme hareketi yapılmıştır ki bunun birincisi Tanzimat döneminde, İkincisi Cumhuriyet’ten sonra, Haşan Ali Yücel’in bakan olduğu dönemdedir. Her iki tercümecilik hareketinin yönü ve mantığı, birbirine çok benzemektedir. Batı kaynaklı şiir, roman, hikâye, deneme, tiyatro gibi birçok türün ilk örnekleri, tercüme şeklinde görülmüştür