Türklerin Müslüman Olması ve Talas Savaşı
Türklerin Müslüman Olması Yolundaki Gelişmeler
Türklerin Müslüman olması, Türk, dünya ve islam tarihi açısından dönüm noktasıdır. Türklerle Müslümanların ilk temasları Hz. Ömer döneminde başlamıştır. 751 yılında gerçekleşen Talaş Savaşı Türklerle İslam’ın ilişkilerinde önemli bir aşamadır. Bu savaş, Orta Asya’da yayılan Çin ile Türk Müslüman ittifakı arasında yapılmıştır.
Türkler, farklı zamanlarda yaşadıkları çevreye göre çeşitli dinlere inanmıştır. Kök Türk Devleti Budizm’i. Uygur Devleti Maniheizm’i Hazarlar Museviliği. Peçenekler. Kumanlar ve Bulgarlar Hristiyanlığı tercih etmiştir. Türkler ile Müslüm anlar arasındaki ilk ilişkiler Hz. Ömer Dönemi’nde İran’ın fethedilmesiyle sınır komşusu olarak başlamıştır. Hz. Osman Dönemi ‘nde ilk savaşlar Kafkasya hâkimiyeti için Hazarlarla yapılmıştır.
Emeviler Dönemi’nde ilk defa Velid daha sonra da Abdülmelik Dönemlerinde Maveraünnehir hâkimiyeti için Türgişlerle şiddetli savaşlar yaşanmıştır. Emevi Devleti’nde uygulanan aşırı milliyetçi politika Türklerin kitleler hâlinde Müslüman olmasını engellemiştir. Abbasilerin izlediği ümmetçi anlayış bu dönemde Türkler ile Müslümanlar arasında olumlu ilişkiler kurulmasına ve İslamiyet’in Türkler arasında yayılmasında etkili olmuştur. Talas Savaşı’nda Uygurlara bağlı Karluk boyu Müslümanları desteklemiş ve Çin mağlup edilmiştir. Bu savaştan sonra Müslüman olmuştur.
Talas Savaşı Hakkında Kısaca Özet Bilgi
Savaşın nedeni Çinlilerin ve Müslüman Arapların bölgedeki otorite boşluğunu doldurmak ve İpek yoluna hakim olmak istemeleridir. 751 yılında Çinliler ile Müslüman Araplar Talas ırmağı yakınlarında karşı karşıya gelmişlerdir. Karluk Türkleri, Müslüman Arapları destekleyerek Çinlilerin savaşı kaybetmelerinde önemli rol oynamışlardır.
Talas Savaşının Önemi Nedir
- Orta Asya Çin egemenliğine girmekten kurtuldu.
- İslamiyet Türkler arasında yayılmaya başladı.
- Bu olay Türk İslam Tarihinin başlangıcı oldu.
- Müslümanlığı kabul eden ilk Türk boyu Karluklardır. Bunu Yağma ve Çiğil Türkleri takip etmiştir.
- Talas savaşı kâğıt, matbaa, barut ve pusula gibi teknik buluşların dünyaya yayılmasında etkili oldu.
Talas Savaşının Nedenleri (Sebepleri) Nelerdir Maddeler Halinde
- Çinliler ve Abbasilerin İpek Yolu’na hâkim olmak istemeleri,
- II. Göktürk Devleti‘nin (Kutluk Devleti) yıkılıp yerine kurulan Uygurların Orta Asya’ya tam olarak hâkim olamaması,
- Abbasilerin bölgede İslamiyet’i yayma düşüncesi,
- Batı Türkistan’daki Türklerin, Abbasilerin Horasan Valisi Ebu Müslim’den yardım istemesi
Talas Savaşının Sonuçları Nelerdir Maddeler Halinde
- Orta Asya’ya yönelen Çin tehlikesi engellenmiştir.
- Çin’in batıya doğru ilerlemesi durmuştur. Çin’de başlayan iç karışıklıkları değerlendiren Moyen-Çur önderliğindeki Uygurlar bölgeye hâkim olmuştur.
- Emeviler Dönemi‘nden itibaren görülen Türk – Arap savaşları sona ermiştir.
- Türkler ile Müslüman Araplar arasındaki ilişkiler iyi yönde artmıştır.
- Türkler İslamiyet’e girmeye başlamıştır. Ancak bu ilk girişler büyük kitleler hâlinde değildir.
- Türk İslam Tarihi’nin başlangıcı olmuştur.
- Dünya kültür tarihi bakımından en önemli sonucu Çinli esirlerden öğrenilen teknik sayesinde ilk defa Çin dışında kağıt üretiminin gerçekleştirilmesidir.
- Matbaa ilk kez Çin dışındaki ülkelerde kullanılmaya başlanmıştır.
- Pusula, barut, mürekkep Çin dışına çıkmıştır. (Kültürel-Bilimsel sonuç)
Not: İslam dinini seçen ilk Türk boyu ve topluluğu Karluklardır.
UYARI: Türk dünyasında, İslamiyet ilk defa Maveraünnehir bölgesinde ticaret ve ilim faaliyetlerinin etkisiyle yayılmaya başlamıştır.
Abbasi Halifelerinden Mansur (754 – 775) zamanında Türklere ilk defa askerî alanda görevler verilmiştir. Mutasım (833 – 842) Dönemi Türklerin en gözde olduğu zamandır. Mutasım, Samarra şehrini kurmuş, özel askerî birliklerini buraya getirmiş, şehirde Türkler için özel mahalleler yaptırmış ve bu döneme Samarra Devri denmiştir. Bu gelişmeler Müslümanlarla Türkler arasındaki ilişkileri canlı tutmuş ve Türklerin İslamiyet’i daha yakından tanımalarını sağlamıştır.
Türkistan taraflarına VIII. yüzyılın başlarından itibaren yani Emeviler zamanında girmeye başlayan İslamiyet, Karadeniz ve Hazar Denizi’nin kuzeyine X. yüzyılın başlarında girmiştir. Bu bölgelere İslamiyet, askerî seferler ve ticari ilişkiler ile girmiştir. Böylece Türkler Müslümanları ve İslam dinini daha yakından tanımış ve İslam dinine mensup olmuşlardır. Türkler, X. yüzyılın ortalarından itibaren İslam dinini kitleler hâlinde kabul etmeye başlamışlardır.
- Göktanrı dini ile İslamiyet arasındaki benzerlik, Tek tanrı, ahiret, cennet ve cehennem inançlarının ortak oluşu
- Hac ve kurban ibadetlerine benzer ibadetlerin varlığı,
- İslamiyet’in öngördüğü doğruluk, dürüstlük, temizlik, konukseverlik gibi kurallarının, Türk anlayışına uygun olması,
- İslamiyet’teki cihat anlayışı ile Türk cihan hâkimiyeti anlayışının benzerliği, Her iki toplum da ganimet kültürünün olması,
- Töre ile şeri kuralların çelişmemesi,
- Her iki kültürde de Avrupa’daki gibi ruhbanlık ve feodalite gibi sınıf sistemlerinin olmaması,
- Türklerin yerleşik hayata geçmiş olması ve Müslüman tüccarlar vasıtasıyla kültürel etkileşimin yoğun olarak yaşanması.
- Her iki kültürde de aile ve kadına önem verilmesi.
- Abbasilerin hoşgörülü politikaları ve Türklerin Abbasi ordusunda komutanlık yapması,
- Türklerin Çinlilere karşı güçlü bir müttefik elde etmek istemeleri,
- Türklerin haraç ve cizye vergisinden kurtulmak istemeleri
Türklerin İslamiyeti Kabulü ve Giriş Nedenleri (sebepleri) Nelerdir
- Gök Tanrı inancı ile İslamiyet’in inanç esaslarının birbirine benzer olması
- Türklerdeki töre ve İslamiyet’teki toplumsal dayanışmanın aynı özellikleri içermesi
- Türklerdeki cihangirlik anlayışı olan cihan hâkimiyeti düşüncesi ile İslamiyet’teki dünyanın her yerine İslam dinini götürme düşüncesi olan cihat anlayışının benzerliği
- İki inanç sisteminde de eşitliğin temel alınması, başta din adamları olmak üzere hiçbir zümreye ayrımcılık yapılmaması
- Abbasilerin hoşgörülü davranmaları ve Türklere güvenerek devlet kademelerinde görevlendirmeleridir.
Türklerin İslam dinini kabulünü kolaylaştıran sebepler şunlardır:
- Talaş Savaşı ile başlayan Türk – Abbasi yakınlaşması
- Türklerin Gök Tanrı inancının; Tek Tanrı ve ahiret inancı, kurban ibadeti yönünden İslam’a benzemesi
- İslamiyet’te yer alan fetih ve cihat anlayışı ile Türklerin Cihan Hâkimiyeti ülküsünün benzeşmesi (Bu benzerlik, dinamik bir millet olan Türklerin yapısına uygundur.)
- Türklerde bulunan ahlak, hoşgörü, eşitlik ve dürüstlük gibi değerlerin İslamiyet’te de bulunması
- Müslüman tüccarların Türklerle girdiği iyi münasebetler
- İslam öncesinde de değişik dinlere girmiş olan Türklerin bu konuda taassup içinde olmaması
Türklerin İslam dünyasına katkıları şunlardır:
- İslam’ın geniş alanlara yayılmasını sağlamışlardır.
- Halifelik makamını koruyarak halifeliğin varlığını sürdürmesini sağlamışlardır.
- İslam kültür ve medeniyetini gelişmesine katkı sağlaşmışlardır.
- Asırlarca Müslümanlar arasında birliği sağlamışlardır.
Türklerin Müslüman Oluşu Olması ve Talas Savaşı Kısaca Özet PDF İndir